21. Hukuk Dairesi 2016/19988 E. , 2018/5697 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan ..., AS Çimento Sanayi Ve Ticaret A.Ş., ... Ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, yargılamanın 09.06.2016 günlü oturumunda tefhim edilen kısa karar ile; 'Davanın kısmen kabulüne, 1) 157.296,51 TL destekten yoksun kalma tazminatının taleple bağlı kalınarak 05/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ile ; sigorta şirketi yönünden ise 24/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ilebirlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...'a verilmesine, 2) 24.447,38 TL destekten yoksun kalma tazminatının taleple bağlı kalınarak 05/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ile ; sigorta şirketi yönünden ise 24/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...' a verilmesine, 3) 30.000,00 TL manevi tazminatın taleple bağlı kalınarak 05/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ile birlikte ; sigorta şirketi yönünden ise 24/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...' a verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine, 4) 25.000,00 TL manevi tazminatın taleple bağlı kalınarak 05/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ile birlikte ; sigorta şirketi yönünden ise 24/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davac...' a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ' karar verilmiş ise de gerekçeli kararda ; 'Davanın kısmen kabulüne, 1) 157.296,51 TL destekten yoksun kalma tazminatının taleple bağlı kalınarak 05/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ile ; sigorta şirketi yönünden ise 24/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ilebirlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...' a verilmesine, 2) 24.447,38 TL destekten yoksun kalma tazminatının taleple bağlı kalınarak 05/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ile ; sigorta şirketi yönünden ise 24/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...' a verilmesine, 3) 30.000,00 TL manevi tazminatın taleple bağlı kalınarak 05/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ile birlikte ; sigorta şirketi yönünden ise 24/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...' a verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine, 4) 25.000,00 TL manevi tazminatın taleple bağlı kalınarak 05/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ile birlikte ; sigorta şirketi yönünden ise 24/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı...' a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalı ...'e karşı açılan davanın reddine,' karar verildiği anlaşılmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 294 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HMK'nun 294/3. maddesi gereğince hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Anılan Kanun'un 297/2. maddesine göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Başka bir anlatımla, yargılamanın açık bir şekilde yapılması, tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi esastır. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır, infaz edilebilir şekilde tesis edilmesi ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın, ...nun 298/2. maddesi uyarınca tefhim edilen hüküm özetine (kısa karara) uygun olması gerekmektedir. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Aksi halde - kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması durumunda - yargılamanın aleniyeti ve kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasa'nın 141. maddesi ile HMK'nun yukarıda değinilen emredici nitelikteki maddelerine aykırı bir durum yaratılmış, kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına güven sarsılmış olacaktır. Nitekim, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 10/04/1992 tarih ve 1991/7 E., 1992/4 K. sayılı kararında da kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olmasının bozma nedeni sayılacağı içtihat edilmiştir. Mezkur İçtihadı Birleştirme Kararında; çelişkinin varlığı tesbit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu sebeple bozulması gerektiğine işaret edilmiştir.
Somut olayda; kısa kararda ''Davalı ...'e karşı açılan davanın reddine'' karar verilmemişken; gerekçeli kararda ''Davalı ...'e karşı açılan davanın reddine'' karar verilmesi kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yarattığından bu durum usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalılar ... Anonim Türk Sig. A.Ş., AS Çimento San. Ve Tic. A.Ş., ..., ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 26.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
21. Hukuk Dairesi 2016/19988 E. , 2018/5697 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 52 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat