19. Hukuk Dairesi 2017/2831 E. , 2018/426 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne karar verilmiş, kararın kesin nitelikte bulunmasından dolayı kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığı'nın talebi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle dosya içindeki tüm belge ve evraklar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının maaş hesabından banka kartı kopyalanarak bilgisi ve rızası dışında iki ayrı işlem ile 1.300,00 TL para çekildiğini, davacının kartını kimseye vermediğini ve şifresini kimse ile paylaşmadığını, kartın kopyalanmasında davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, gerekli teknolojik gelişmelere uygun hizmet vermekle yükümlü olan davalı bankanın mevduatın talep edilmesi halinde ödemekle sorumlu olduğunu ileri sürerek, davacının hesabından bilgi ve rızası dışında çekilen paranın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan bankacılık işlemleri sözleşmesi ile davacıya vadesiz mevduat hesabı tahsis edildiğini, 5464 sayılı Kanunun 15. maddesine göre kartı hamiline teslim ettikten sonra kartın ve şifresinin korunmasından kart hamili olan davacının sorumlu olduğunu, kartın kopyalanıp kopyalanmadığının savcılık soruşturması sonunda belli olacağını, davalı banka tarafından ATM cihazlarının kullanımı ile ilgili tüm güvenlik önlemlerinin yerine getirildiğini, davalı bankanın sözkonusu işlemlerin davacı tarafından yapılmadığını anlayabilmesinin mümkün bulunmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6.7 maddesine göre tüm sorumluluğun davacıya ait olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Adalet Bakanlığı'nın talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 'Somut olayda davacının da kart şifresini kötüniyetli üçüncü kişilerin öğrenmesine imkan verip vermediği hususu açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu durumda tarafların kusur oranları belirlenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.' gerekçesi ile kanun yararına temyiz edilmiştir.
Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre davalı bankanın en küçük kusuru olması halinde bile tam sorumluluk esas alınmakta olup banka ve mudi arasında kusur oranına göre sorumluluk paylaştırılmasına gidilmemektedir. Ancak somut olayda mahkemece yapılan tahkikatta davalı bankanın dava konusu işlemin gerçekleşmesinde kusurlu olduğunun saptanamamış olması karşısında davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle kanun yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/05/2017 gün ve 2017/26311 sayılı kanun yararına bozma talebinin kabulü ile HMK’nın 363. maddesi gereğince hükmün, hukuki sonuçları kalkmamak koşulu ile kanun yararına BOZULMASINA, aynı Yasanın 363/son. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Resmi Gazete'de yayımlanmak üzere Adalet Bakanlığı'na gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilmesine, 06/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
19. Hukuk Dairesi 2017/2831 E. , 2018/426 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat