20. Hukuk Dairesi 2019/4367 E. , 2019/7227 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

20. Hukuk Dairesi 2019/4367 E. , 2019/7227 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu ....yüzölçümlü 43 parsel ve 2586 m2 yüzölçümlü 47 nolu parsel sayılı taşınmazlar tarla vasfı ile davalıların ....adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi vekili dava dilekçesi ile çekişmeli taşınmazların kısmen orman sınırları içerisinde kaldığını belirterek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir.
Yargılama sonunda mahkemece; dava konusu yerlerin orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 47 parsel sayılı taşınmazın 02.12.2015 tarihli fen raporu ekindeki krokide (A1) ile işaretli 501,34 m2 kısmının, 43 parsel sayılı taşınmazın ise tamamının tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.
Dava konusu taşınmazların bulunduğu yörede 1983 yılında yapılan arazi kadastrosu, 2008 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
1) Davalılardan ...’nın dava konusu 43 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli 43 parsel sayılı taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün bu taşınmaz yönünden onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2 ) Davalılardan ...’nın dava konusu 47 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları yönünden:
Dosya içerisinde bulunan 01.11.2006 tarihli 8 sayfa nolu orman kadastro çalışma tutanağındaki tarifte “....... mahallesi mevkiinde 946 nolu parselin köşesinde 374 nolu O.S. noktası tesis edildi. Bu noktadan itibaren sağ taraf Devlet ormanı sol taraf orman sayılmayan araziler olmak üzere doğu yönde düz hat ile ilerlendi ve 18 nolu parselin köşesinde 375,18 ve 32 nolu parselin sınırlarını takiple 32 nolu parselin köşesinde 376, güneydoğu yönde düz hatla ilerlenerek 34 nolu parselin köşesinde 377, güney yönde düz hatla ilerlenerek yine 32 nolu parselin köşesinde 378, batı yönde düz hatla ilerlenerek 31 nolu parselin köşesinde 379, bu parsel sınırını takiple köşesinde 380, kuzeydoğu yönünde düz hatla ilerlenerek 38 nolu parselle müşterek köşesinde 381, güneydoğu ve kuzeydoğu yönlerinde düz hatlarla ilerlenerek 38 nolu parsel içerisinde 382 kösesinde 383, kuzeydoğu yönünde düz hatlarla ilerlenerek 36 nolu parsel içerisinde 384 ve 37 nolu parselin köşesinde 385, 37 - 48 ve 47 nolu parsel sınırlarını takiple 47 nolu parselin batı sınırı üzerinde 386, güneydoğu yönünde düz hatlarla ilerlenerek 46 nolu parselin köşesinde 387 , 80 ve 68 nolu parsel sınırlarını takiple 45 nolu parselin köşesinde 388, kuzeybatı yönünde düz hatlarla ilerlenerek 44 nolu parselin köşesinde 389, 44 ve 42 nolu parsel sınırlarını takiple 42 nolu parselin köşesinde 390, güneybatı yönünde düz hatlarla ilerlenerek 40 nolu parselin köşesinde 391, güneydoğu yönde düz hat ile devamla 42 - 44 - 68 nolu parsellerin müşterek köşesinde 392 aynı yönde düz hatla devam edildiği' belirtilmiş olup, yine dosya içerisinde bulunan orman kadastro haritasında ise bu tariften farklı bir sınır belirlenmiş olup, bu durumda orman kadastro tutanakları ile orman tahdit haritası arasında çelişki olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere orman kadastro çalışma tutanakları ile tahdit haritasının çelişkili olması halinde orman sınır noktalarının tahdit haritasındaki yerine itibar edilmeyip, çalışma tutanaklardaki yön ve mesafe olarak tarif edilen yerlerine itibar edilmesi gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise uzman bilirkişilerin orman tahdit haritası ve tutanaklarını nasıl uyguladığı ve taşınmazın kesinleşen orman tahdidinde ne gibi işleme tabi tutulduğu net olarak anlaşılamamaktadır.
O halde, mahkemece öncelikle 383 ila 393 OTS noktalarını da içerecek şekilde taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği bulunduğu yerden getirilmeli, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte büro orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli, tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli, tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli, çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak, açıklamalı, krokili rapor alınmalı, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davalılardan ...’nın dava konusu 43 parsele ilişkin temyiz itirazının reddi ile hükmün bu taşınmaz yönünden ONANMASINA,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalılardan ...’nın dava konusu 47 parsele ilişkin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bu taşınmaz yönünden BOZULMASINA, 05/12/2019 günü oybirliği ile karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön