21. Hukuk Dairesi 2017/2191 E. , 2018/5418 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

21. Hukuk Dairesi 2017/2191 E. , 2018/5418 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, yetim aylığını kesen Kurum işleminin iptaliyle kesilen aylığın kesildiği tarihten itibaren tekrar bağlanmasına, ödenmeyen aylıkların faiziyle birlikte ödenmesine, borçlu olmadığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

K A R A R

Dava, 5510 Sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca kesilen ölüm aylığının kesilme tarihi itibarıyla yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyulup, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Davanın yasal dayağını 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 56. maddesidir.
Somut olayda, davacı ... 17. Asliye (Aile) Mahkemesinin 17.10.1996 tarihli 1996/648 Esas, 1996/764 Karar sayılı ilamıyla anlaşmalı olarak boşanmıştır ve karar 18.10.1996 tarihinde kesinleşmiştir. Davacıya babası nedeniyle yetim aylığı bağlanmıştır. 03.02.2011 tarihli kontrol memuru raporunda yer alan, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayarak Kurumdan haksız menfaat temin ettiği yönündeki tespit üzerine yetim aylığı 01.10.2008 tarihi itibariyle kesilerek, Kurumca, yapılan ödemeler borç kaydedilmiştir.
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. Maddesinde 'Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir' hükmü yer almaktadır.
03.02.2011 tarihli Konrol Raporunda yapılan, zabıta araştırması ve apartman komşularının beyanından davacının eşi ile birlikte yaşadığı ve davacının oturduğu evin eski eşe ait olup, apartman karar defterinde eski eşin imzasının bulunduğu ve apartman aidatlarının eski eşi tarafından ödendiğinin belirtildiği tespit edilmiştir.
Dosya içeriğinden, Nüfus Müdürlüğünün yazısından davacının ve eski eşinin 25.03.2010 tarihine kadar aynı adreste ikamet ettiği, bu tarihten sonra eski eşin adresinin Niğde İline taşındığı, apartman karar defterinin alındığı ve eski eşin 07.07.2008, 15.10.2009, 17.05.2012, 19.12.2013 tarihli kararlarda imzasının bulunduğu, yine tanıkların davacının oturduğu evin eski eşe ait olduğunu ve aidatların eş tarafından ödendiği yönündeki beyanları dikkate alındığında, davacının boşandığı eşi ile birlikte oturduğu anlaşılmaktadır.
Tüm bu hususlar ve 03.02.2011 tarihli Kontrol Raporu birlikte değerlendirildiğinde davacı ve boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşamaya devam ettikleri sabittir. 5510 Sayılı Yasanın 59/2. Maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerli olup kontrol memuru raporunun da aksi ispat edilememiştir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözönünde bulundurulduğunda; davanın reddi gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön