18. Hukuk Dairesi 2015/20101 E. , 2016/6064 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

18. Hukuk Dairesi 2015/20101 E. , 2016/6064 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı tazminat istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davacı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 16.06.2015 gününde temyiz edenlerden davacı vekili Av.... geldi. Davalı adına gelen olmadı. Gelen vekilin sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosya eksiklik nedeniyle mahkemesine geri çevrilmiş bu kez iade edilmekle, dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:


Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı tarafından mahkememize verilen dava dilekçesinde, ... İli ... İlçesi ... Mahallesinde tapuya kayıtlı 167 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 6429/102638 paydaşı bulunduğunu, davalının taşınmaz üzerine taksi durağı ve park alanı yapmak suretiyle el attığını, el atmanın kamuya tahsis ve kalıcı nitelikte bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak suretiyle şimdilik 10.000,00 TL tazminatın tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da hüküm kurmaya elverişli değildir.
Şöyle ki;
1-Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre aynı taşınmazın başka bir paydaşı aleyhine aynı kamulaştırma nedeniyle açılan dava sonunda verilip kesinleşen kararda belirlenen değer, güçlü delil olarak kabul edilmelidir.
Dava konusu ... Mahallesi 167 ada 5 parsel sayılı taşınmazın başka paydaşları tarafından açılan ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesi tarafından incelenerek onanmasına karar verilen (... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/508-2011/163 Karar, Dairenin 2012/18529 - 2012/24463 karar sayılı dosyası) kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminata ilişkin dava dosyasında hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, aynı taşınmaz için 30.10.2009 dava tarihi itibariyle m²'sine 1450,00 TL m² değer tespit edilmiş ve bu bedelin eldeki dava tarihine endeklenmiş halinin 1965 TL olduğu anlaşılmıştır. Temyize konu karara dayanak yapılan bilirkişi kurulu raporunda ise 11.10.2013 olan dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmaz için 1600TL/m² değer belirlenmesi karşısında, kesinleşen bu bedelin güçlü delil niteliğinde olduğu gözetilerek bilirkişi kurulundan kesinleşen dosyadaki değerden ayrılmayı gerektirecek bir nedeni olup olmadığı sorulup ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu hususta yerinde olmayan gerekçe ile eksik bedele hükmedilmesi,
Kabule göre de;
2-Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11. maddesinin 1.fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin saptanması gerekmektedir.
Bu esaslara göre gerçekçi ve doğru sonuçlara ulaşılabilmesi için; emsal alınan taşınmazın satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve değerlendirme tarihine yakın bulunması, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte, dava konusu taşınmaz ile aynı veya yakın semtlerde bulunması, topografik yapısı, manzarası, konumu, üzerinde yapılabilecek inşaat ve katlar için izin ve ruhsat sınırları, yüzölçümleri, imar uygulamasına konu edilmiş olup olmadıkları, sokak, cadde veya şehir alanlarına cepheleri ve mesafeleri gibi yönlerden benzer ya da yakın özelliklere sahip bulunması gereklidir. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonrasında alınan bilirkişi raporunda değerlendirmeye ... Mahallesi 254 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 26.01.2007 tarihli satışının emsal olarak alındığı anlaşılmıştır.
Dosyaya getirtilen satış akit tablosundan, emsal taşınmazın ipotek tesisi suretiyle satıldığı, satışın şekli dikkate alındığında serbest satış olmadığı ve taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığı kanaatini uyandırmaktadır. Bu sebeple bilirkişi kurulunun emsal seçimini isabetli yaptıklarından sözedilemez. Emsalin özel amaçlı olmayan, özel nitelikleri bulunmayan taşınmaz satışlarından seçilmesi gerekir.
Emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı konumda ve taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyat endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar gösterilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri tespit edilmelidir.
Emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten sonra bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptanmalıdır. İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasası'nın 18.maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır.
2942 sayılı Yasa'nın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Buna göre dava konusu taşınmaz ve emsallerin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından 2013 yılı itibarıyla getirtilerek karşılaştırılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerekir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın yer aldığı ilçede emsal olabilecek özel amacı olmayan arsa satışlarının bulunmadığının düşünülemeyeceği ve değerlendirmeye esas alınan bilirkişi kurulu raporunun yukarıda açıklanan esaslara uygun düşmediği gözetilmeden, gerekli araştırma ve yeterli incelemeyi içermeyen rapora itibarla hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön