21. Hukuk Dairesi 2016/12417 E. , 2018/4973 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

21. Hukuk Dairesi 2016/12417 E. , 2018/4973 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılardan ... ile davalılardan ...vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, 11/04/2012 tarihli iş kazasında sigortalının vefatı nedeniyle sigortalının eşi ile anne ve babasının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, Davalı ... ve ... A.Ş. yönünden davanın reddine, Davalı ... Ltd. Şti yönünden ise maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgilerden, sigortalı ...’ün ... Şirketi işçisi olarak 11/04/2012 tarihinde davalı ... Şirketine ait çatı tadilatı işinde çalışırken, yüksekten düşmesi neticesinde vefat ettiği, hükme esas kusur raporunda davalı ... Şirketine %70, sigortalıya %30 oranında kusur verilirken, davalı ... Şirketine ise bir kusur verilmediği anlaşılmaktadır. Taraf iddialarına göre davalı ... Şirketi ile ... Şirketi arasında çatı yapımına ilişkin taşeron sözleşmesinin bulunduğu ve bu sözleşmeye ilişkin işin yapılıp geçici kabulünden sonra çatıda meydana gelen hasar nedeniyle davacı işçinin çatıda çalışma yürütürken iş kazasının gerçekleştiği belirtilmiştir. Nitekim ... 2. Asliye Ceze Mahkemesinin 2012/1732 Esas sayılı Ceza Dava dosyasında ... şirketi yetkilisi ...ve ...şirketi yetkilisi ... hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 74. maddesine göre; hukuk hakimi zarar verenin kusuru olup olmadığına karar vermek için ceza hukukunun sorumluluğa dair hükümleri ile bağlı olmadığı gibi, kusurun takdiri ve zarar miktarının belirlenmesi konusunda da ceza mahkemesi kararı ile bağlı değildir. Ancak Ceza Mahkemesinin mahkumiyet kararındaki, fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağını saptayan maddi olaya ilişkin kabul, hukuk hakimini de bağlar. Aynı şekilde 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi de bu düzenlemeyi içermektedir.
Dairemizin 22.10.2013 tarih ve 2013/10753 – 18935 Esas - Karar sayılı emsal nitelikteki ilamında da işaret olunduğu üzere, “Her ne kadar ceza davasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması nedeniyle kesinleşmiş bir mahkumiyet kararından söz etmek mümkün değilse de, ceza yargılamasında maddi vakıa olarak eylemin hukuka aykırılığının ve failinin belirlenmiş bulunması karşısında kusur oranlarının belirlenirken bu durumun da göz önüne alınması gerektiği açıktır”
Öte yandan; iş kazalarında olay, İş Hukuku ve sosyal güvenlik ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. İşverenin iş kazası sonucu meydana gelen zarar nedeniyle hukuki sorumluluğu yasa ve içtihatlarla belirlenmiş olan ayrık haller dışında ilke olarak iş aktinden doğan işçiyi gözetme ( koruma ) borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluktur. İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu'nun 77. maddesinin açık buyruğudur.
İş kazasından doğan tazminat davalarının özelliği gereği, İş Kanunu'nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işverenin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü'nün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmelidir. (Hukuk Genel Kurulunun 16/06/2004 gün ve 2004/21-365 E.-369 K.sayılı kararı da aynı yöndedir )
Somut olayda, davalı şirketler arasında iş bu dava konusu olayla ilgili hukuki ilişkiye ilişkin her türlü sözleşme, geçici kabul ve kesin kabul tutanakları ile Ceza Dava Dosyası kapsamındaki bilgi ve belgeler de dosya arasına getirtilerek, olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanununun 77. maddesi ile yönetmelik hükümleri göz önünde tutularak yöntemince A sınıfı iş güvenliği uzmanlarından oluşturulacak üç kişilik bilirkişi heyetinden tarafların kusur oranlarının açıkça tespitine ilişkin kusur raporu almak, çıkacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, davalı ... ... ve ... A.Ş.’nin kusuru hakkında yeterli inceleme yapılmaksızın eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru olmamaıştır.
O halde, davacı ve davalı D...San ve Tic. Ltd. Şti vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair temyiz itirazları bu aşamada incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine 28/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön