20. Hukuk Dairesi 2016/13200 E. , 2019/3117 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

20. Hukuk Dairesi 2016/13200 E. , 2019/3117 K.

'İçtihat Metni'
.......
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili 23.12.2014 havale tarihli dilekçesinde; davacının Yayladağı ilçesi, Kışlak mahallesi, Karamağara mevkiisinde kain 4-4,5 dönümlük arazisini 1979 yılından beri nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla zilyet olarak kullandığı, taşınmazın tarım arazisi olduğu, orman ile herhangi bir ilgisinin olmadığı, ormandan da açma olmadığı, bu nedenle davaya konu yerin davacı adına tesciline karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece; dava konusu.......mevkiisindeki harita bilirkişisinin raporunda (A) harfi ile gösterilen 3.166,38 m2'lik taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı, tarım arazisi olduğu, davacının aynı çalışma bölgesinde senetsizden taşınmaz mal edinmediği, zilyetliğinin 20 yılı aşkın süre boyunca malik sıfatıyla olup nizasız ve fasılasız olduğu ve de bu süre içinde taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazi niteliğinde kullanıldığı, yine söz konusu taşınmazın gerek davacı gerekse taşınmazın daha önceki maliki olan babası tarafından emek ve masraf sarf edilmek suretiyle imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirildiği ve de ihya olgusunun gerçekleştiği tarihten itibaren 20 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin dolduğu her iki kullanımın birbirini takip eder şekilde aralıksız ve kesintisiz olduğu, bu anlamda sonraki zilyet olan davacının kayınbabasına ve diğer mirasçılara ait zilyetliğini, kendi zilyetlik süresine ekleyebileceği, yapılan ilan üzerine taşınmaz üzerinde başkaca bir hak iddia eden bulunmadığı, bu nedenlerle davacı tarafından iktisap edilmelerinin mümkün olduğu sonucuna varılarak açılan davanın 4721 sayılı TMK'nın 713 maddesi ile 3402 sayılı K.K'nın 14 ile 17. maddelerinde belirtilen tescile ilişkin şartların davacı yönünden gerçekleştiği kanaatine varıldığından bu taşınmaz yönünden kabulüne, (B) harfi ile gösterilen 16146,88 m2 alana sahip yerin ise orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile..... mevkiisinde bulunan ve harita mühendisi bilirkişisi.....tarafından düzenlenen 09/11/2015 havale tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen, doğusu ormanlık ve makilik, batısı tescil harici taşınmaz, kuzey ve güneyi tarım arazisi ile sınırlanmış 3.166,38 m2 yüzölçümünde tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın ... adına tapuya kayıt ve tesciline, karara harita mühendisi bilirkişisinin raporunun ve krokisinin bir suretinin eklenilmesine, davacının aynı yerdeki harita mühendisi bilirkişisi ........tarafından düzenlenen 09/11/2015 havale tarihli rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 16.146,88 m2'lik taşınmaz hakkında açılan davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

.......

Dava, tapusuz taşınmazın zilyetlik yolu ile tescili davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 6183 sayılı Kanuna göre yapılmış ve 25.08.2008 tarihinde ilan edilmiş olup 2/B çalışmaları da vardır.
Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır şöyleki;
Taraf teşkili, davanın görülebilme koşullarından olup, mahkemece re'sen (kendiliğinden) yapılması gereken işlemlerdendir. 6360 sayılı Kanun gereğince dava konusu taşınmazların bulunduğu Kışlak köy tüzel kişiliği kaldırılmış olup, köyler mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katıldıklarından ...... ve çekişmeli taşınmazın sınırları içinde bulunduğu Büyükşehir Belediye Başkanlığı dahil edilmeden davaya devamla hüküm kurulduğu anlaşılmakla verilen karar usul ve kanuna aykırıdır.
O halde, mahkemece 6360 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, davalı taşınmazların idari sınırları içinde bulunduğu ..... .. Başkanlığının davaya katılımı sağlanarak taraf teşkili sağlanmalı husumet yaygınlaştırılmalı, açılan davaya karşı diyecekleri sorulmalı kendilerine savunma hakkı verilerek tarafların ileri sürecekleri delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Belirtilen hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/05/2019 günü oy birliği ile karar verildi.









Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön