17. Hukuk Dairesi 2020/2683 E. , 2020/6044 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2020/2683 E. , 2020/6044 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın derdestlik yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, ... Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan ... - ... plakalı çekici-yarı remörk aracın müteveffa ... sevk ve idaresinde seyir halinde iken aracın devrilmesi sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazasında davacının eşinin hayatını kaybettiğini, müteveffanın tır şoförü olarak çalıştığını, davacının eşinin desteğinden yoksun kaldığını, davalı ... şirketine davadan önce 17/12/2007 tarihinde başvuru yapıldığını davalı ... şirketinin başvuruyu reddettiğini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 97.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, ZMSS poliçesi ve birleşik kasko poliçesinin poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 28.12.2007 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının davasının derdestlik yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir.
İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/168 esas sayılı dosyasıyla, 31.10.2006 tarihli kaza neticesinde eşi ... ’un vefat ettiğini belirterek, ... tarafından 10/04/2008 tarihinde kazaya neden olan aracın
Zorunlu Trafik Sigortacısına karşı destekten yoksun kalma tazminatı istemli dava açılmıştır. ..., fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatını zorunlu trafik sigortacısı olan davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece 25/12/2009 tarihinde desteğin tam kusurlu olmasından dolayı davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 2014/23747 E.-2017/4750 K. sayılı ilamıyla davacının ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararı oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağı, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceğine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ..., işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacının da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı ... şirketinin sorumlu olacağı nedeni ile yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyarak, davacının zararının 70.841,60 TL olarak belirlenmiş ancak taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL’ye 05/12/2017 tarihinde karar verilmiştir.
Eldeki davamızda ise 30/10/2014 tarihinde yine aynı davacı ... tarafından 31/10/2006 tarihli kaza neticesinde eşini kaybetmesinden dolayı kazaya neden olan aracın zorunlu trafik sigortacısı ile birleşik kaskosu olan davalı ...’ne karşı dava açılmıştır. Davalı ... cevap dilekçesinde derdestlik itirazında bulunmuş, ön inceleme duruşmasında davacı ek dava olarak açıldığını beyan etmiştir. Mahkemece, İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/168 E. sayılı dosyası ile aynı talepli, aynı taraflı olduğu ve kararın henüz kesinleşmediği nedeni ile dersdestlikten reddine karar verilmiştir.
Dava şartlarını düzenleyen 6100 sayılı HMK'nun 114/1. maddesinin (ı) bendinde 'aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması' şeklinde ifade edilen derdestlik dava şartlarındandır. Açılmış olan bir davanın görülebilmesi için bulunması ya da bulunmaması gereken dava şartlarından biri olan derdestlikten söz edilebilmesi için, daha önce açılmış olan davanın tarafları ile konusunun ve dava sebebinin aynı olması gerekmektedir.
Somut olayda, eldeki davanın açılmasından önce İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/168 esas sayılı dava, aynı kazaya ilişkin olarak aynı davacı tarafından aynı davalıya karşı açılmışsa da, davanın konusunun zorunlu trafik sigortası kapsamında 10.000,00 TL'lik destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olduğu görülmüş ve zararının 70.841,60 TL, poliçe limitinin ise 57.500,00 TL olmasına rağmen bozma sonrasında ıslah edilemediğinden zararın tam olarak karşılanmadığı ve poliçe limitinin tüketilmediği anlaşılmıştır. Oysa, eldeki dosyada davacının talebi, 97.500,00 TL’nin zorunlu trafik sigortacısı ve bileşik kasko poliçesine yönelik olup önceki davaya ek dava olarak açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Bu durumda mahkemece, davacının talebi açıklatılarak hangi sigorta poliçesinden ne kadar talep edildiği, birleşik kasko poliçesinde yer alan artan mali sorumluluk (talebi yok destek tazminatı istiyor ve ek dava olarak açtım diyor) teminatlarından hangisinden ne kadar istenildiği belirlendikten sonra işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken derdestlik nedeniyle davanın usulden reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön