19. Hukuk Dairesi 2019/1741 E. , 2019/5199 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının satın almış olduğu taşınmaz üzerinde davalı lehine konut finansmanı sözleşmesi nedeniyle ipotek bulunduğunu, davacının davalı bankaya, ipoteğin kaldırılması amacıyla kalan kredi borcunu ödemesine rağmen davalının ipoteği kaldırmadığı gibi davacı aleyhine takip yaptığını ileri sürerek, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu ipoteğin, taşınmaz dava dışı eski malik ... adına kayıtlı iken ...’ün doğmuş ve doğacak tüm borçlarına teminat teşkil etmek üzere verildiğini, ...’ün dava dışı genel kredi sözleşmesi borçlusu ...’a müşterek borçlu müteselsil kefalet sözleşmesi nedeniyle kefalet sorumluluğunun devam ettiğini, ...’ün doğmuş ve doğacak tüm borçları için teminat gösterilen ipoteğin devam ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu ipotek sözleşmesinin dayanağının konut finansmanı kredisine yönelik olduğu, dava tarihi itibariyle ipotek resmi senedine konu ve kefaletten kaynaklı borcun devam ettiği, dava dışı ...'ün kefaleti ile dava dışı ...'a kullandırılan taksitli ticari kredi nedeniyle düzenlenen genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmelerinde dava dışı eski malik ...'ün müteselsil kefaletinin devam ettiği, bu bakımdan davacının ipoteğin kaldırılmasına yönelik talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu, ipoteğin fekki talebine ilişkindir. Yapılan tahkikattan dava dışı ...'ün konut satın almak için davalı bankadan konut kredisi kullandığı, bu krediyle satın aldığı konut üzerine konut kredisinin teminatı olarak ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, üzerinde ipotek bulunan konutu dava dışı ...'dan satın aldıktan sonra konut kredisinin kalan borcunu ödemiş ve daha sonra konut üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı banka bu ipoteğin sadece konut kredisinin teminatı olarak alınmadığını, konut sahibi ...’ün, bankanın kredi sözleşmelerindeki kefaletlerinin de teminatı olarak alındığını belirterek, ipoteğin kaldırılmasını kabul etmemiş ve dava dışı ...’ün, banka müşterisi ... ile banka arasında imzalanan 01.02.2013 tarihli genel kredi sözleşmesinin kefili olduğunu belirtmiştir. 25.08.2009 tarihli ipotek tesciline ilişkin akit tablosunun incelenmesinde gerçekten ipoteğin, ipotek veren ...’ün kefaletinin teminatı olarak verildiği, akit tablosundan anlaşılmaktadır. Ancak davalı bankanın dava dışı ...'ün kefaletine ilişkin olarak öne sürdüğü genel kredi sözleşmesi, ipotek tesisinden sonra imzalanmıştır. İpotek tesisi tarihinde ipotek veren ...'ün bankaya karşı herhangi bir kefalet sorumluluğu olmadığı anlaşıldığından ipoteğin fekki gerekir. Hal böyle olmasına rağmen mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
19. Hukuk Dairesi 2019/1741 E. , 2019/5199 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 79 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat