20. Hukuk Dairesi 2016/11834 E. , 2019/1419 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine temsilcisi ve davalı ... Yönetimi temsilcisi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... kasabası, Cumhuriyet mah. 180 ada 68 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tespiti 02/03/2005 tarihinde yapılmış, kadastro tutanakları 29/06/2015 ilâ 29/07/2005 tarihleri arasında ilân edilerek 01/08/2005 tarihinde tespitin kesinleşmesi üzerine taşınmaz Hazine adına orman vasfıyla tapuya tescil edilmiştir.
Davacı Hazine temsilcisi, ... ili, ... ilçesi, ... kasabası, Cumhuriyet mah. 180 ada, 68 sayılı parselde kayıtlı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında orman vasfıyla Hazine adına tescil edildiğini, 27.840 m² yüzölçümlü 31 Cilt, 64 Sayfa, 16 Sıra nolu 24/01/1945 tarihli tapu senedinin uygulanarak, taşınmazın tapu kaydının iptali ile hali arazi vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargılama sonunda mahkemece; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... kasabası, Cumhuriyet mah. 180 ada, 68 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin 02/03/2005 tarihinde yapıldığı, kadastro tutanaklarının 29/06/2015 ilâ 29/07/2005 tarihleri arasında 30 günlük ilân süresi ile askıya çıkarıldığı ve kadastro tutanağının 01/08/2005 tarihinde kesinleştiği, davanın 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesine müteakip açıldığı gerekçesi ile davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine temsilcisi ve davalı ... Yönetimi temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen tahdide dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 29/06/2005 - 29/07/2005 tarihleri arasında ilân edilen 3402 sayılı Kanuna göre yapılan tahdit ve tespit çalışmaları vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, tutanağın kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde söz edilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği belirlenerek hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; davanın reddi nedeni ile davalı ... Yönetimi lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hükmün 4. fıkrasında 'Davanın niteliği ve tarafların durumu dikkate alınarak takdiren vekalet ücreti takdirine yer olmadığına' şeklinde hüküm kurulmuş olması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 4. fıkrasında yer alan 'Davanın niteliği ve tarafların durumu dikkate alınarak takdiren vekalet ücreti takdirine yer olmadığına' cümlesi kaldırılarak, bunun yerine, “Davalı ... Yönetimi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği maktu 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı yana verilmesine' cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/03/2019 günü oy birliği ile karar verildi.Başkan
20. Hukuk Dairesi 2016/11834 E. , 2019/1419 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 57 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat