18. Hukuk Dairesi 2015/13386 E. , 2016/2158 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

18. Hukuk Dairesi 2015/13386 E. , 2016/2158 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, .... İlçesi ....Mahallesi 9 ada 36 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki;
1-Dairenin bozma kararında kat mülkiyeti kurulu dava konusu taşınmaz değerinin Kat Mülkiyeti Kanununun 46. maddesinin son fıkrası doğrultusunda hesaplanması gerektiği, buna göre taşınmaz üzerindeki yapının tamamı için Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinin 1.fıkrasının (h) bendinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yayımlanan değerlendirme tarihindeki resmi birim fiyatları ve yapı maliyetleri hesaplarını gösteren listelere göre (yıpranma payı da düşülerek) değer verildikten sonra, arsa bedeli ile yapı değerleri toplanıp kamulaştırmaya konu bağımsız bölümün tapu kaydında yazılı arsa payına oranlanmasıyla o bağımsız bölümün kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, bu esaslara uygun olmayan davalıların bağımsız bölümüne ortak alanlardan 3 m² isabet ettiği belirtilirek 50 m² alanlı bağımsız bölüme 3 m² ilave etmek suretiyle bu bağımsız bölümün yapı değerini hesaplayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi,
2-Dairenin bozma kararından önce hükme esas alınan 26.10.2013 günlü bilirkişi kurulu raporunda, dava konusu taşınmazın m² sine 1250 TL değer takdir edilmiş ve bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Yargıtay’ca bozma sebebi yapılmayan hususların taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşturacağı dikkate alınmadan, bozma kararından sonra taşınmazın m² sine 2500 TL değer takdiri yapan 18.02.2015 havale tarihli bilirkişi kurulu ek raporunun hükme esas alınmış olması,
3-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut haciz ve ipoteğin tespit edilen bedele yansıtılmamış olması,
4-Davacı idare vekille temsil edildiği halde davanın niteliğine göre davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmemiş olması,
Doğru görülmemiştir.
5-Bundan ayrı olarak;
Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi yönüyle de kararın bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.















Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön