21. Hukuk Dairesi 2016/16971 E. , 2018/2501 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

21. Hukuk Dairesi 2016/16971 E. , 2018/2501 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı, davalı işverene ait işyerinde geçen Kuruma eksik bildirilen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, feri müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava; davacının davalı işyerinde 04.10.1989 ile 24.11.1992 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile davacının davalı işyerinde 1989-1990-1991-1992-1993 yıllarında Eylül - Ekim - Kasım aylarında hizmet akdi ile çalıştığının ve kuruma bildirilmeyen 417 gün fiili çalışması bulunduğunun tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden,davacı adına verilen işe giriş bildirgesinin dosyada bulunmadığı, Müze Müdürlüğü unvanlı 8302 sicil numaralı işyerinin uyuşmazlık konusu dönemde Kuruma dönem bordrosu vermediğinin bildirildiği,işyerinin 16.09.1988-29.10.1990 tarihleri arasında kanun kapsamında olduğu, ... Müze Müdürlüğünün 09.10.1989 tarihli yazısı ekinde Dara ören yerinde kazılarda geçici olarak çalışan işçileri gösterir listede davacının adının bulunduğu ve ... İl Kültür Müdürlüğünün 12.10.1989 evrak kayıt tarihli belgesinde 04.10.1989 tarihinden itibaren davacının da aralarında bulunduğu 14 işçinin Dara ören yerinde çalıştırılmalarına valilik tarafından olur verildiği,işe giriş bildirgesi dizi pusulasında davacının ismi bulunduğu ve 11.10.1989 tarihli bordroda davacı adına 4 gün, 25.10.1989 tarihli bordroda 10 günlük çalışma karşılığı ücretinden sigorta primi kesildiği,ekim 1990 tarihli puantaj cetvelinde 14 gün çalıştığının gösterildiği ,üst yazıda Dara ören yerinde 16.10.1990 günü başlayan arkeolojik kazıya 29.10.1990 günü son verildiğinin belirtildiği,... Müze Müdürlüğünce düzenlenen ücret bordrosunda ismi bulunan tanıkların 1989 yılından başlayarak 4-5 sene boyunca her yıl eylül-ekim-kasım aylarında çalıştıklarını beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
1-6100 sayılı HMK'nın 'Taleple Bağlılık İlkesi' başlıklı 26. maddesine göre Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır.
Somut olayda,davacı talebini 29.11.2014 tarihli dilekçesi ile 04.10.1989-24.11.1992 tarihleri arası çalışmalarının tespiti şeklinde açıkladığı halde mahkemece talep aşılarak 1993 yılına ilişkin olarak da tespite karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
2-Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Davacının çalışmalarının geçtiği işyeri kamu kurumudur. Tanıklarca çalışmanın 4-5 yıl boyunca eylül-ekim-kasım aylarında devam ettiği belirtilmişse de,dosyada bulunan ücret bordroları ve puantaj belgelerinin 1989 ve 1990 yıllarına ait olduğu, 06.11.1990 tarihli resmi yazıda arkeolojik kazıya 29.10.1990 günü son verildiği görülmektedir. Kazının ne kadar devam ettiği araştırılmadan tanık beyanlarına göre karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
Yapılacak iş, Kültür ve Turizm Bakanlığı ,Müze Müdürlüğü ve Valilikten arkeolojik kazının hangi yıllar arasında yapıldığını,ne kadar devam ettiğini sorarak araştırmak,buna göre davacının çalışma süresini tespit ederek talebi aşmayacak şekilde karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön