19. Hukuk Dairesi 2016/7350 E. , 2018/804 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

19. Hukuk Dairesi 2016/7350 E. , 2018/804 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, davacının cari hesaptan kaynaklanan alacağını tahsil için başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının keyfi olarak faturalar düzenleyip alacağına kaydettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, benimsenen asıl ve ek bilirkişi raporları uyarınca, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olmasına karşın davadan sonra davalı tarafça düzenlenen iade ve hizmet faturalarının davacı defterlerine kaydedilmesi neticesinde davalının davacıdan alacaklı hale geldiği, davacı her ne kadar yapılan bilirkişi hesaplamalarında taraflar arasında gerçekleşen toplantılar uyarınca düzenlediği mutabakat farkı faturasının nazara alınmadığını beyan etse de, gerek taraflar arasındaki ana sözleşme gerekse de yapılan toplantılarda mutabakat farkı adı altında bir fatura düzenleneceğine dair hüküm bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsilini amaçlayan itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davaları takip talebine sıkı sıkıya bağlı olup takip tarihindeki haklılık durumuna göre sonuçlandırılır. Bilirkişi raporunda, davacının takip tarihinde 48.653,92 TL alacaklı olduğu ancak dava tarihi itibariyle 51.107,44 TL borçlu hale geçtiği belirtilmiş, rapora itiraz üzerine de bilirkişiler önceki raporlarında ısrar etmişlerdir. Mahkemece bu rapor benimsenerek hüküm kurulmuş ise de kurulan hüküm itirazın iptali davasındaki yukarıda yazılı haklılığın takip tarihine göre saptanması ilkesine aykırı olması nedeniyle doğru olmamıştır.
Öte yandan, dava 182.943,39 TL değer için açılmıştır. Davacı vekili dava açıldıktan sonra verdiği 30.01.2014 havale tarihli dilekçe ile maddi hata düzeltmesi adı altında dava değerini 155.488,24 TL'ye indirdiğini belirtmiş ise de usul kanuna göre müddeabihin bu şekilde indirilmesi mümkün olmayıp bu beyan aradaki farktan feragat hükmündedir. Ayrıca davacı dava açarken peşin harcı eksik yatırmıştır. Mahkemece dava tarihi itibariyle 182.943,39 TL üzerinden hesaplanacak peşin harcın eksik kısmının HMK'nın 120/1. maddesi uyarınca yatırtılmadan ve yatırılmadığı takdirde Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca davaya devam olunamayacağı gözetilmeden yargılamaya devam olunması doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 20/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön