20. Hukuk Dairesi 2017/6894 E. , 2019/7559 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Köy Tüzel Kişiliği tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu 135 ada 34 parsel sayılı taşınmazın 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında meşelik vasfı ile özel orman olarak davalı köy tüzel kişiliği adına tespit edildiğini, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olması nedeniyle özel mülkiyete konu edilemeyeceğini ileri sürerek, dava konusu parselin köy tüzel kişiliği adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Orman Yönetimi ise 18.10.2010 havale tarihli harçlı dilekçesi ile; davaya konu parselin orman vasfıyla Hazine adına tescili isteğiyle davaya katılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, dava konusu 135 ada 34 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, karar müdahil davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kararın temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay.... Hukuk Dairesinin 2015/6179 E.- 2016/2800 K. sayılı ilamı ile; 'Somut olayda; davacı Hazine ve müdahil davacı ... Yönetimi 1994-1995 yıllarında yapılan kadastro ile “meşelik” vasfıyla köy tüzel kişiliği adına tespit ve tescil edilen taşınmazın orman sayılan yer olduğu iddiasıyla tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescili isteği ile dava açmışlardır. Ancak mahkemece taşınmazın niteliği meraymış gibi ve mera tahsis kararının iptali isteniyormuş gibi, “…taşınmazın mera olan sicil kayıtlarının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline ve yine bu yerlerin mera olarak tahsisine ilişkin ... Valiliği mera tahsis komisyonu kararının iptaline karar vermek gerekmiş…” şeklinde davanın konusunu oluşturmayan bir hususta gerekçe oluşturulmuş, davanın esasını oluşturan davacı ve davalı arasındaki ihtilafa hiç değinilmemiş, müdahil davacı ... Yönetiminin davası hakkında ise gerekçede hiç değinilmediği gibi davası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar da verilememiştir. Mahkemenin kararının yukarıda açıklanan haliyle gerekçe içermediği açık ve tartışmasız olup bu haliyle hukuki denetimin yapılamayacağı açıktır. O halde, mahkemece yapılacak iş: taraflarca sunulan tüm deliller ile yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporundaki açıklamalar da değerlendirilerek yukarıdaki ilkeler karşısında tüm delilleri birlikte değerlendirmek, sonucuna göre her bir taleple ilgili kabul ve ret sebeplerini içeren, tarafları doyurucu, hukuki denetimi mümkün ve özellikle Anayasanın 141/3. maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren 6100 sayılı HMK'nın 297 (Mülga HUMK'nın 381, 388 ve 389.) ve 27. maddeleri de gözetilerek gerekçelerini açıkça kaleme aldığı anlaşılabilir ve
denetlenebilir nitelikte bir hüküm kurmak olmalıdır.' gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararı sonrası yeniden yapılan yargılama sonucunda; çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışmaları sırasında orman olarak sınırlandırıldığı ve Devlet ormanı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ... ili,... ilçesi, ....köyünde bulunan 135 da 34 parsel sayılı meşelik niteliğindeki taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına orman vasfıyla tapuya tesciline karar verilmiş, karar davalı ... Köy Tüzel Kişiliği tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman sayılan yer iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce seri bazda yapılıp 03.05.1969 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile 09.06.2008 tarihinde ilân edilerek kesinleşen evvelce sınırlaması yapılmış ormanların aplikasyonu, sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu ise 22/03/1995 tarihinde kesinleşmiştir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede, 1994 yılında yapılıp 21.02.1995 ilâ 22.02.1995 tarihleri arasında ilân edilen kadastro sırasında ..... köyü, 135 ada 34 parsel sayılı 180.700,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 1938 tarih 186 ilâ .....tahrir numaralı vergi kayıtlarına dayanılarak meşelik vasfıyla ... Köy Tüzel Kişiliği adına tespit edilerek, itirazsız kesinleşme ile tapuya tescil edilmiş olup, 2008 yılında yapılan 2/B uygulaması sırasında ise davalı köy tüzel kişiliği adına özel orman olarak sınırlandırılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/12/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.
20. Hukuk Dairesi 2017/6894 E. , 2019/7559 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 41 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat