20. Hukuk Dairesi 2019/5038 E. , 2019/7582 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

20. Hukuk Dairesi 2019/5038 E. , 2019/7582 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 11/03/2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle: '...Müvekkil ...'ın 1909 doğumlu .... oğlu ...'in mirasçılarından 29/02/2008 tarihinde maliki bulunduğu....ilçesinde bulunan bir çok taşınmazı satın aldığını, ancak 1909 doğumlu .... oğlu ...'in mirasçıları müvekkile kök murislerinden gelen bir çok taşınmazı satarken aynı zamanda; yine aynı bölgede bulunan ve isimleri kök murisleri ile aynı olan.... 83 ve 98 parsel ve .....köyü, 2212 parselde kayıtlı bulunan taşınmazları da müvekkile maliki olduğunu söyleyerek sattıklarını ve tapu kayıtlarının müvekkil adına tescil edildiğini, daha sonra Hazine tarafından.... tapu kaydının tahsisi davası açıldığını ve bu dava sonucunda davaya konu taşınmazların müvekkil ... adına tapu kayıtlarının iptali ile 1929 doğumlu ..... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğini, tapu müdürlüğü yetkililerinin tapu intikali sırasında müvekkil ...'ı zarara uğrattıklarını, 1909 doğumlu .... oğlu ...'in mirasçılarının müvekkil ...'a sahibi bulunmadığı ....köyü 83 ve 98 parsel ve ....parselde kayıtlı bulunan taşınmazları 29/02/2008 tarihinde sattıklarını, .....aptığı bu yanlış işlemden dolayı müvekkilin zarar gördüğünü, bu nedenle söz konusu taşınmazın günümüz emsal değerinin bilirkişi marifeti ile araştırılmasını, taşınmazın bugünkü değeri üzerinden müvekkilin uğramış olduğu zararın dava tarihinden itibaren 1.000,00.-TL'nin taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 14/04/2015 havale tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ettiğini belirterek talep ettiği tazminat miktarını 332406,07.-TL’ye artırmış, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş ve ıslah harcını da yatırmıştır.
Mahkemece; davanın kabülü ile 332.406,07.-TL'nin; 331.406,07.-TL'sinin ıslah tarihinden (14/04/2015) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 1.000.-TL'sinin ise faizsiz olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle Dairenin 18.04.2017 gün 2015/14349-2017/3365 E.K. sayılı kararı ile; “…Mahkemece tazminat istemine dayanak yapılan taşınmazların asıl maliki 1929 doğumlu ..... oğlu ... olduğu halde, yanlışlıkla 1909 doğumlu .... oğlu ... mirasçıları adına yapılan intikal ve mirasçıların da davacıya satış yapmaları nedeni ile tapu kayıtlarına güvenerek taşınmaz satın alan davacının zararının TMK’nın 1007. maddesi gereğince Hazineden tahsiline karar verilmesinde, henüz tapu iptal kararı kesinleşmeden eldeki davanın açılması nedeni ile dava tarihinin değerlendirme tarihi alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, hükme dayanak yapılan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda; çekişmeli taşınmazın arazi niteliğinde olduğu belirtilmişse de gelir metodu kullanılmak sureti ile bölgede yapılan münavebeli tarım ürünleri dikkate alınmak sureti ile değer belirlemesi yapılmadan net gelir belirtilmiş, ayrıca mahkemece, çekişmeli taşınmazın bulunduğu çevrede münavebeli tarım yapılıp yapılmadığı, yapılıyor ise yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri ilçe tarım müdürlüğünden getirtilmemiştir.
O halde, çekişmeli taşınmazlar arazi niteliğinde olduğundan çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri ilçe tarım müdürlüğünden getirtildikten sonra konunun uzmanı bilirkişilerden yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif yapılarak, çekişmeli taşınmazların sulu-kuru olup olmadığı, yerleşim alanına uzaklığı, iklim şartları, arazinin toprak ve topoğrafik yapısı ve bölgesindeki konumu gözetilerek, taşınmaz üzerinde meyve ağaçları varsa ağaçların cinsleri de dikkate alınmak suretiyle elde edilen verilere uygun biçimde değerlendirme yapılıp net gelir yöntemiyle değerlendirme tarihi olan 11/03/2013 tarihindeki gerçek değerinin hesaplattırılması, taşınmazların varsa mütemmim cüzleri, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri bayındırlık birim fiyatları ve yıpranma oranları gözetilerek değerlendirme tarihine göre tespit ettirilmesi, bu şekilde tapusu iptal edilen taşınmazların zemin değeri, var ise üzerindeki mütemmim cüz, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri esas alınarak bu şekilde tapusu iptal edilen tapu sahiplerinin gerçek zararlarının saptanması, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yetersiz bilirkişi kurul raporuna dayalı verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır.” denilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile toplam 198.718,19 TL tazminatın 197.718,19 TL'sinin ıslah tarihi olan 14/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 1.000,00 TL’sinin ise faizsiz olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince tazminat isteminden kaynaklanmaktadır.
Dosya kapsamından tazminat istemine dayanak yapılan .... ilçesinde bulunan 11.240 m² yüzölçümlü 83 parsel sayılı taşınmaz ile 10.000 m² yüzölçümlü 99 parsel sayılı taşınmazların tarla vasfıyla 1960 yılında yapılan kadastro çalışmasında ... adına tescil edildiği, 1981 yılında yapılan satış sonucu .... oğlu ... adına tescil edildiği daha sonra .... oğlu ... mirasçıları adına intikalle tescil yapıldığ... mirasçılarının da 29/02/2008 tarihinde yaptıkları satış sonucu davacı adına tescil edildiği, 2212 parsel sayılı 12.000 m² yüzölçümlü taşınmazın ise zeytinlik vasfıyla ifrazen 1980 tarihinde.... adına tescil edildiği, 1980 yılında ... oğlu ...'e satıldığı, 29/02/2008 tarihinde .... oğlu ... mirasçıları tarafından davacı olan ...'a satıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı Hazine tarafından ... ve .... oğlu ... mirasçılarına karşı ....Hukuk Mahkemesinin 2012/170 E. - 934 K. sayılı dosyasında açılan dava sonucu .... ilçesi 83, 99 ve 2212 parsel sayılı taşınmazların ... doğumlu .... oğlu ...’e ait iken 29.02.2008 tarih 276 yevmiye numaralı işlemle 1909 doğumlu ... mirasçılarına intikal ettirildiği ve mirasçıların satışı ile davalı ... adına kaydedildiği oysaki satışı yapan kişilerin gerçekte bu taşınmazın maliki olmadıkları gerekçesi ile taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile 1929 doğumlu .... oğlu ... adına tesciline karar verilmiş hüküm temyiz incelemesinden geçerek 05/09/2014 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı 11/03/2013 tarihinde tazminat istemli bu davayı açmışlardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına
17/12/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön