21. Hukuk Dairesi 2017/1982 E. , 2018/7920 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

21. Hukuk Dairesi 2017/1982 E. , 2018/7920 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 14. İş Mahkemesi


TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
A)Davacı İstemi:
Davacı vekili; davalı işveren adına tescilli işyerinden davalı SGK Başkanlığı'na verilen işe giriş bildirgesi ve dönem bordrosu dayanak alınmak suretiyle, davacının sigortalılık başlangıç gününün 01.03.1981 olduğunun ve anılan tarih gözetilerek kendisine 01.10.2015 gününden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitini istemiştir.
Davacı vekili duruşmada; 01.03.1981 tarihi olmazsa 01.03.1983 tarihini terditli olarak talep ettiklerini beyan etmiştir.
B)Davalı Cevabı:
Kurum vekili; davacının çırak olarak kayıtlı olduğunu, iddianın yöntemince araştırılıp kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiş, davalı işveren Mak-San ... A.Ş. vekili ise çalışılan dönemlerin Kuruma yöntemince bildirildiğini belirtmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
İlk derece mahkemesince; 'Yapılan tespitler ve bordro tanığının sözleri göz önüne alındığında; davacının, dava konusu işyerinde çırak olarak değil, normal bir işçinin yapacağı tüm işleri yapacak şekilde üretim işçisi olarak çalıştığı, işveren Mak-San Makine San.Tic.A.Ş.ye ait 111228.35 sicil sayılı işyerinde (taleple bağlı kalınarak) 01.03.1981 tarihinde hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle en az (1) gün fiilen çalıştığının kabulü ' gerekçesiyle 1-Davanın kabulüne, Davacının 111228.35 sicil nolu işyerinde 01/03/1981 tarihinde hizmet aktine dayalı olarak cari asgari ücreti üzerinden 1 gün fiilen çalıştığı, sigorta başlangıç tarihinin bu tarih olduğu, davacının 01/10/2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu ;
Davalı SGK vekili; davacının çırak olarak kayıtlı olduğunu,kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Bölge Adliye Mahkemesince; 'tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, davacının tesciline esas işe giriş bildirgesinin çıraklığa yönelik düzenlenmemesi ve bildirimlerinin işverence tüm sigorta kollarına tabi olarak gerçekleştirilmesi, Mesleki Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nde kaydının bulunmaması, yargılama aşamasında bilgi ve görgülerine başvurulan tanıkların iddiayı doğrulayan, aydınlatı ve net anlatımları, aynı işverene karşı benzer durumda olan sigortalıların açtıkları davalarda verilen ilk derece mahkemesi kararlarının Yargıtay 10. Hukuk Dairesince yapılan temyiz denetimlerinde, 05.07.2010 gün ve 2010/8277 – 9935 sayılı, 19.12.2011 gün ve 2011/16237 – 18561 sayılı, 14.06.2012 gün ve 2012/12400 – 11482 sayılı, 20.09.2013 gün ve 2013/7257 – 16894 sayılı ilamlarla onanarak kesinleşmeleri karşısında, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu tarihte hizmet akdiyle, mesleğin teorik ve pratik öğrenilmesi yerine üretime yönelik, tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışıldığı, değinilen Geçici 54. madde gözetilerek sigortalılık başlangıcının anılan tarih olduğu belirgin bulunduğu gibi, 01.03.1981 günü sigortalılık süresinin başlangıcı olarak benimsendiği takdirde yaşlılık sigortasından aylık bağlanması başvurusu tarihi itibarıyla 506 sayılı Kanun'un Geçici 81/B-(c) maddesi kapsamında tahsise ilişkin 25 yıl sigortalılık süresi, 5.075 prim ödeme gün sayısı, 46 yaş koşullarının da gerçekleştiği açık olduğundan davanın kabulü yönündeki mahkeme kararı usul ve yasaya uygun' olduğu gerekçesiyle davalı SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
E)Temyiz:
Davalı SGK :Davacının 1 gün çalıştığına dair bilgi ve belgeye rastlanılamadığını yaşlılık aylığı bağlanamayacağını usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına ilk kez, davalı işveren Maksan Makine San.Tic.A.Ş.ne ait 111228.35 sicil sayılı işyerinden 25.8.1980 tarihli işe giriş bildirgesinin verildiği, davalı işveren tarafından 1980-1986 yıllarında “.... Sigortalarına Tabi Olmayanlar” “Çıraklar” için düzenlenen dönem bordroları ve 1981/1.dönemde bildirilen 88 günlük çalışması ile 1983/2.dönemde 120 gün “tüm sigorta kollarına tabi olarak” çalışmalarının bildirildiği (çırak - kısa vadeli sigorta kollarından bildirilmiş olduğundan bahisle iptal edildiği), davacının velisi ile işveren arasında 25.08.1980 tarihinden itibaren iki yıl geçerli çıraklık mukavelesi imzalandığı ve bu çıraklık sözleşmelerinin taraflar arasında 1984 ve 1986 yıllarında yinelendiği, davacı tarafından bildirilen bordro tanığının dinlendiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
506 sayılı Kanun’un 2. maddesine göre sigortalılık niteliği, hizmet akdinin kurulması ve 6. madde gereğince çalışmaya başlanması ile edinileceği düzenlenmiştir. 506 sayılı Kanun’un “Sigortalı Sayılmayanlar” başlıklı 3/II-B maddesinde; “Özel kanunda tarifi ve nitelikleri belirtilen çıraklar hakkında, çıraklık devresi sayılan süre içinde analık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile bu Kanunun 35'inci maddesi hükümleri uygulanmaz” hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda; davacının başlangıç istediği dönemde yaşı, velisi ile davalı işveren arasında 25.08.1980 tarihinde imzalanan çıraklık sözleşmesi dikkate alındığında davacının başlangıç istediği tarihte çırak olduğu açık olup davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalıdır.
O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge adliye Mahkemesince eksik inceleme ve araştırma sonucu SGK vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI, ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
G)Sonuç :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön