21. Hukuk Dairesi 2016/9755 E. , 2018/1038 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, feri müdahil Kurum ve davalı ... Genel Müdürlüğüne İzafen ... Orman Fidanlık Şefliği vekillerince temyiz edilmesi ve davacı tarafından duruşma talep edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava; davacının, davalı işyerinde 01.06.2000 – 31.12.2011 tarihleri arasındaki hizmet sürelerinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacının davalı ... Genel Müdürlüğü'ne ait iş yerinde 01.06.2000 tarihinden itibaren 01.11.2011 tarihine kadar her yıl 1 Nisan'dan 30 Kasım'a kadar çalıştığının ve eksik toplam 2.790 günü bulunduğunun tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı İdareye ait ... Fidanlığı'nda mevsimlik işçi olarak çalıştığını beyan eden davacı adına davalı işyeri tarafından düzenlenen işe giriş bildirgesi ya da davalı Kurum'a bildirilen çalışma bulunmadığı, davacı da dahil köy halkından bir kısım kişilerin davalı İdare ile sözleşme yapılması hususunda Köy Tüzel Kişiliğini yetkili kıldıkları ve Köy Tüzel Kişiliğinin de davalı İdare ile sözleşmeler yaptığı, yapılan iş gereği davalı İdarenin Köy Tüzel Kişiliğine, Köy Tüzel kişiliğinin de davacı da dahil sözleşme dahilinde çalışan köy halkına ödemelerde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Öte yandan; davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri bir kamu kuruluşudur. Bu nedenle, davalı işyerinde resmi kayıtlara dayanılması ve ücretin yazılı belge ile ödenmesi esastır. Kuruma hizmet bildirilmeyen dönemlerdeki ücret belgeleri ve bu dönemde davacıya ücret ödenip ödenmediği, ödeme yapılmışsa kim tarafından ödendiğinin araştırılması gerekir.
Somut olayda ise; davalı işverenin bir kamu kuruluşu olduğu göz ardı edilerek yeterli inceleme yapılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davalı işverenin kamu kurumu olduğu ve kamu kurumlarındaki çalışmaların kayıtlara geçirilmesinin ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılmasının asıl olduğu da göz önünde tutularak; çalışmanın geçtiği iddia edilen dönemin tamamına ait işveren nezdindeki puantaj kayıtları, ücret tediye bordroları ve konuya ilişkin tüm belgeleri eksiksiz olarak getirtmek, anılan belge ve bordrolardan davacının imzasını içerenlerden, imza aidiyeti yönünden çekişme bulunmayanlar ile hata, hile, ikrah halleriyle sakatlığı iddia ve kanıtlanamayan belgelerin içeriklerinde gösterilen gün kadar çalışmanın karinesini teşkil edeceği göz önüne almak, şayet işveren hiçbir kayıt ibraz edemiyorsa, bunun sebebi sorularak ve fiili imkansızlık varsa, talep konusu dönemde davalı işveren nezdinde çalışan amir, şef, memur vb. kişiler belirlenerek beyanlarına başvurmak, çalışılan işyerinde yapılmış kurum tespiti, tahkikat raporu, yerel denetim tutanağı olup olmadığını araştırmak, davacının çalıştığını iddia ettiği işlerin her yıl talep edilen sürenin tamamında yapılıp yapılmadığını, yılın hangi aylarında bu işin yapıldığını, çalışmanın yapıldığı aylarda eksiksiz tam gün olarak (her ay 30 gün üzerinden) bu işin yapılıp yapılmadığını, yapılmadı ise ayda kaç gün anılan faaliyette bulunulduğunu araştırmak, bazı yıllarda davalı işveren tarafından Köy Tüzel Kişiliğine ücretlerin ödendiği anlaşılmakla; Köy muhtarı tarafından ücretlerin hak sahiplerine nasıl ödendiğini, buna dair imzalı belgeler bulunup bulunmadığını, kaç gün çalışıldığına dair kayıtların kim tarafından tutulduğunu dönemin köy muhtarlarından sormak ve böylece toplanan deliller değerlendirilerek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı ...'ne iadesine, 12.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
21. Hukuk Dairesi 2016/9755 E. , 2018/1038 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 63 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat