20. Hukuk Dairesi 2017/5541 E. , 2019/2668 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1985 yılında yapılan kadastroda ... köyü 1137 parsel sayılı 4.500,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, zeytinli tarla niteliğiyle belgesiz, ...zilyetliğindeyken 1962 yılında ölümüyle ...ve ... kaldığı ve halen onların zilyetliğinde olduğu, ancak, asliye hukuk mahkemesinin 1977/25 Esasında dava konusu edildiğinden söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmişse de, asliye hukuk mahkemesindeki davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi nedeniyle 1/2'şer pay ile ...ve ... adına tesbit edilmiş, kadastro memurunca tekrar inceleme istenmesi üzerine, taşınmazın deniz kenarında zilyet edilmeyen, tarıma elverişli olmayan yerlerden olduğu belirlendiğinden söz edilerek Hazine adına tesbit edilmiştir. ... Tur Turizm Sanayi vekilinin itirazı Tapulama Komisyonunca kabul edilerek, çekişmeli 1137 sayılı parselin dava dışı 1136 sayılı parsel ile birlikte ... Tur şirketine ait Nisan 1974 tarih 6 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığının belirlendiği gerekçesiyle, parsel ... Turizm Sanayi A.Ş. adına tesbit edilmiştir.
İtirazı tapulama komisyonunca red edilen ..., 11.10.1989 tarihli dilekçesiyle taşınmazın babası ...zilyetliğindeyken ölümüyle tüm mirasçılarına kaldığı, mirasın paylaşılmadığı iddiasıyla tüm mirasçılar adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Hazine, 10.01.1996 tarihli dilekçesiyle 1137 sayılı parselin ... II Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 19.12.1990 gün ve 1682 sayılı kararı ve haritasına göre 1. derece arkeolojik sit alanında kaldığı, tesbitinin iptali ile Hazine adına tescili, Kemal Bağlarlı mirasçıları ... ve arkadaşları, taşınmazın ... ... ... zilyetliğindeyken 04.08.1976 günlü satış senedi ile murisleri Kemal Bağlarlı tarafından satın alındığı, vergilerinin kendileri tarafından verildiği, asliye hukuk mahkemesinin 1977/25 Esasına kayıtlı dava dosyasında tescil davası açmış ise de, bölgede kadastro çalışmalarının başladığı, Kemal Bağlarlı'nın 01.01.1988 günü öldüğü, kadastro mahkemesinin 1991/513 Esasına kayıtlı dosyasında açtıkları davanın, kadastro mahkemesinin 1991/50 Esasına kayıtlı dosyasında davanın ret edildiği, ancak kesinleşmediği, yararlarına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu iddiasıyla, adlarına tapuya tescili istemiyle; ... Yönetimi, 28.07.2010 tarihli dilekçeyle parselin yüksek eğimli üzerinde maki örtüsü bulunan ... niteliğindeki yer olduğu iddiasıyla ... niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle davaya katılmışlardır.
Mahkemenin, 25.03.1997 gün ve 1991/50-53 sayılı davaların reddine, müdahilin davasının kabulü ile çekişmeli 1137 sayılı parselin komisyon kararının iptaline ve miktarının 4628,10 m² olarak düzeltilmesine, krokide (A) ile gösterilen 1369,99 m² ve (B) ile gösterilen 721,83 m² yüzölçümündeki bölümlerin kıyı kenar çizgisi içinde kalmakla tapulama dışı bırakılmasına, (C) ile gösterilen 1584,51 m² yüzölçümündeki bölümün taşlık ve kayalık niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, arkeolojik sit alanı içinde kaldığının beyanlar hanesine yazılmasına, içindeki 17 adet aşılı zeytin ağacının ... Tur. Tic. A.Ş. ait olduğunun beyanlar hanesine yazılmasına, (D) ile gösterilen 951,77 m2 bölümün taşlık ve kayalık olarak Hazine adına tesciline, yine 1. derece arkeolojik sit alanı içinde olduğunun ve üzerindeki 18 adet zeytin ağacının ... Tur Şirketine ait olduğunun beyanlara yazılmasına karar verilmiş; hüküm, ... mirasçıları ve ... Tur. A.Ş. tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 24.09.1998 gün ve 1998/2475-3857 sayılı karar ile “çekişmeli parselin davalı ... Tur Turizm ve Tic. A.Ş.'nin dayandığı tapu kaydı dayanak tescil krokisi kapsamı dışında kaldığı belirlendiğinden ... Tur Turizm Ticaret Anonim Şirketinin davasının reddine ilişkin hüküm onanmış, çekişmeli parselin (A) ve (B) bölümlerinin kıyı kenar çizgisi içinde, (C) ve (D) bölümlerinin ise, kıyı kenar çizgisi dışında kalmakla birlikte 1. derece arkeolojik sit ve 1. derece doğal sit alanı içinde kaldığı belirlendiğinden, davacı gerçek kişilerin zilyetliğe dayalı tescil istemlerinin ve taşınmazın mülkiyetine yönelik temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak, muhdesat yönünden yapılan araştırmanın yetersiz olduğu, tesbit tarihinde taşınmaz üzerinde zeytin ağaçlarının da bulunduğunun belirlendiği, tesbit sırasında da taşınmazın ... ve Kemal Bağlarlı adına tesbit edildiği, komisyon kararına karşı ...'ün dava açtığı, mahkemece taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının kim tarafından dikilip yetiştirildiği, cins ve yaşlarının 3402 sayılı Kanunun 19. maddesi hükmü uyarınca araştırılarak tutanağın beyanlar hanesine gösterilmesi gerekirken, bu konuda yanılgıya düşülerek yazılı biçimde karar verilmesinin kanuna aykırı olduğuna” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan araştırma ve inceleme sonunda bu kez, katılan ... Yönetiminin davasının kabulüne, çekişmeli ... köyü 1137 sayılı parselin ... niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm katılanlar Kemal Bağlarlı mirasçısı ... ile davacı Hazine tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 2012/7879 – 2013/2621 sayılı kararıyla “ 1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli parselin keşfi sonucu düzenlenen ziraat uzmanı, jeoloji uzmanı bilirkişi ve ... bilirkişi raporlarıyla çekişmeli parselin krokisinde (A) ve (B) ile gösterilen bölümlerinin kıyı kenar çizgisi içinde bulunan kumluk ve taşlık niteliğinde olduğu, parselin (C) ve (D) bölümlerinin ise, kıyı kenar çizgisi dışında bulunduğu, ancak tarımda kullanılmayan taşlık ve kayalık niteliğinde olduğu gibi, parselin tamamının Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu kararı ile 1. derece arkeolojik sit alanı olarak belirlenen alanda yer aldığı, bu haliyle çekişmeli parselin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilecek yerlerden olmadığı belirlenerek, davacı gerçek kişilerin davalarının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, katılan ...'nın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Hazinenin temyiz itirazlarına gelince; kesinleşmiş ... kadastrosunun bulunduğu hallerde bir yerin ... sayılan yerlerden olup olmadığı ve hukukî durumunun kesinleşmiş ... kadastro tutanak ve haritalarının uygulanması suretiyle belirleneceği, kesinleşmiş ... kadastro tutanak ve haritalarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporlarıyla çekişmeli parselin kesinleşmiş ... kadastrosunda belirlenen ... sınır hattı dışında kaldığı, üzerinde ... ağacı ve kalıntısı bulunmadığı, büyük bölümünün taşlık ve kayalık niteliğinde olduğu belirlendiğine, bu haliyle ... niteliğinde olmadığı saptanan çekişmeli parselin kıyı kenar çizgisi içinde kalan (A) ve (B) bölümlerinin ve kadastro tesbit dışı bırakılmasına, (C) ve (D) bölümlerinin ise, hâli hazırdaki
kayalık ve taşlık niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, tapunun beyanlar hanesine taşınmazın 1. derece arkeolojik sit alanında kaldığının yazılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Ancak Dairece gider eksikliği nedeniyle duruşma istemi reddedildikten sonra 12.03.2013 gün 2012/7879 - 2621 sayılı karar ile temyiz incelemesi yapılmış ise de, süresinde yapılan karar düzeltme incelemesi esnasında, temyiz dilekçesi ile birlikte temyiz duruşması için gerekli gider avansının dosyaya yatırılmış olduğu anlaşıldığından, Dairenin 12.03.2013 gün 2012/7879 - 2621 sayılı kararının kaldırılarak, temyiz incelemesi için duruşma günü verilmesine karar verilmiş, Dairemizin 2013/10125 – 2014/6831 sayılı kararıyla “1) Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda;
Katılan ... Yönetimi, 28.07.2010 tarihli dilekçe ile dava konusu taşınmazın, yüksek eğimli ve maki örtüsü bulunan ... sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmış ise de; dosya kapsamına göre, çekişmeli taşınmazın mülkiyetine yönelik olarak (A)=1369,99 m² ve (B)=721,83 m² bölümlerinin kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından tapulama dışı bırakılmasına, (C)=1584,51 m² ve (D)=951,77 m² bölümlerinin taşlık ve kayalık olduğundan Hazine adına tesciline ilişkin verilen 25.03.1997 gün ve 1991/50-53 sayılı karar, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi tarafından (A) ve (B) bölümlerine ilişkin hükmün onanması, (C) ve (D) bölümlerine ilişkin de mülkiyet iddiasının reddine karar verilmesi nedeniyle kesinleşmiş, ancak hüküm (C) ve (D) bölümlerin üzerindeki muhdesatın aidiyeti yönünden bozulduğundan, bozma kararından sonra davanın konusu davalı taşınmazın (C) ve (D) bölümleri üzerindeki muhdesatın aidiyetine ilişkindir. HMK'nın 65. maddesine göre bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabileceği; katılan, eldeki davaya bozma kararından sonra katıldığına göre, dava konusu taşınmazın mülkiyetine ilişkin olarak ancak ayrı bir dava ile hak talebinde bulunabileceği, ... Yönetiminin ise, asli katılma suretiyle davaya katıldığından, davanın konusu olan muhdesata ilişkin davaya katıldığı, ancak muhdesata yönelik de bir hak iddiasının bulunmadığı anlaşıldığından, katılma yolu ile olan davasının reddi ile çekişmeli taşınmazın mülkiyetine ilişkin verilen kararın kesinleşmesi nedeniyle önceki hüküm gibi karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ... niteliğiyle tesciline karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
2) Katılan ...'nın temyiz itirazlarına gelince;
Katılan davacı, 04.08.1976 tarihli adi satış senedi ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ilişkin olarak çekişmeli taşınmazın adına tescili talebi ile mülkiyet iddiasında bulunmuş ise de, hükmüne uyulan bozma kararında (C) ve (D) bölümlerin üzerindeki muhdesatın aidiyetinin belirlenmesi gereğine değinildiğinden, bozma kararından sonra davanın konusunun davalı taşınmazın (C) ve (D) bölümleri üzerindeki muhdesatın aidiyetine ilişkin olduğu, HMK'nın 65. maddesine göre katılan tarafından 24.09.2008 tarihli dilekçe ile katıldığına göre, çekişmeli taşınmazın mülkiyetine ilişkin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddi gerekmiştir. Ancak, katılan tarafından çekişmeli taşınmazın (C) ve (D) bölümleri üzerindeki zeytin ağaçlarının da kendilerine ait olduğu iddia edildiğine göre ve bozma kararına uyulmasına rağmen bozma kararının gereklerinin yerine getirilmediği, muhdesat yönünden yapılan araştırmanın yeterli olmadığı, bu nedenle taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının kim tarafından dikilip yetiştirildiği, cins ve yaşlarının 3402 sayılı Kanunun 19. maddesi hükmü uyarınca araştırılarak tutanağın beyanlar hanesine gösterilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Söz konusu yargılama ... Kadastro Mahkemesinin 2015/42 Esasında devam ederken davacı ..., çekişmeli taşınmazın ... ... ... zilyetliğindeyken 04.08.1976 günlü satış senedi ile murisleri Kemal Bağlarlı tarafından satın alındığı, vergilerinin kendileri tarafından verildiğini ve lehine zilyetlikle kazanma koşulları oluştuğu halde ... Kadastro Mahkemesinin 2015/42 Esas sayılı dosyasında mülkiyete yönelik taleplerinin dinlenmeyerek sadece muhdesata ilişkin olarak davaya devam edildiğini belirterek taşınmazın
adına tescilini talep etmiş, mahkemece davacının davasının 6100 sayılı HMK'nın 114/1-(ı) bendi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1968 yılında seri yöntemiyle yapılıp kesinleşen ... kadastrosu ile daha sonra yörede 1991 yılında aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması yapılıp, 15.05.1992'den başlayarak 15.11.1991 tarihine kadar ilân edilmiştir.
Davacı ... dava dilekçesinde eldeki davaya konu 1137 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak ... Kadastro Mahkemesinin 2015/42 Esasındaki davanın halen derdest olduğunu belirterek mezkur dava dosyası ile eldeki dava dosyasının birleştirilmesini talep etmesine rağmen mahkemece davanın derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddedildiği anlaşılmıştır. Halbuki aynı parseller hakkında açılan davaların birleştirilerek görülmesi ve taşınmaz hakkında tek sicil (kayıt) oluşturulması usûl hükmü gereğidir. Bu nedenle, dava konusu 1137 parsel sayılı taşınmazın dava konusu olduğu 2015/42 Esas sayılı dava dosyası ve varsa aynı taşınmaz hakkında açılan diğer dava dosyaları ile eldeki dava dosyasının HMK’nın 166. maddesi gereğince birleştirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ...'nın temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/04/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.
20. Hukuk Dairesi 2017/5541 E. , 2019/2668 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat