20. Hukuk Dairesi 2017/5286 E. , 2019/6052 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

20. Hukuk Dairesi 2017/5286 E. , 2019/6052 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli....üzölçümündeki taşınmazlar tarla, 167 ada 2 parsel sayılı 2538.18 m2 ve 170 ada 1 parsel sayılı 2267.8l m2 yüzölçümündeki taşınmazlar ise, fındıklık niteliğinde davalı adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı ... Yönetimi taşınmazların orman sayılan yerlerden olduklarını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptaliyle orman niteliğinde Hazine adına tapuya tescillerini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 167 ada 2 ve 165 ada 2 parsellerin tamamıyla 170 ada 1 parselin bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1823.60 m2'lik bölümü ve 165 ada 1 parselin (A) harfi ile gösterilen 7744.15 m2'lik bölümüne ait tapu kayıtlarının iptaliyle orman niteliğinde Hazine adına tapuya tescillerine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10/03/2015 tarih 2015/892 E. - 2015/2170 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, çekişmeli taşınmazların eski tarihli belgelere göre orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, kural olarak; orman kadastrosunun kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup, olmadığı kesinleşmiş orman kadastro haritasının uygulanmasıyla çözümlenir. Somut olayda, çekişmeli taşınmazın bulunduğu Redifler Köyünde 1978 yılında kesinleşmiş orman kadastrosu bulunduğuna ve davada Hazine taraf olmadığına göre, sorunun çözümünün kesinleşen orman kadastro haritasının uygulanması suretiyle yapılması gerekecektir.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen.....ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli
Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve açıklayıcı kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek kesinleşmiş tahdit içinde kalan kısma yönelik davanın kabulüne, tahdit dışında kalan kısma yönelik davanın reddine göre bir karar verilmelidir.”gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile;
a) .....mevkiinde bulunan 170 ada 1 nolu parselin 09/01/2016 tarihli fen bilirkişilerine ait raporunda (A) harfi ve yeşil renkle gösterilen 1398,00 m²'lik kısmının orman vasfıyla ayrı bir parsel numarası alarak Maliye Hazinesi adına kayıt ve tesciline, (B) harfi ve sarı renkle gösterilen 869,81 m2'lik kısmının ise davalı üzerinde bırakılmasına,
b) ...... mevkiinde bulunan 165 ada 1 nolu parselin 09/01/2016 tarihli fen bilirkişilerine ait raporunda (A) harfi ve yeşil renkle gösterilen 3328,67 m²'lik kısmının orman vasfıyla ayrı bir parsel numarası alarak Maliye Hazinesi adına kayıt ve tesciline, (B) harfi ve sarı renkle gösterilen 5809,77 m2'lik kısmının ise davalı üzerinde bırakılmasına,
c) .....mevkiinde bulunan 165 ada 2 nolu parselin 09/01/2016 tarihli fen bilirkişilerine ait raporunda (A) harfi ve yeşil renkle gösterilen 697,08 m²'lik kısmının orman vasfıyla ayrı bir parsel numarası alarak maliye hazinesi adına kayıt ve tesciline, (B) harfi ve sarı renkle gösterilen 3530,64 m2 lik kısmının ise davalı üzerinde bırakılmasına,
d) .....mevkiinde bulunan 167 ada 2 nolu parselin 09/01/2016 tarihli fen bilirkişilerine ait raporunda (A) harfi ve yeşil renkle gösterilen 1540,60 m²'lik kısmının orman vasfıyla ayrı bir parsel numarası alarak ......adına kayıt ve tesciline, (B) harfi ve sarı renkle gösterilen 997,58 m2'lik kısmının ise davalı üzerinde bırakılmasına, karara fen bilirkişilerinin raporunun eklenilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
...... bulunan ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması yapılarak 03.04.1978 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir. ...... ise 2006 yılında 5304 sayılı Kanun değişikliklerine göre kadastrosu yapılmış ve tutanaklar 20.12.2006- 18.01.2007 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak 19/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanunun eklenen 'kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet ve diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderlerine hükmolunmaz' şeklindeki 36/A maddesi ve aynı Kanunun 17. maddesi ile eklenen 'bu kanunun 36/A maddesi hükmü henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekalet ücreti dahil yargılama giderleri için de uygulanır' hükmü gereğince Orman Yönetimi lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davalı taraf aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmiş olması doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple, hükmün 2 ve 6. bentlerinin hükümden çıkarılarak, yerine “6099 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK'nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/10/2019 günü oy birliği ile karar verildi.










Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön