21. Hukuk Dairesi 2017/4128 E. , 2018/6138 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, prim, işsizlik ve gecikme zammından dolayı Kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin redine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava; davacı işverenlere ait işyerlerinde bazı çalışanlar ile ilgili olarak usulüne uygun olarak belgelerin verilmemesi nedeniyle bu belgelerin Kurumca resen düzenlenmesi, gecikme zammı ile birlikte prim borcu çıkarılması işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece Dairemiz 19.11.2015 tarihli 2015/19227 E ve 2015/20616 K sayılı bozma ilamına uyulup davalı kurum işlemi usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Bozmaya uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Uyulmasına karar verilen bozma ilamında, “ 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi Kanununun 14. maddesinde belirtilen olumsuz görev uyuşmazlığının varlığına kanaat getirilmesi durumunda aynı kanunun 15. maddesinde belirtilen usule göre gereğinin yapılması” gerektiği belirtildiği halde mahkemece kesinleşen kararlara rağmen işin esasına girilerek karar verilmesi hatalıdır.
Somut olayda; Mahkemece, yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekiline 25.06.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, 8 günlük temyiz süresinde taraflarca temyiz edilmediği için kararın kesinleşmesi üzerine, bu defa davacı vekilince, ...... 6. İdare Mahkemesinin 2105/20 Esas ve 2015/23 karar nolu gerekçeli kararı da dilekçe ekinde konularak, iki farklı yargı yolunda kesinleşen görevsizlik kararları nedeniyle ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyaların 2247 SK m. 14 ve 15 hükümleri gereğince Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesi talep edilmiş, ancak Mahkemece bu talep, uyuşmazlık yönünde bir karar verilmediği ve temyiz süresi geçmiş olduğundan ek kararla temyiz talebinin (yargı yeri belirleme talebinin) reddine karar verilmiştir. Davacı vekilince ek kararın temyizi üzerine dairemiz 19.11.2015 tarihli 2015/19227 E ve 2015/20616 sayılı karar verilmiş olup anılan karara uyulmasına rağmen 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi Kanununun 14. maddesinde belirtilen olumsuz görev uyuşmazlığının varlığına kanaat getirilmesi durumunda aynı kanunun 15. maddesinde belirtilen usule göre gereği yapılmadan işin esasına girilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine
10/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
21. Hukuk Dairesi 2017/4128 E. , 2018/6138 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 62 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat