17. Hukuk Dairesi 2020/2912 E. , 2020/6049 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2020/2912 E. , 2020/6049 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı vekili, davacıya ait aracın karıştığı trafik kazası neticesinde araçta maddi hasar oluştuğunu, oluşan maddi hasarın giderilmesi için aracın sigortalı bulunduğu davalı ... şirketine başvuru yapıldığını ancak davalı şirket tarafından davacının talebinin reddedildiğini, araçta oluşan hasarın davacı tarafından yaptırıldığını ve oluşan hasarın davalı şirketçe giderilmemesi nedeniyle Adana 6. İcra Müdürlüğü'nün 2014/3406 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını açılan icra takibine davalı şirket tarafından süresinde itiraz edildiğini ve takibin durduğunu bu nedenle davanın kabulü ile açılan icra takibine itirazın iptaline takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasından ve yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, Adana 6. İcra Müdürlüğünün 2014/4306 sayılı dosyasında takibin iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, kasko poliçesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
1086 sayılı HUMK'nun 381-389. maddelerinde (6100 sayılı HMK'nun 294-297. maddeleri),hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı
etraflıca düzenlenmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK'nun 297/II maddesi); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalı ve tereddüt yaratıcı olmamalıdır.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Yargıtay'ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece davanın reddine, Adana 6. icra müdürlüğünün 2014/4306 Esas sayılı dosyasında takibin iptaline karar verilerek çelişki yaratılmıştır. Bu durum Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 294/3. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca; infazda tereddüt uyandırmayacak bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre; davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 22/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön