18. Hukuk Dairesi 2016/6227 E. , 2016/7729 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

18. Hukuk Dairesi 2016/6227 E. , 2016/7729 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : ... vd. Vek.Av....

Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak .... parsel sayılı taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1-İlk hükümle davacı ... lehine hüküm altına alınan miktar, 'temyiz edilebilirlik sınırının altında' kaldığından, adı geçen davacı ve davalı idarenin bu yöne ilişkin temyiz talepleri, 'hükmün temyizi kabil olmadığı' gerekçesiyle Dairemizce 24.04.2014 tarihinde ....sayılı ilamla reddedilmiş, bu suretle davacı ... ile ilgili hüküm, bozmanın şumülü dışında bırakılmıştır. Bu durumda davacı ... hakkında verilen ilk hükmün kesinleştiği dikkate alınmaksızın, bozmadan sonra bu davacı hakkındaki davanın da reddine karar verilmesi;
2-Dairemizin 24.04.2014 tarihli .... sayılı bozma kararında; 'davacı .... tarafından dava konusu taşınmazla ilgili olarak daha önce kamulaştırma bedelinin artırılması davası açıldığı, bu davanın takipsiz bırakılması sonucu açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu suretle kamulaştırma evrakları adı geçene tebliğ edilmemiş olsa bile, dava konusu taşınmazın kamulaştırıldığından, bedel artırım davası açmakla haberdar olduğu, öğrendiği tarihten itibaren de Kamulaştırma Kanununun 14'ncü maddesinde belirtilen otuz günlük hak düşürücü süre içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal, maddi hatalara karşı da adli yargıda düzeltim davası açılmadığı, dolayısıyla kamulaştırma işleminin kesinleştiği, tamamlanan ve kesinleşen kamulaştırma işlemine karşı, kamulaştırmasız el koyma sebebiyle bedel davası açılamayacağı, bu sebeple adı geçen davacı yönünden davanın reddi gerektiği' belirtilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak bu davacı tarafından açılan dava reddedilmiştir. Oysa, davacılardan .... adına vekili sıfatıyla.... tarafından açılan ve bozma kararında sözü edilen 'kamulaştırma bedelinin artırılması' davası, .... sayılı
....


kararıyla 'açılmamış sayılmıştır' Açılmamış sayılmaya dair olan bu karar, davanın takipsiz bırakılmasının sonucu olmayıp; davacı adına davayı açan avukatın, usulüne uygun dava vekaletnemesini, verilen mehile rağmen mahkemeye sunmamamış olmasına dayanmaktadır. Başka bir ifade ile gerçekte vekaletnamesi olmayan avukat, adı geçen davacı adına dava ikame etmiş ve sonradan da 'davacıya temsile' yetkili olduğuna ilişkin bir vekaletname dosyaya sunamamış, mahkemece, dava bu sebeple açılmamış sayılmıştır. Sözü edilen davanın görüldüğü tarihte yürürlükte olan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 67'nci maddesinin (1.) fırkasında yer alan hükme göre; vekaletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen vekil dava açamaz ve yargılama ile ilgili hiç bir görev yapamaz. Gecikmesinde zarar umulan hallerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekaletnamesini getirmek şartıyla vekilin dava açmasına veya usul işlemleri yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekaletname verilmez veya aynı süre içinde asıl, yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçe ile mahkemeye bildirmez ise, dava açılmamış sayılır. (HUMK. m.67/1) Verilen 'davanın açılmamış sayılmasına' ilişkin karar, bu hukuki duruma dayanmaktadır. Bu durumda dava, davacının bizzat kendisi tarafından açılmamış ve takip edilmemiş olduğuna ve dava ile ilgili verilen karar da davacıya tebliğ edilmemiş bulunduğuna göre; sözü edilen davanın açılmış olması, adı geçen davacının kamulaştırma işlemlerinden haberdar olduğunu göstermez. Bu bakımdan, Dairemizin bu davacıyla ilgili tesis ettiği bozma kararı, ''davanın açılmamış sayılmasına” ilişkin kararın hatalı değerlendirilmesinden kaynaklanmaktadır. Başka bir ifade ile bozma maddi hataya dayanmaktadır. Maddi hataya dayanan bir bozma kararına uyulmuş olması da, bozma lehine olan taraf yararına 'usulü kazanılmış hak' doğurmaz. Bu itibarla davacı ... .....n açmış olduğu kamulaştırmasız el koyma sebebine dayanan tazminat istemine ilişkin davada işin esasına girilerek toplanacak deliller çerçevesinde bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, maddi hataya dayanan bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmesi,
Doğru bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı tarafa iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.









Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön