19. Hukuk Dairesi 2017/2985 E. , 2019/914 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı bankanın davacıdan 3.728,28 TL alacağı olduğu iddiası ile ... 3. İcra Müdürlüğünün 2012/232E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davacının itiraz sürelerini kaçırdığını ve takibin kesinleştiğini, kesinleşen takipte aracına haciz uygulandığını, aracının yakalanması üzerine toplumda itibarının sarsılacağı düşüncesi ile aracını çıkartmak için ödeme yaptığını, dava konusu alacağın kredili bankomat hesabına ilişkin olarak garantör sıfatıyla imzaladığı sözleşmeden doğduğunu, garantör sözleşmesinin kefalet sözleşmesi niteliğinde olduğunu, kefalet akti bakımından ise geçerlilik şartı olan bir limitin sözleşmede olmadığını ileri sürerek, davacı borçlu olmadığından ödediği miktarın istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sözleşmede garantör imzasının bulunduğunu belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre,davacının kefil olduğu borçtan dolayı icra takibine süresi içerisinde itiraz etmediği, takibin bu nedenle kesinleştiği, borcu ödediğinden dolayıda infaz edildiği, kefil sıfatıyla imzalamış olduğu sözleşmeden kaynaklanan borcunu ödedikten sonra alacaklıdan bu paranın iadesini isteyemeyeceği, talebin yasal dayanağının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacının kefil sıfatıyla hakkında yapılan takipten dolayı takibin kesinleşmesi üzerine borcunu ödediği ve yaptığı ödemeyi geri isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de dava İİK'nin 72. maddesinde düzenlenen istirdat davasıdır. Bu itibarla davacının garantör adı altında imzaladığı sözleşmeden dolayı borçlu olmadığı iddiasının öncelikle TBK'nın 583. maddesi gereğince geçerli bir kefalet olup olmadığı bakımından incelenmesi ve geçerli bir kefalet var ise talep edilebilecek borç miktarının saptanması için banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerekir. Mevcut şekliyle eksik incelemeye dayalı hüküm verilmiş olup yerel mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 18/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
19. Hukuk Dairesi 2017/2985 E. , 2019/914 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 38 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 69 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat