20. Hukuk Dairesi 2019/3220 E. , 2019/6066 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Dava dilekçesinde, davalının tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu kendisine ait dairenin yanmasına sebebiyet verdiğini, yangında davalının evinin kullanılamayacak şekilde yandığını, yangın sebebiyle davacının çatıda bulunan televizyon anteninin, kablolarının ve güneş enerjisinin hasar gördüğünü, ayrıca yangın söndürme sırasında tavandan söndürme sularının sızması sonucu evinin tamamen yeniden boyanması gerektiğini, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucunu çıkan yangın sonucunda ailece korku ve zor anlar yaşadıklarını, bu nedenle 2.500 TL maddi ve 2.500 TL manevi tazminata hükmedilmesi istenilmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek-1. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği hükme bağlanmış olup ecrimisil alacağı olarak talep edilen maddi tazminat ve ayrıca talep edilen manevi tazminat davası Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanmasından kaynaklanmadığından; anılan Kanun maddesinin bu istem yönünden uygulama imkanı bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Manevi tazminat istemi, şahıs varlığı haklarına ilişkin olup, davanın bu niteliğine göre davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan, mahkemece, tek parsel üzerinde kurulu ana taşınmazdaki tazminat istemleri yönünden dosyanın tefrik edilmesi gerekirken esası hakkında hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Davacının maddi tazminat talebine ilişkin olarak ise; Kat Mülkiyeti Kanunun 19. maddesi: “Kat malikleri, anagayrimenkulün bakımına ve mimarı durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar.(Değişik fıkra: 13/04/1983 - 2814/8 md.; değişik fıkra: 14/11/2007-5711 S.K./8.mad.) Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz. Ancak, ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun anayapıya veya bağımsız bir bölüme veya bölümlere zarar verdiğinin ve acilen onarılması gerektiğinin veya anayapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmiş olması halinde, bu onarım ve güçlendirmenin projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması konusunda kat maliklerinin rızası aranmaz. Kat maliki kendi bağımsız bölümünde anayapıya
zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile anayapıya zarar vermeyecek onarım, tesis ve değişiklik yapılabilir.
Her kat maliki anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur” demektedir. O halde ilgili maddenin son fıkrası gereği davalının bağımsız bölümünde çıkan olay ile davacının zararları arasında illiyet bağı olup olmadığının araştırılması, yangın olayı ile ilgili açılmış bir ceza soruşturması var ise buna ilişkin evraklarında getirtilerek en azından ispat edilen zararlar açısından kabul kararı verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu davacının zarar taleplerini çok geniş tuttuğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/10/2019 günü oy birliği ile karar verildi.
20. Hukuk Dairesi 2019/3220 E. , 2019/6066 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 42 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat