21. Hukuk Dairesi 2017/4129 E. , 2018/9020 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ........ Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
A)Davacı İstemi :
Dava, 29/12/2016 tarihinde çalışırken iş kazası geçiren davacının geçirdiği iş kazasından dolayı davalı Kurumca belirlenen 6 aylık geçici iş göremezlik ödeneği ödenmesi işleminin iptali ile geçici iş göremezlik süresinin ve tespit olunacak süre için geçici iş göremezlik ödeneği almaya hak kazandığının tespitine, ödenmeyen geçici iş göremezlik ödeneğinin yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemine ilişkindir.
B)Davalı Cevabı :
Davalı Kurum vekili; davacının iptalini istediği ........ Kurulu kararında herhangi bir hata bulunmadığını, iş kazası maluliyet oranının % 23,2 olduğunu, bağlanan sürekli iş göremezlik ödeneğinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve kararı :
Mahkemece, 'Davanın KABULÜ ile;
1-Davacının 29/12/2006 tarihinde geçirdiği iş kazasından dolayı olay tarihinden itibaren 24 ay süreyle geçici iş göremezlik ödeneği almaya hak kazandığının TESPİTİNE,
2-28/03/2012 tarihinde davacıya ödenen 182 günlük süreye ilişkin yapılan iş göremezlik ödemesinin mahsubu,
3-29/06/2007-29/12/2008 tarihleri arası döneme ilişkin 3.682,66 TL tutarında geçici iş göremezlik ödemesi farkı ile 2.445,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.127,78 TL alacağın davalı kurumdan tahsiline,' karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
Davalı Kurum vekili; bilirkişi raporlarındaki hesaplamaları kabul etmediklerini, raporun denetime elverişli olmadığını, geçici iş göremezlik ödeneğine ilişkin çalışılmayan sürenin tahmine dayalı olarak hesaplanamayacağını, fiili durumda tedavi süresinin 182 gün olduğunu ve tekrar çalışmaya başladığını, çalıştığı dönem için de geçici iş göremezlik hesabı yapılmasının hatalı olduğunu, davacının kurul kararına itirazı reddedildiğinden bahisle kararın iptalini ve ........ dan yeni rapor alınarak yeni orana göre sürekli iş göremezlik geliri almaya hak kazandığına ilişkin bir hüküm kurulmadığı gibi davanın bu yönde reddedilmiş olmasına karşın davanın kabulüne biçiminde hüküm kurularak davalı Kurum lehine avukatlık ücretine karar verilmediğini belirterek kararın kaldırılması talep edilmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, Kurum davacının geçici iş göremezlik dönemini 29/12/2006-29/06/2007 tarihleri arası olarak kabul etmekte ise de davacının 2008 ve 2009 yıllarında tedavi gördüğü ve iki ayrı ameliyat geçirdiği anlaşılmakla........ Raporları da gözetildiğinde davacının tedavi (geçici iş göremezlik) döneminin iş kazasından itibaren 24 ay kabul edilmesine dair mahkeme kararının ve geçici iş göremezlik ödemesine ilişkin kararın yerinde olduğu gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
E)Temyiz :
Davalı Kurum vekili; istinaf başvuru gerekçelerini tekrarlayarak ve davacının fiili olarak çalışmadığı sürenin tahmine dayalı olarak hesaplanmasının hatalı olduğunu belirterek kararının bozulmasını talep etmiştir
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 29/12/2006 tarihinde geçirdiği iş kazası neticesinde davacıya %23,2 maluliyet oranı üzerinden 29/06/2007 tarihinden itibaren sürekli işgöremezlik geliri bağlandığı ve davacıya 29/12/2006-28/06/2007 dönemi için 182 gün 2.159,26 TL geçici iş göremezlik ödeneği ödendiği, ........ 3. İhtisas Kurulu'nun 05/02/2014 tarihli ve ........ Genel Kurulu'nun 13/11/2104 tarihli raporlarından, davacının meslekte kazanma güç kayıp oranının %19,2 olduğu ve iyileşme süresinin 29/12/2006 tarihinden itibaren 24 aya kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği tespit edilmiş olup, bu raporların hükme esas alındığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık dönemi itibariyla yürürlükte bulunan “zamanaşımı ve hakkın düşmesi” başlıklı 506 sayılı Yasanın 99. Maddesi “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar. Bu durumda olanların gelir ve aylıkları, yazılı istek tarihini takibeden aybaşından itibaren başlar.
İş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından kazanılan diğer haklar ile hastalık ve analık sigortalarından doğan haklar ise, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse düşer.
Geçici iş göremezlik ödeneğini veya herhangi bir döneme ilişkin gelir veya aylığını beş yıl içinde almayanların, söz konusu ödenek, gelir veya aylıkları ödenmez.” hükmünü içermekte olup; anılan madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, iş kazalarıyla meslek hastalığı ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıkların, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren 5 yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrayacağı, bu durumda olanların gelir ve aylıklarının, yazılı istek tarihini takip eden aybaşından başlayacağı belirtilmiştir.
Somut olayda, davacının olay tarihinden itibaren iyileşme süresinin tahmine dayalı olarak tespit edilmesi hatalı olduğu gibi, iş kazasının gerçekleştiği 29/12/2006 hakkı doğuran olay tarihinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde, sigortalı tarafından kuruma yapılmış bu yöndeki bir başvurunun varlığı usulünce araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş;
1-Davacının geçici iş göremezlik geliri için Kurum'a başvuruda bulunup bulunmadığı araştırılarak, başvuruda bulunmuş ise başvuru tarihini 506 sayılı Yasa'nın 99.maddesine göre değerlendirerek,
2-Davacının olay tarihinden itibaren iyileşme süresinin (geçici iş göremezliğine esas alınmak üzere) net olarak belirlenerek çıkacak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
H)SONUÇ :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
21. Hukuk Dairesi 2017/4129 E. , 2018/9020 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 61 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 42 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 35 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat