21. Hukuk Dairesi 2016/19150 E. , 2018/3726 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ......Asliye Hukuk (......) Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, ihbar olunan ...... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki ...... okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyeri nezdinde 1997 yılından 01.02.2007 tarihi dönemi arasında geçen hizmetinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile yazıldığı şekilde davacının 01.07.1997-31.01.2007 tarihleri arasında ......’a asgari ücret üzerinden bildirilmesi gereken hizmet sürelerinin tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanaklarından biri 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 01.02.2007 tarihli işe giriş bildirgesinin davalı işyerince düzenlenmiş olup ...... kayıtlarına intikal ettiği, ihtilaf konusu dönem içerisinde 01.02.2007-20.09.2012 tarihleri arasında davalı işyerince davacı adına ......’a hizmet bildiriminde bulunulduğu, 20.08.1996 tarihinden itibaren davalı işyerinin Kanun kapsamına alındığı, davacının yapmış olduğu müracaat sonrası ...... tarafından tanzim edilen 25.09.2012 tarihli tutanak ile davacının 1998 yılında davalıya ait......'de işletmesinde ...... olarak çalışıyor olduğunu imzasıyla beyan etmiş olduğu, 2013/57 E. dosya içeriğinde yer aldığı belirtilen 08.05.2000 tarihli kimlik bilgilendirme formunun davacının işe başlama tarihi olarak 01.06.1999 tarihi ile işyeri adresi olarak “... ...” kaydını içerdiği, dava konusu dönem bordrolarının getirtildiği, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, duruşmalarda ihtilaf konusu dönemde davalı işyerinde çalışma kaydı bulunan davacı tanıklarının dinlenildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, Mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır. Gerçekten duruşmalarda dinlenen tanık beyanlarının çalışma olgusunun varlığının tespiti hususunda hizmet tespiti isteminin uzun süreli çalışmaya ilişkin olması nedeniyle yetersiz olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, bu tür uzun süreli sigortalı ( 01.07.1997-31.01.2007 tarihleri arasında ) hizmetlerin tespitine ilişkin davalarda yargılamanın özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesini gerektirmesi ve tanık beyanlarının da yetersiz olması nedeniyle davacının davalı işyerinde ihtilaf konusu dönemin tamamında çalışma kaydı yer alan ve davacının çalışmaları hakkında bilgi ve görgü sahibi olan bordrolu çalışanların beyanlarına başvurmak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra davacının çalışmasının sürekli çalışma olduğu anlaşılırsa sonucuna göre Mahkemece bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı ...... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.04.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.
21. Hukuk Dairesi 2016/19150 E. , 2018/3726 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat