21. Hukuk Dairesi 2016/17355 E. , 2018/2630 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

21. Hukuk Dairesi 2016/17355 E. , 2018/2630 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı ve davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına düzenlenen işe giriş bildirges ve Kuruma bildirilen çalışmaların bulunmadığı, nizalı dönemde 2010/5,6,7 aylarda ... numaralı işyerinden bildirim yapıldığı ancak davalı işyeri ile bir bağlantısının olup olmadığının araştırılmadığı, davalı işyerinin Kurumda kontrollü işyeri olarak kayıtlı olması nedeniyle sahte işyeri olup olmadığı hususunda tereddüt hasıl olması neticesinde inceleme yapıldığı ve 25.04.2014 tarihli raporda; davacının çalışmasının gerçek olduğunun belirtildiği ancak iddia ettiği sürelerin açacakları dava ile ispatlamalarının mümkün olduğunun belirtildiği, işyeri dosyasının alınmadığı, tanık dinlenildiği ancak dinlenen tanıkların da yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtilen tanık niteliğinde olmadığı, davalı şirketin önce şahsa ait iken sonrasında şirketleştiğinden bahsedildiği ancak bu hususta da araştırma yapılmadığı, davacının davalıya ait olduğunu iddia ettiği Cumhuriyet Caddesindeki ... Giyim mağazasında 2006-2008 yılları arasında çalıştığının iddia edildiği ancak bu işyerinin davalıya ait olup olmadığı tespit edilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan; 506 sayılı Yasa’nın 2 ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz, Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kim diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Mahkemece yapılacak iş; ilgili Ticaret Sicilinden davalı işyerine ait tüm kayıtlar celbedilip, davacının ... Caddesinde bulunan ... Giyim Mağazasında geçen çalışmalarına yönelik bu işyerinin kime ait olduğu tespit edilip, bu işyeri ile davalı işyeri arasında bağlantı olup olmadığı araştırılmalı, bağlantı olması durumunda bu işyerine ait işyeri kayıtları ve bordrolar getirtilerek kayıtlara geçen tanıklar dinlenilmeli ve giderek nizalı dönemin tamamında çalışması bulunan kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, tanık olarak ifadesine başvurulanların hizmet cetvellerini Kurumdan istemek, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, ..., zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı ve davalı ... San.Tic.Ltd.Şti.'ye iadesine, 22.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön