21. Hukuk Dairesi 2017/5471 E. , 2018/3351 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ............... Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
KARAR
A)Davacı İstemi:
Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin 01/12/1986 tarihi olarak tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
B)Davalı Cevabı:
Davalı ... vekili özetle; ...... işlemlerinin yerinde olduğunu, sigorta başlangıç tarihinin kabulünün mümkün bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dahili davalı ... 12.05.2016 tarihli duruşmada alınan beyanında, 'Davacı ......... olur ben kurşunluda bulunan ve o tarihte belde olan atkaracalarda 52 veya 54 ............ ......... işinde ......... yaptım. İşyerinde işin durumuna göre 10-20 arasında kişi çalışıyordu ...... ve ... kardeşim olur yaptığımız iş 1 yıl sürdü iş bitiminde ...... dan ...... olmdığına dair belge almıştım. Davacı bu ......ta ...... işçisi olarak çalışmıştır. ...... sektöründe mevsim durumuna göre aralıklı olarak çalışılır işe girişi aralık ayında verilmiş olabilir davacı işyerinde çalışmış ve ...leride ödenmiştir. ......... atkaracalar arsa alma ev yaptırma .........i ismindeydi diye hatırlıyorum' biçiminde beyanda bulunmuştur.
C)...... Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
...... Mahkemesince ; “Davacı tanıklarının eylemli çalışmayı belirten beyanları, Yasa kapsamındaki işyerinden verilen bildirgeye dayalı olarak tescilin yasal yönteme uygun gerçekleşmiş ve dava tarihine dek çekişmesiz sürmüş olması; bildirge tarihinde davacının 18 ...... ...... olmasına karşın, işe giriş bildirgesinde ...... konumuna ilişkin ibare yer almayışı; yasal düzenlemelere uygun ...... sözleşmesi bulunmadığı gibi, bu yönde iddia da ileri sürülmemiş olduğu; salt 18 ...... altında olan kişilerin çırak olarak kabulünü gerektiren düzenleme bulunmayışı ve davacının öğrenme amacıyla değil, üretim sürecinde hizmet akdine dayalı olarak eylemli çalışması; işe giriş bildirgesinde kimlik bilgilerinin ...... kaydıyla uyumu ve davalı ...... tarafından davacı lehine oluşan yasal karinenin aksine herhangi bir kanıt sunulmamış olması yönleri gözetilerek, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin, 506 sayılı Yasanın 60/G maddesi de dikkate alınarak belirlenmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur. ” gerekçesiyle “ Davanın KABULÜ ile, Davacının ...'a ait ......... ......... numarası ile tescilli iş yerinde 01/12/1986 tarihinde 1 gün çalıştığı ve 506 sayılı yasanın 60/G mad. Gereğince uzun vadeli sigorta kolları yönünde davacının sigortalık başlangıç tarihin 18 ......ı ikmal ettiği 01/01/1988 tarihi olduğunun tespitine, ” karar verilmiştir.
......... Başvurusu;
Davalı ... vekili; ......un ...... müdahil olduğunu, fiilen çalıştığının kabul edilemeyeceğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
D)...... Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
...... Mahkemesince “ Somut olayda, davacının 01.12.1986 tarihinde ...... ......... sayılı ...... işinde çalışmaya başladığına dair sigortalı işe giriş bildirgesinin hak düşürücü süre içerisinde ......a verildiği, dönem bordrosunun verilmediği, bordro tanığının dinlenemediği ancak dahili davalı ile davacı tanıkları ... ile ...'ın beyanlarına göre davacının çalışmasının kanıtlandığı, kolluk tarafından komşu işyeri tanığının tespit edilemediği, işe giriş bildirgesindeki kimlik bilgileri ile davacının ...... kayıtlarının uyumlu olduğu, sigortalı ......... numarasının davacının daha sonraki çalışmalarında kullanılan ......... numarası olduğu, işyerinin bu tarihte Kanun kapsamında bulunmadığı ancak 01.12.1985 tarihinden itibaren vergi kaydının bulunduğu, ...... kayıtlarında gözüken sigortalılık başlangıç tarihine göre eldeki davanın açılmasında davacının hukuki yararının bulunduğu, sigortalı işe giriş bildirgesinin hak düşürücü süre içerisinde ......a verilmesi nedeniyle hak düşürücü sürenin işlemediği anlaşılmakla; Anayasal sosyal güvenlik hakkı kapsamında davacının işe giriş bildirgesinde yazan tarihte fiili çalışmasının bulunduğu kabul edilerek sigortalılık başlangıç tarihinin tespitine dair mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı ...... vekilinin ......... isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. ” gerekçeleriyle “ Davalı ...... vekilinin ......... isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, ” karar verilmiştir.
E)Temyiz:
Davalı ...... vekili “ Sadece işe giriş bildirgesinin varlığı çalışmanın ispatı değildir. ...... aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesi gerekmektedir. Mahkemece yeterince araştırma ve inceleme yapılmamış, işyeri kayıtları incelenmemiş, dava konusu dönemde davalı işyerinden bildirimi yapılan sigortalı sayısı dikkate alınarak işyerinin kapsam ve kapasitesi araştırılmamıştır. ” gerekçesiyle temyiz yoluna başvurmuştur
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 108.maddesinin 1. fıkrasında; ' Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir.' hükmü düzenlenmiştir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa'nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa'nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa'nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa'nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile .........İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık ... bordroları gibi ......a verilmesi zorunlu belgelerdir. Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde ......a verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da kolluk yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 01/01/1970 doğumlu davacının, bildirgedeki işe giriş tarihi olan 01/12/1986 tarihinde 16 ......da olduğu, işe giriş bildirgesinin ... ünvanlı, ......... ......... numaralı işyerinden 23.01.1987 tarihinde ...... varide sayısı ile ......a verildiği, ...'a ait ......... ......... numara ile tescilli, ......... adresindeki ...... işyerinin, 01/11/1986-11/11/1986 tarihleri arasında yasa kapsamında olduğu, işyerinden dönem bordrosu verilmediği, davacının hizmet cetvelinde 2002 yılında başlayan 4/A sigortalılığı olduğu, işverenin 01/12/1985 tarihinden itibaren vergi mükellefiyetinin devam ettiği, dinlenen tanıkların sigorta kayıtlarının ......dan getirtilmediği, bu nedenle içeriğinin sorgulanamadığı, işverenin davacının amcasının oğlu olduğu, davacının yakın akrabasının işyerinde sigortasız çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, eylemli çalışma olgusu yeterli ve gerekli bir araştırmayla sağlıklı bir biçimde belirlenmeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda uyuşmazlık, fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bu durumda Mahkemece yapılacak iş; fotokopisi bulunan işe giriş bildirgesinin aslını ......dan getirterek, imzanın davacıya ait olup olmadığını bilirkişi marifetiyle tespit ettirmek, dinlenen tanıkların kayıtlarını ......’dan getirtmek, beyanlarını sorgulamak, sigorta ......... numarasının hangi yılın ve ilin serilerinden olduğunu ......dan sormak, talep tarihinde 16 ......da olan davacının öğrenim durumunu araştırmak, dinlenen tanıkların davacının kuzenleri olması nedeniyle, mümkünse komşu işyeri veya aynı işyerinde çalışmış tarafsız başka tanıkları dinlemek, çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı ...... vekilinin ......... başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, ......... başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan ...... Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılarak ...... Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
G)Sonuç:
Temyiz olunan ...... Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ...... mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, dosyanın ...... mahkemesine, kararın bir örneğinin de ...... Mahkemesine gönderilmesine, 05/04/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
21. Hukuk Dairesi 2017/5471 E. , 2018/3351 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 67 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 94 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat