17. Hukuk Dairesi 2020/12104 E. , 2020/8842 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2020/12104 E. , 2020/8842 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen 07.09.2018 tarihli K-2018/59190 sayılı karara karşı yapılan itiraz üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 16.11.2018 tarihli 2018/İHK-9997 sayılı itirazın reddine dair kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 27.04.2015 tarihinde, davalıya zorunlu mali mesuliyet sigortalı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında aynı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 06.09.2018 tarihinde talebini 160.242,36 TL'ye artırmıştır.
Davalı vekili, hatır taşıması olduğunu ve ödeme yapıldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; başvurunun kabulü ile 160.242,36 TL maddi tazminatın 01.07.2016 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmiş; bu karara, davalı vekili İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz etmiştir. Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı yaptığı itirazın reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıkları'nın, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümlerinin dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; hükme esas alınan 11.12.2017 tarihli Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığından kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre alınan maluliyet raporunda davacının %30 travma sonrası stres bozukluğu rahatsızlığı ve %6 görme problemi nedeniyle meslekte kazanma gücünden kayıp oranı E cetveline göre %29 olarak hesaplanmış, raporda travma sonrası stres bozukluğu tedavisinin devam ettiği, tedavi ile işlevselliğinin kısmen düzeldiği belirtilmiş; mahkemece bu rapor hükme esas alınarak talebin kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili ise davacının travma sonrası stres bozukluğunun halen sürüp sürmediği konusunda doğru yönetmeliğe göre yeni bir rapor alınması gerektiğini savunmaktadır. Eksik inceleme ile karar verilemez.
O halde mahkemece, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan olay tarihinde yürürlükte olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun yeni bir rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
2-Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nin 43.(6098 sayılı TBK’nin 51.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda, davacı yolcu konumundadır. Davalı vekili cevap dilekçesinde; olayda hatır taşıması olduğunu savunmuş, mahkemece, ceza dosyasının celbi sağlanmadan davalı tarafın iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle hatır taşıması indirimi yapılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir. Bu durumda mahkemece ceza dosyasının tamamının celbi suretiyle davalı vekilinin hatır taşıması savunması üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak, tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılıp yapılmaması gerektiği hususları tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre de; Sigortacılık Yasası 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına '(13)(Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.' hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. 13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön