19. Hukuk Dairesi 2016/14603 E. , 2018/23 K.
'İçtihat Metni'
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının 20 adet bono nedeniyle müvekkiline ihtarname keşide ettiğini, müvekkilinin bonolarda keşideci olarak gözüken dava dışı şirketin ortağı olduğunu ve şirketin 2011 yılında tasfiye edildiğini, bonoların keşide tarihi olan 2013 yılında bono düzenleyecek bir şirket olmadığını ileri sürerek bonoların takibe konu edilmemesi için ihtiyadi tedbire, müvekkilinin bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ve dava dışı ...’ın bonoların keşidecisi olan dava dışı şirketin ortağı olduğunu ve bonoyu düzenlediklerini, aynı zamanda bononun lehtarı olduklarını ve senedi ciro ettiklerini, takip konusu bonoların müvekkiline beyaz ciro yoluyla geçtiğini, davacının iddialarını yetkili hamil olan müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini belirterek davanın reddine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, senetlerin keşidecisi şirketin senetlerin tanzim tarihinden önce tasfiye yolu ile terkin edilmek sureti ile tüzel kişiliğinin sona erdiğinin anlaşıldığı, ispat yükü kendisinde olan davalı tarafın davacıdan bu senetler nedeniyle alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının dava konusu senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, koşulları oluşmadığından davacı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 778. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendi uyarınca bonolarda da uygulanan aynı yasanın 677. maddesi “ Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez” hükmünü içermektedir.
Kısaca anılan yasa hükmü dokdirinde ve uygulamada “imzaların istiklali” prensibi olarak nitelendirmektedir.
Somut olayda davacı davaya konu olunan bonoların lehdarı durumundadır. Bu halde keşideci şirketin keşide tarihinde tüzel kişiliğinin bulunmadığından bahisle imza eksikliğine dayalı olarak hamil aleyhine dava açamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, 15/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
19. Hukuk Dairesi 2016/14603 E. , 2018/23 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 136 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 136 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 90 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 145 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 120 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 148 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 137 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 134 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 163 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 148 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat