21. Hukuk Dairesi 2016/12070 E. , 2018/2411 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyeri nezdinde 19.03.2002-03.03.2011 tarihleri arasında geçen ve Kurum’a eksik olarak bildirilen hizmetinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanaklarından biri 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 19.03.2002-03.03.2011 tarihleri arasında geçen hizmetlerinin davalı işyerine ait muhtelif sicil numaraları üzerinden Kurum’a eksik olarak bildirildiği, muhtelif sicil no lu davalı işyeri dosyalarına tescil kayıtları ile dönem bordrolarının getirtildiği, davacının “davalı işyerinde 2002-2011 Şubat ayın sonuna kadar ki dönemler arası kesintili ve kısmî istihdam esasına göre yani ayın belirli günlerinde çalışığını, iş olmayan dönemlerde ve belirli günlerinde çalışmadığını, ileriki dönemlerde aksi bir beyanda bulunmayacağını, işverenin bu hususlarda herhangi bir baskısının bulunmadığını şahitler huzurunda beyan ve taahhüt ettiğini” belirten ibranamenin ibraz edildiği, yapılan zabıta araştırması neticesi “davalı işyerine komşu işyeri çalışanlarının tespit edilemediği”nin tutanağa bağlanmak suretiyle Mahkemeye bildirildiği, duruşmalarda aynı zamanda davalı işyerinin bordrolu çalışanı olan davacı ve davalı tanıklarının dinlenildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davalı işyerinde geçen hizmet bitimi sonrası düzenlenen ibraname ile davacının işyerinde kısmî çalışmasının olduğunu beyan etmiş olması, gerçek bir çalışma olgusunu geçerli kılmaz. Gerçekten davacının davalı işyerinde “Marangoz Ustası” olarak geçen hizmetinin mahiyeti gözetilerek fiilî ve sürekli çalışmanın net olarak ortaya konması gerekirken Mahkemece yetersiz ve çelişkili tanık beyanları esas alınarak davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.
Yapılacak iş, dosyada bulunan dönem bordrolarından uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak şekilde re’sen bordro tanıklarını tespit edip dinlemek, gerek görüldüğü taktirde yine uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak şekilde Kurumdan, Vergi Dairesinden sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri ile bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak, dinlenen komşu işyeri tanıklarının çalışma süresini tereddütsüz belirlemek amacıyla gerek görüldüğü takdirde hizmet döküm cetvellerini getirtmek, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.03.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.
21. Hukuk Dairesi 2016/12070 E. , 2018/2411 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat