19. Hukuk Dairesi 2016/16304 E. , 2018/1436 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili, davalı banka tarafından haklarında ... 5. İcra Müdürlüğü'nün 2009/3980 Esas sayılı dosya ile takip açıldığını, takipteki çek bedellerine ilişkin sorumluluk tutarlarına ilişkin talebin yersiz olduğunu ,davacıların hesabında davalıca bankaca bloke edilmiş olan ve bu taleplerini karşılayacak kadar para bulunduğunu, sorunun davacı bankaca haksız şekilde davacı şirketin hesabındaki paraya el konulmuş olmasından kaynaklandığını ileri sürerek, davacıların borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, aynı konuya ilişkin davacılar tarafından ... İcra Hukuk Mahkemesinde dava açıldığını,davanın kısmen kabulüne karar verilerek kesinleştiğini,bu kararın maddi anlamda kesin hüküm teşkil ettiğini bu nedenle aynı konuya ilişkin tekrar dava açılamayacağını ,teminat mektubunun süresinin dolması nedeniyle bu kısımla ilgili takibin sona erdiğini,çek bedellerine ilişkin olarak ise banka tarafından çekler iade edilmediği müddetçe sorumluluk bedellerinin davacılardan talep edilebileceğini, davacıların tüm çek yaprağı tutarlarını gelir getirmeyen bir hesapta bloke etmek zorunda olduklarını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında genel ve nakdi kredi sözleşmesinden kaynaklanan ilişkilerin olduğu, bu kapsamda çek karnesi ve teminat mektubu alındığı, ipotek verildiği, alınan teminat mektubunun ödenip ipoteğin fek edildiği, davacının davalı banka nezdindeki hesabında 30.033,09-TL'nin blokeli bulunduğu, davacının davalı-alacaklı bankaya borcunun bulunmadığı, çek bedellerinin ve ihtar masrafının davacı bankaca mahsubu halinde dahi davacı borçlu tarafın davalı bankadan 12.234,14-TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı kefil ...'nun imzalamış olduğu genel kredi sözleşmesinde kefilin gayrı nakdi kredilerin deposundan sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenle kendisinden gayrı nakdi kredinin deposu istenemeyeceğinden davanın kabulü bu gerekçeyle olması gerekirken yazılı şekilde kabulü yerinde değil ise de sonucu itibariyle doğru olan karara yönelik davalı temyizinin kefil ... yönünden reddine,
2-Davalı bankanın asıl borçluya yönelik temyizine gelince ,davalı banka sözleşmenin 20.maddesine göre teminat almak hakkına sahip olup kredi borcunun muaccel hale getirilmesinden sonra teminata mutlaka başvuracağı yönünde bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durum rehinden farklıdır. Hal böyle olunca davalı bankanın asıl borçludan depo talebi hakkı bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Davalı bankanın (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 21/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
19. Hukuk Dairesi 2016/16304 E. , 2018/1436 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 49 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 74 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 42 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 60 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 38 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat