21. Hukuk Dairesi 2017/1748 E. , 2018/7441 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

21. Hukuk Dairesi 2017/1748 E. , 2018/7441 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

TÜRK MİLLETİ ADINA

KARAR

A)Davacı İstemi;
Dava, davacının 21.04.2010 tarihinde yaşadığı kazanın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
B)Davalıların Cevapları;
Davalı kurum cevabında; Davacı hakkında rapor düzenlendiği ve kurum açısından yapılacak bir işlem bulunmadığından davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevabında; Davacının hiç bir zaman çalışanları olmadığı gibi kazanın da davalının emir ve talimatı altındayken gerçekleşmdiğinden bahisle red talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının davalı iş yerindeki çalışmaları sırasındaki 21/04/2015 tarihindeki yaralanması olayının iş kazası olduğunun tespitine. karar verilmiştir.
GEREKÇE
Dava konusu olayın iş kazası olup olmadığının tespiti açısından dosyada dinlenen tanıklar davacı ile birlikte davalı şirkete ait fabrika binasının çatı kaplama işinde çalıştıklarını, davacınınn üzerine bastığı çatı malzemesinin çürük olması nedeniyle malzemenin kırılmasından dolayı düştüğünü beyan etmiştir. 5510 sayılı yasanın 13. Maddesine göre olayın iş kazası sayılması için aşağıdaki hal ve durumlardan birinde meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylar olduğunun, bu olayların kazasının sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, sigortalının işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzenden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, emzikli kadının sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrıldığı zamanlarda, sigortalının işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında olan kazaların iş kazası olarak kabul edileceği bildirilmiş olup; davacının yaralanması olayı bu madde kapsamındadır. İş kazasının diğer koşulu kazanın işverene ait iş yerinde meydana gelmesidir. Kazadan hemen sonra polis tarafından tutulan olay yeri tespit tutanağı ve tanık beyanlarına göre kazanın davalıya ait iş yerinde meydana geldiği sabittir. Davacının işi kabala alması istisna akdinin varlığını ispatlamaz. Davacının davalı işveren tarafından sağlanan teknik destek ve iş verenin denetim ve sorumluluğunda iş yapması nedeniyle taraflar arasındaki ilişkinin hizmet akdine dayalı olduğu sonuç ve kanaatine varılmış olduğundan davanın kabulü ile davacının 21.04.2015 tarihindeki yaralanması olayının iş kazası olduğunun tespitine karar verilmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce 'Davalı vekillerinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir.
GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamından, özellikle dinlenen tanık beyanları, iddia edile kaza tarihinde düzenlenen bilgi alma ifade tutanağında, ifadenin Kutex tekstil fabrikasında alındığının, ifadeyi veren ve işyerinin kendisine ait olduğunu söyleyen şahsın, ' işyerinin arka kısmına ek bina inşa ettirmekte olup, inşaatın çatı yapım aşamasında olduğu, bu konuda ... anlaştığı, onun yanında çalışanlardan birinin düştüğünü söylemeleri üzerine ambulans çağırıp yaralıları hastaneye gönderdiklerine dair beyanı ile polis memurları tarafından düzenlenen olay yeri basit krokisi ve davacı hakkında ... Üniversitesi sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen tıbbi raporda yer alan 'düşme' tanısı karşısında, davacının 21.04.2015 tarihinde, 5510 sayılı Kanunun 13. Maddesi kapsamında, davalı şirkete ait işyerinde iş kazası geçirdiğinin sabit olduğunun anlaşılması karşısında, davanın kabulüne dair kararın vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
E) Temyiz;
Davalı şirket vekili; davacının davalı şirketin çalışanı olmadığı, kazanın şirket bünyesinde gerçekleşmediği, iş kazası koşulları oluşmadığını ileri sürerek bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasını ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasını istemiştir.
E) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
5510 sayılı Yasanın 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalılığın oluşması yönünden ilk koşul hizmet akdinin unsurlarının bulunmasıdır.
Hizmet akdi, Borçlar Kanunu'nun 313. maddesinde belirlendiği üzere; iş sahibi ile işçi arasında yapılan belli veya belli olmayan bir süre için görülen iş karşılığı ücret ödenmesini gerektiren bir sözleşmedir. Borçlar Kanunu'nun 353. maddesinde düzenlenen istisna akti ise; “İstisna, bir akittir ki onunla bir taraf (müteahhit), diğer tarafın (iş sahibi) vermeği taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizameder. ” şeklinde tanımlanmaktadır.
İstisna akdinde müteahhit, eser meydana getirmekten ibaret bir iş görme edimini borçlanmaktadır. Bir iş görme borcu doğuran sözleşme olmakla beraber, burada önemli olan çalışmanın kendisinden ziyade bu çalışma neticesi ortaya çıkan ve objektif olarak gözlenmesi kabil sonuçtur . Müteahhit, iş sahibi ile akdi ilişkiye girerken bir sonuç (eser) meydana getirmeyi taahhüt etmektedir. Bu anlamda eser; bir iş görme faaliyetinin maddi veya maddi olmayan sonucudur. Kuşkusuz bağımsız bir varlığı değiştirmeye, işlemeye veya biçimlendirmeye yönelik edimler de eser kavramına dahil sayılır ve istisna sözleşmesinin konusunu oluştururlar. Ücret belli bir süre çalışıldığı için değil, netice için ödenmektedir. Müteahhidin, kararlaştırılan zamandan önce taahhüdünü yerine getirmesi, ücret üzerinde herhangi bir etki meydana getirmeyecektir. İstisna akdinde ekonomik risk müteahhit tarafından yüklenirken, hizmet akdinde işveren tarafından karşılanacaktır.
Hizmet akdini karakterize eden unsurlar; “ücret”, “bağımlılık” ve “zaman” olarak sıralanabilir. Hizmet akdinde belirli bir süre çalışmak ön planda iken, istisna akdinde zaman belirleyici olmayıp sonuç ön planda tutulmaktadır. Hizmet akdinde işçinin işi ifa, özen gösterme, sadakat borcuna karşılık, işverenin ücret ödeme, ihtimam ve yardım gibi borçları bulunmaktadır.
Zaman ve bağımlılık unsurları hizmet akdinin ayırıcı ve belirleyici özellikleridir. Çalışan, Borçlar Kanunu'nun 313. maddesinin öngördüğü çerçeve içinde, zaman ve bağımlılık unsurlarını gerçekleştirecek biçimde çalışmaktaysa, aradaki çalışma ilişkisi hizmet akdine dayanıyor demektir. Bilindiği üzere zaman unsuru çalışmanın, işgücünün belirli ya da belirli olmayan bir süre içinde, işveren veya vekilinin buyruğunda bulundurmayı kapsamaktadır.
Hiç kuşkusuz çalışan, bu süre içinde, işveren veya vekilinin buyruğu ve denetimi altında (bağımlı olarak) edimini yerine getirecektir. Burada söz konusu olan bağımlılık ise her an ve durumda çalışanı denetleme veya buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan, çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında, çalışma olanağı bulamayacağı nitelikte bir çalışmadır. Eğer ki çalışan, işgücünü belirli ya da belirli olmayan bir zaman için çalıştıranın buyruğunda bulundurmakla yükümlü olmayarak, işveren buyruğuna bağlı olmadan sözleşmedeki amaçları gerçekleştirecek biçimde edimini görüyorsa, sözleşmenin amacı bir eser meydana getirmekse çalışma ilişkisi istisna akdine dayanıyor demektir.
Somut olayda, davacı 5510 sayılı Kanun' un 4/a maddesine tabi çalıştığının ileri sürerek olayın davalı işveren ve davalı SGK yönünden 5510 s.k. 13. maddesi gereğince iş kazası olduğunun tespitini talep ettiği, dosya kapsamından anlaşıldığı üzere davacı ve üç arkadaşının 20.000 TL bedelle çatı onarım işini aldıkları, davalı şirket ile aralarında hizmet akdi olmayıp istisna akdi bulunduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne dair hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davalılardan ...'ne iadesine, 16.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön