21. Hukuk Dairesi 2016/13471 E. , 2018/2795 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, fiili çalışma sürelerinin tespiti ile ödenen sağlık hizmet bedellerin dava tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava; davacının, davalı Kurum tarafından iptal edilen sürelerde fiilen çalıştığının tespiti ile davalı Kurum tarafından yersiz sağlık gideri olarak bildirilen ve davacı tarafından ödenen sağlık hizmet bedellerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı tarafından ...'e ait besihanede çalıştığının beyan edildiği, davalı Kurum denetmeni tarafından düzenlenen 06.11.2012 tarihli raporda; .../Gölbaşı'nda bulunan ( 9265 ) sicil numaralı büyükbaş hayvan besiciliği işyerinde 01.05.2007 – 31.08.2008 tarihleri arasına ilişkin olarak yapılan incelemede; 29.03.2012 tarihinde Gölbaşı'ndaki adreste yapılan denetimde işyerinde fiilen sadece...'ün çalıştığının tespit edildiğinin, ...tarafından; kendisinin 8 yıldır çalıştığının beyan edildiğinin, ayrıca; bu kişiden hizmet bildirimi bulunan ... ve ...isimli kişiler sorulduğunda tanımadığını beyan ettiğinin, ... isminin de yabancı gelmediğini beyan ettiğinin, çiftlikte 150 adet büyükbaş hayvan olduğunun, işyerinin kapsama alındığı tarihten itibaren sigortalı bildirimi yapıldığının ve bu kişilerin bazılarının aile efradı olduğunun, incelemeye konu dönemde davacının hizmetinin bildirildiği ( 8106 ) sicil numaralı ve ... Tic. Ltd. Şti.'nin Ulus/Taşhan'da bildirilen adresinde yapılan araştırmada ise; aynı katta katta bulunan 3 bürodaki çalışanlar ile görüşüldüğünün, ancak ...'e ait 15 numaralı büroda faaliyet olmadığının, 15 günde ya da ayda bir o da haftasonları bir erkeğin geldiğinin, 2-3 saat durup gittiğinin, büroya her gün gelip giden kimsenin olmadığının beyan edildiğinin, sonuç olarak; yapılan incelemede davacının da aralarında bulunduğu kişilerin ( 5211 ), ( 2921 ), ( 2413 ), ( 1183 ), ( 8265 ), ( 9265 ) ve ( 0186 ) sicil numaralı işyerlerinden arada hiç boşluk olmayacak şekilde bildirimlerinin bulunduğunun, bu işyerlerinin ortaklarının aynı ve akraba olduklarının anlaşıldığının, ayrıca işyeri adreslerinin de ya Gölbaşı'ndaki ya da Ulus/Taşhan'daki adres olduğunun anlaşıldığının, bu nedenle davacı da dahil bu işyerlerinden bildirim bulunan ..., ... ve ... isimli kişilerin bu işyerlerinden yapılan bildirimlerinin iptalinin gerektiğinin bildirildiği, davacının; 1998/1 – 20.01.2000 tarihleri arasında ... adına kayıtlı ( ... ) sicil numaralı işyerinden, 20.01.2000 – 31.01.2001 tarihleri arasında ... adına kayıtlı ( ... ) sicil numaralı işyerinden, 01.02.2001 – 09.04.2003 tarihleri arasında ... Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı ( 2413 ) sicil numaralı işyerinden, 10.04.2003 – 03.04.2007 tarihleri arasında ... Tic. Ltd.Şti. adına kayıtlı ( 1183 ) sicil numaralı işyerinden, 04.04.2007 – 03.05.2007 tarihleri arasında ... Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı ( 8265 ) sicil numaralı işyerinden, 04.05.2007 – 08.01.2010 tarihleri arasında ...'e ait ( 9265 ) sicil numaralı işyerinden ve 08.01.2010 – 2013/1. ay arası davacının ortağı olduğu ... Tic. Ltd. Şti. Adına kayıtlı ( 0186 ) sicil numaralı işyerinden davalı Kurum'a hizmet bildirildiği, davacının 04.09.2009 – 31.12.2011 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda ise; davacının iptal edilen çalışmalarının fiili olup olmadığı hususlarında yeterli araştırma yapılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davalı Kurum'dan, 06.11.2012 Tarih ve 84 sayılı denetmen raporu gereğince davacının hangi tarihler arasındaki çalışmalarının iptal edildiğini sormak, gelen yazı cevabına göre davacıdan da; iptal edilen sürelerde hangi işyerinde ve nasıl çalıştığı hususlarını sormak, iptal edilen dönemde çalışma bulunan şirket/şirketlerin kayıtlarında inceleme yaparak bu dönemlerde davacıya ücret ödemesi yapılıp yapılmadığını araştırmak, denetmen raporunda beyanı bulunan...'ü dinleyerek; çalıştığı işyerinin kapsamını, kendisinin ne iş yaptığını, kendisinden başka çalışan bulunup bulunmadığını sormak, iptal edilen dönemde hizmet bildirilen işyerlerinin zabıta marifeti ile komşu işyeri tanıklarını tespit ederek dinlemek, iptal edilen dönemde besihane olarak faaliyet gösteren işyerlerinin bu dönemlerdeki kapasitelerini il/ilçe tarım müdürlükleri gibi ilgili kuruluşlardan sorarak tespit etmek, yine bu besihane işyerlerinin iptale konu dönemlerdeki denetim raporlarını ilgili birimlerden istemek ve bu işyerlerine veteriner hekim olarak denetime giden kişileri dinlemek, nüfus müdürlüğünden iptale konu dönemdeki davacının ikamet bilgilerini istemek ve bildirilen adreslerde zabıta marifeti ile araştırma yaptırarak; davacının, iptale konu dönemlerde ne iş yaptığı, geçimini nasıl sağladığı, eşinin ve çocuklarının çalışıp çalışmadıkları gibi hususları tespit etmek ve böylece toplanan deliller ile 5510 sayılı Yasa'dan önceki ve sonraki mevzuata göre davacının ortağı olduğu şirketten hizmet bildirimi yapılıp yapılamayacağı da değerlendirilerek; davalı Kurum tarafından iptal edilen sürelerde davacının fiili çalışması bulunup bulunmadığını tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirleyerek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
21. Hukuk Dairesi 2016/13471 E. , 2018/2795 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 39 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat