21. Hukuk Dairesi 2016/14073 E. , 2018/5050 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

21. Hukuk Dairesi 2016/14073 E. , 2018/5050 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyiz kapsamına ve nedenlerine göre; tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının tazminat talebine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre 16.07.2013 tarihli olayın SGK Başkanlığı tarafından iş kazası olarak kabul edildiği; alınan kusur raporuna göre davalı işverenin %75, davacılar murisi kazalı işçinin ise %25 oranında kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece maddi tazminat talebinin, atiye terk edilmesi sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına; davacı eş için 60.000,00TL manevi, davacı iki çocuktan her biri için ise 40.000,00TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline hükmedilmiştir.
1-Temyizin kapsam ve nedenleri dikkate alındığında, manevi tazminat miktarının takdirine ilişkin karar isabetlidir. Ancak dava dilekçesinde talep bulunmasına rağmen faiz konusunda hüküm kurulmaması hatalıdır.
Sigortacının temerrüde düştüğü hallerde faiz başlangıç günü temerrüt tarihi olup, hak sahiplerinin sigortacıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürdüğü kanıtlanamaz ise sigortacının faiz yükümlülüğü dava tarihinden başlar. Sigorta şirketi yönünden bu ayırımın da dikkate alınmasıyla birlikte davalılar yönünden faize hükmedilmesi gerekir.
Faiz talebi konusunda hüküm kurulmaması eksik ve hatalı olmuştur.
2-Davalı ... şirketinin sorumluluğu sigorta sözleşmesine dayanmakla birlikte bu sorumluluğun sınırı poliçe limiti dahilinde kalmak kaydıyla davalı işverenin sorumlu olduğu tutardır.
Somut olayda, sigorta şirketinin, hüküm altına alınan tazminat tutarlarından poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken; poliçe limitini aşacak şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
3-Öte yandan hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3/1.maddesinde; avukatlık ücretinin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulacağı; aynı maddenin 2.fıkrasında ise, müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek; ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise, her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunacağı belirtilmiştir. Anılan maddenin amacına göre, birden fazla davacının birlikte dava açması ve tek vekille temsil edilmeleri halinde, davanın kabul edilen bölümü üzerinden davacılar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmelidir.
Somut olayda, tüm davacılar lehine tek vekalet ücreti verilmesi gerekirken, her bir davacı lehine kabul edilen kısımlar yönünden ayrı ayrı kabul vekalet ücreti hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan hüküm kurması usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, hatalı hususlar yönünden düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasındaki;
'2-... için 60.000,00TL, ... için 40.000,00TL, ... için 40.000,00TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,' bölümünün çıkarılmasına ve yerine, '2-... için 60.000,00TL, ... için 40.000,00TL, ... için 40.000,00TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı .... İnş. AŞ yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, diğer davalı ... şirketi yönünden ise poliçe limiti ile sınırlı şekilde ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte tahsiline, davacılara ödenmesine' rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
'4-Davacı ...'ün manevi tazminat talebinin kabulü yönünden yürürlükte olan Avukatlık asgari ücret tarifesinin 10/1 maddesi gereğince 6.950,00TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, 5-Davacı ...'ün manevi tazminat talebi yönünden yürürlükte olan Avukatlık asgari ücret tarifesinin 10/1 maddesi gereğince 4.750,00TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, 6-Davacı ...'ün manevi tazminat talebi yönünden yürürlükte olan Avukatlık asgari ücret tarifesinin 10/1 maddesi gereğince 4.750,00TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,' bölümlerinin çıkarılması ile yerine, 'Davacıların manevi tazminat taleplerinin kabulü yönünden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 10/1. maddesi gereğince 13.600,00TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine' rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
Kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 28.05.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön