21. Hukuk Dairesi 2016/15236 E. , 2018/4547 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalı işverene ait işyerinde 15.09.2009 – 30.03.2011 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, fer'i müdahil Kurum ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı ve feri müdahil Kurumun aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının davalıya ait işyerinde 15/09/2009-30/03/2011 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 15/09/2009-30/03/2011 tarihleri arasında davalı ... nezdinde hizmet akdine dayalı olarak günün asgari ücreti üzerinden çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının davalıya ait 1089582 sicil sayılı işyerinde 17/05/2010-11/01/2010 tarihleri arasında geçen çalışmasının Kuruma bildirildiği, 1089582 sicil sayılı işyerinin 20/06/2008-31/13/2012 tarihleri arasında Kanun kapsamında olduğu, Kadınhanı Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/128 E. 2011/319 K. sayılı dosyasında bulunan 31/03/2011 tarihli ifadesinde davalı tarafından davacının yanında çalıştığının beyan edildiği, davacı ve davalı tanıklarının dinlenildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79. maddesi bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları ya da komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.09.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davacının 17/05/2010-11/01/2011 tarihleri arasında davalıya ait geçen çalışması davalı Kuruma bildirilmiş olup, Mahkemece davacının 11/01/2011-30/03/2011 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığının tespiti yönünde kurulan hüküm yerindedir. Ancak 15/09/2009-17/05/2010 tarihleri arasındaki talep yönünden Mahkemece, uyuşmazlık konusu dönemin tamamında çalışması bulunan bordro tanıkları dinlenilmemiştir. Bu itibarla; davacının talep edilen dönemde fiili çalışması bulunup bulunmadığı tereddüte mahal bırakmayacak derecede açıklığa kavuşturulamamıştır.
Yapılacak iş, davalı işyerinin bordrolarında 15/09/2009-17/05/2010 tarihleri arasında kayıtlı ve tarafsız çalışanları, re'sen tanık olarak saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, ..., meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak suretiyle gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı ve feri müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı ...'a iadesine
08/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
21. Hukuk Dairesi 2016/15236 E. , 2018/4547 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 93 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 46 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat