17. Hukuk Dairesi 2020/396 E. , 2020/8782 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :... Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan istinaf incelemesi sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının sevk ve idaresindeki motosiklet ile ...'ün sevk ve idaresindeki aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada davacının yaralandığını, karşı aracın sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, kazadan sonra davacının yüzünde sabit izlerin meydana geldiğini, sinir sistemindeki zedelenmelerden dolayı ciddi bir unutkanlık ve anlık denge kayıplarının olduğunu, vücudundaki kemik kırıklarının tedavisi sonucu vücudunda izler oluştuğunu, sol el bileğinde iki ayrı kısma platin takıldığını, davacının işgücü kaybı nedeniyle uğramış olduğu zararların ve estetik kayıplar nedeniyle uğramış olduğu zararların ayrı ayrı hesaplanmasını, özellikle bileğinde meydana gelen hasar sonucu fiziki kuvvet gerektiren işlerde çalışamadığı için şuan kapıcı olarak asgari ücret ile çalıştığını, karşı aracın trafik sigortasının olmaması nedeniyle zararlarının tazmini için davalı ... Hesabına yapılan başvuru sonucunda 12.853,00 TL kısmi ödeme yapıldığını, ancak gerçek zararın daha fazla olduğunu belirterek öncelikle adli yardım talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sürekli işgöremezlik nedeniyle 7.000,00 TL, beyninde meydana gelen hasar, yüzde sabit iz veya yüz biçiminin değişmesi (estetik zararlar) nedeniyle 500,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden, aksi halde Güvence Hesabına başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 26.02.2018 havale tarihli dilekçesinde, işgücü ve efor kaybına ilişkin maddi tazminat talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 185.871,72 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, KTK'nun 111. maddesi gereğine cismani zararlara ilişkin olarak yapılan anlaşmaların üzerinden iki yıl geçmekle bu konudaki taleplerin zamanaşımına uğradığını, bu sürenin hak düşürücü süre olduğunu, davacı tarafından yapılan başvuru üzerine yapılan aktüer hesabı sonrasında, %14 maluliyeti dikkate alınarak kendisine 28/08/2012 tarihinde 12.853,00 TL maluliyet tazminatı ödemesi yapıldığını, yapılan ödemenin üzerinden 2 yıldan fazla zaman geçmesi nedeniyle talebin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine, dair karar verilmiş, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekilince meydana gelen kaza sebebi ile uğranılan cismani zararın tazmini talep edilmiş, mahkemece davalı ... tarafından olay sebebi ile davacı ...'e 28/08/2012 tarihinde 12.853,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı, bu ödemenin yetersizliğinin 2918 sayılı KTK'nın 111/2 maddesi uyarınca 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde talep edilebileceği, davacının bu süreyi geçirmiş olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 111. maddesinde; “Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu yasa hükmüne göre, hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir.
Davacı vekilince davadan önce davalı ... Hesabına tazminat talebi ile başvuruda bulunulduğu, 18.08.2012 tarihinde ibraname düzenlendiği, tarafların da kabulünde olduğu ve dosya içinde bulunan ödeme belgesinden anlaşıldığı üzere davalı ... tarafından davacıya 28.08.2012 tarihinde 12.853,00 TL tazminat ödendiği anlaşılmaktadır.
Davalı tarafça sunulan hasar dosyasının incelenmesinde, her ne kadar davacı tarafın davadan önce aldığı ve davalı tarafın ödediği tazminata dayanak olan maluliyet raporu dosyada yer almıyor ise de, sunulan evraklardan...Üniversitesi Tıp Fakültesi Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 26.03.2012 tarihli Sağlık Kurulu raporu olduğu, raporda işitme kaybı nedeniyle davacının % 14 oranında özürlü olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan 13.09.2017 tarihli maluliyet raporunda ise tespit edilen sol el bileğindeki hareket kısıtlılığına sebebiyet veren pseudoartroz arızası nedeniyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının % 15,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Bu haliyle, her iki raporda maluliyetin farklı nedenlere dayandığı anlaşılmakla, ibra edilen maluliyet nedeni ile dosyada tazminat talep edilen maluliyet nedeni arasında farklılık olduğundan, taraflar arasındaki ödemenin kaynağı olan 18.08.2012 tarihli ibranamenin bu davayı etkilemesi düşünülemez.
Bu durumda, KTK'nın 111. maddesindeki düzenlemenin açıkça “anlaşmalar veya uzlaşmalar”a yönelik olduğu, dava konusu edilen maluliyet nedeni hakkında taraflar arasında düzenlenmiş bir ibraname bulunmadığından bu davada 2 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanma imkanının söz konusu olmadığı gözetilerek mahkemece işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile verilen karar doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi gereğince istinaf mahkemesinin davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine dair kararının kaldırılarak dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2020/396 E. , 2020/8782 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 51 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 59 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat