Kıymet takdirine ve faize ilişkin itiraz satış isteme süresini kesmez

İcra ve İflas Hukukunda İhale İşlemleri, Sıra Cetveli ve Paraların Paylaştırılması, İhale Bedelinin Nemalandırılması, İhalenin Feshi
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2300
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

Karar tarihi : 17/05/1989
Daire : Hukuk Genel Kurulu
Karar numarası : 1989/368
Esas numarası : 1989/12
Ö Z E T : Hacizli taşınmaza değer takdirine ilişkin istem ve işlemler, satıştan önceki satışa hazırlık niteliğinde işlemlerden olup, açıkca satış istemi olmadıkça İcra ve İflas Yasası'nın 106. maddesindeki süre işlemeye devam eder.

Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mercin İcra Tetkik Merciince şikƒyetin reddine dair verilen

1.7.1988 gün ve 923-914 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 16.1.1989 gün ve 129-246 sayılı ilƒmıyla ; (... Alacaklı vekili 26.2.1986 tarihinde icra dairesine satış isteme hakkı mahfuz kalarak satışa esas olmak üzere kıymet takdiri istemiş ve kıymet taktiri zımnında avans yatırmış, bilirkişilerin mesaileri nazara alınarak dört bilirkişi için 45 bin liradan 180 bin lira ücret taktir edilmiş bu nedenle evvelce yatırılan 150 bin liraya ilaveten 30 bin lira daha masraf ödenmiştir.

Taşınmaza kıymet takdirine dair istem ve muameleler satıştan önceki satışa hazırlık mahiyetinde birer muamele olup, açıkça satış talebi olmadıkça İİK. 106. maddesindeki süre kesilmez. Bilahare alacaklı vekili iki senelik yasal süre içerisinde ve 8.4.1986 tarihinde 1299 parselde kayıtlı taşınmazın satışını istemiş ise de, satış için masraf vermemiş, kıymet takdiri için yatırılan avansla 10.5.1986 tarihinde kıymet takdiri yapılmıştır ve 2.5.1986 tarihinde de memurlukça kıymet takdiri için yatırılan 180.000.- lira avansın bilirkişilere ödenmesine karar verilmiştir. Bundan sonra diğer taşınmazların da kıymet takdiri istenmiş bu muamelelerde yapılmıştır. Yukarıda açıklandığı gibi, satıştan önceki muamele olan kıymet takdirine ait avans yatırılmış ancak, 8.4.1986 tarihinde satış isteğinde bulunulmuş ancak, satış masrafı 2 yıllık süre içerisinde yatırılmamış mercice de bu cihet kabul edilmiş olduğundan İİK. 59. maddesi gereğince 5.10.1984 tarihinde yapılan haciz düşmüştür. Açıklanan nedenlerle masraf yatırılmamasında alacaklının kusuru olmadığından bahisle, şikƒyetin reddine dair verilen merci kararının bozulması gerekir), gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kƒğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire Bozma Kararı'na uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire Bozma Kararı'nda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429.

maddesi gereğince (BOZULMASINA)istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 17.5.1989 gününde oyçokluğuyla karar verildi.






Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
Esas no: 2007/3007
Karar no: 2007/5853
Tarih: 27.03.2007
DAVA :
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR :
İİK.nun 150/e maddesi gereğince alacaklının ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren taşınmazlar için 2 yıl içinde şans isteme zorunluluğu vardır. Aynı maddenin son bendinde ise ( İİK.nun 78/2. maddesinin rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde de kıyasen uygulanacağı ) hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle borçlu tararından takibe itiraz edilmesi ve alacaklının itirazın iptali davası açması halinde mahkemenin itirazın iptali kararının kesinleşmesine kadar geçecek zaman 2 yıllık satış isteme süresinin hesabına dahil edilmez ( Prof. Dr. B.Kuru/İcra ve İflas Hukuku, 3. cilt, sh. 2474 ve devamı ).
Somut olayda ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamsız takipte örnek 152 no'lu ödeme emri 23.1.1998 tarihinde borçlu şirkete tebliğ edilmiş olup, borçlu vekili 7 günlük süresi içerisinde 26.1.1998 tarihinde bu ödeme emrine karşı icra dairesinde itirazda bulunmuştur.
Alacaklı vekilinin 4 ay 6 gün sonra 2.6.1998 tarihinde Reyhanlı Asliye Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davası açtığı görülmektedir. Anılan Mahkemece 1998/158 E. 1999/276 K. 14.10.1999 tarihli kararda itirazın iptaline karar verilmiş olup, bu kararın 17.7.2000 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. İİK.nun 150/e maddesi son fıkrasının göndermesiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanunun 78/2 maddesinde belirtilen "itiraz" kavramından icra mahkemesine İİK.nun m.68-68/a maddeleri uyarınca yapılan itirazın kaldırılması talebinin, aynı maddede yazılı "dava" kavramından ise genel mahkemelere İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasının anlaşılması gerektiği kuskusuzdur. Bu nedenle icra mahkemesinde kıymet takdirine itiraz edilmesi iki yıllık satış isteme süresinin işlemesini durdurmaz.
Yukarıda belirtilen ilkeler göz önüne alındığında alacaklı vekilinin, Reyhanlı Asliye Hukuk Mahkemesince verilen itirazın iptali kararının kesinleşme tarihi olan 17.7.2000 tarihinden itibaren 2 yıllık satış isteme süresini geçirdikten sonra 10.9.2002 tarihinde satış talebinde bulunduğu görüldüğünden İİK.nun 150/e maddesi uyarınca takibin düştüğü sonucuna varılmalıdır. O halde Mahkemece şikayetin kabulü yerine henüz satış isteme süresi dolmadan 31.1.2002 tarihinde İİK.nun 150/e maddesine göre yapılan talebin reddine dair Reyhanlı İcra Mahkemesinin 13.2.2002 tarih, 2002/17 E. 2002/13 K. sayılı kararının onandığı gerekçe gösterilerek talebin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :
Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 27.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.




12. Hukuk Dairesi 2013/33414 E. , 2013/40365 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Türkoğlu İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2012
NUMARASI : 2011/26-2012/36
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 18/04/2013 tarih, 2013/7498 Esas - 2013/14994 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de;

Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe karşı borçluların usulsüz yapıldığını ileri sürerek Kahramanmaraş ili .... ilçesi... Köyü .. mevkii ....parsel sayılı taşınmaza ilişkin ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK'nun 150/e maddesinin takip tarihi itibariyle yürürlükte olan hükmüne göre; "Alacaklı, taşınır rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren nihayet bir sene içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren nihayet iki sene içinde isteyebilir.

Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmez ise takip düşer.
78. maddenin ikinci fıkrası hükmü, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipte de kıyasen uygulanır."

Maddede atıf yapılan İİK'nun 78/2. maddesinde ise; "Haciz isteme hakkı ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer. İtiraz veya dava halinde bunların vukuundan hükmün katileşmesine kadar veya alacaklıyla borçlunun icra dairesinde taksit sözleşmeleri yapmaları halinde, taksit sözleşmesinin ihlaline kadar geçen zaman hesaba katılmaz." düzenlemesine yer verilmiştir.

Maddede sözü edilen itiraz ve davanın takibin ve satışın yapılmasına engel nitelikte olması gerekir. İİK’nun 150/e maddesi son fıkrasının göndermesiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanunun 78/2. maddesinde belirtilen “itiraz” kavramından icra mahkemesine İİK’nun 68-68/a maddeleri uyarınca yapılan itirazın kaldırılması talebinin, aynı maddede yazılı “dava” kavramından ise genel mahkemelere İİK’nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasının anlaşılması gerektiği kuşkusuzdur. Bu nedenle icra mahkemesinde kıymet takdirine itiraz edilmesi iki yıllık satış isteme süresinin işlemesini durdurmaz.
İİK'nun 150/e maddesi hükmü emredici nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir. Öte yandan, takibin düştüğü tarihten sonra yapılan işlemler yok hükmünde olacağından bu tarihten sonra yapılan ihalenin de sırf bu nedenle feshi gerekir../..

Somut olayda, borçlular hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takibe başlandığı, icra emrinin borçlu .... Ltd. Şti'ne 22/06/2000 tarihinde, ipotek borçlusu ...a ise 03/07/2000 tarihinde tebliğ edildiği, 16/04/2002 tarihinde satış talep edildiği, 19/04/2002 tarihinde icra müdürlüğünce satışın durdurulmasına karar verildiği, 20/05/2003 tarihinde ikinci kez satış talebinde bulunulduğu, 29/12/2003 tarihinde satışın düştüğü, 15/03/2004 tarihinde yeniden satış talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 150/e maddesinde düzenlenen satış isteme süresi, zamanaşımı niteliğinde olmadığından, zamanaşımının tabi olduğu hükümlerdeki düzenleme gibi sürenin kesildiğinden bahsedilemez. Burada icra emrinin tebliği ile başlayan süre, satış talebi ile durur, satışın düşmesi ile kaldığı yerden devam eder. Buna göre takip dosyasında iki yıllık satış isteme süresinin dolduğu anlaşılmaktadır.

O halde iki yıllık sürede satış istenmemesi nedeniyle takip düştüğünden ve takibin düştüğü tarihten sonra yapılan işlemler yok hükmünde olacağından mahkemece ihalenin feshi isteminin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla borçluların karar düzeltme isteminin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Borçluların karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 18/04/2013 tarih ve 2013/7498-14994 sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle (BOZULMASINA), 17/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




12. Hukuk Dairesi 2013/8706 E. , 2013/16846 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Mudanya İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/09/2012
NUMARASI : 2011/41-2012/121

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 22.01.2013 tarih, 29630/1555 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

İİK.’nun 150/e maddesi gereğince alacaklının ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren taşınmazlar için 2 yıl içinde satış isteme zorunluluğu vardır. Aynı maddenin son bendinde ise (İİK.’nun 78/2.maddesinin rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde de kıyasen uygulanacağı) hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi ve alacaklının itirazın iptali davası açması halinde mahkemenin itirazın iptali kararının kesinleşmesine kadar geçecek zaman 2 yıllık satış isteme süresinin hesabına dahil edilmez (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 3. cilt, sh. 2474 ve devamı).

Somut olayda ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takipte örnek 6 no’lu icra emri tebliği üzerine borçlu tarafından icra emrinde talep edilen işlemiş faiz miktarı ile işleyecek faizin oranının şikayet edildiği görülmektedir.

İİK.’nun 150/e maddesi son fıkrasının göndermesiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanunun 78/2 maddesinde belirtilen “itiraz” kavramından icra mahkemesine İİK.’nun m.68-68/a maddeleri uyarınca yapılan itirazın kaldırılması talebinin, aynı maddede yazılı “dava” kavramından ise genel mahkemelere İİK.’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasının anlaşılması gerektiği kuşkusuzdur. Bu nedenle icra mahkemesinde kıymet takdirine itiraz edilmesi ve icra emrinde talep edilen faize yönelik şikayet iki yıllık satış isteme süresinin işlemesini durdurmaz.

Yukarıda belirtilen ilkeler göz önüne alındığında alacaklı tarafından icra emrinin borçluya tebliğ tarihi olan 07.11.2008 tarihinden itibaren 2 yıllık satış isteme süresini geçirdikten sonra 03.01.2011 tarihinde satış avansıda yatırarak satış talebinde bulunduğu görüldüğünden İİK.’nun 150/e maddesi uyarınca takibin düştüğü sonucuna varılmalıdır. O halde, Mahkemece düşen takibe dayalı olarak yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle istemin reddine karar verilmesi isabetsiz olup mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerekirken Dairemizce maddi hataya dayalı olarak onandığı anlaşıldığından Dairemiz onama kararının kaldırılarak mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 22.01.2013 tarih 2012/29630 E. 2013/1555 K sayılı onama kararının kaldırılarak Mudanya İcra Hukuk Mahkeme'sinin 21.09.2012 tarih ve 2011/41 E. 2012/121 K sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 02.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




12. Hukuk Dairesi 2012/16781 E. , 2012/24213 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kadıköy 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/10/2011
NUMARASI : 2011/1294-2011/1564
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu M.. G,, aleyhinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapıldığı 24.07.2003 tarihinde adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydına icrai haciz konulduğu, şikayetçinin ise 08.08.2011 tarihinde yapılan ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır.

İİK. nun 106 ve 110. maddeleri uyarınca haczedilen taşınmazın iki yıl içinde satışının istenmemesi halinde haciz düşer.

Somut olayda, taşınmazın tapu kaydı üzerine 24.07.2003 tarihinde icrai haciz konulduğu, alacaklı vekilinin 18.07.2005 tarihinde iki yıllık yasal süre dolmadan satış istediği, bu talebin icra müdürlüğünce kıymet taktiri yapılmadığı nedeniyle reddedildiği, alacaklı vekilinin 03.01.2008 tarihinde yeniden satış istediği, icra müdürlüğünce aynı gün satışa karar verildiği, icra mahkemesince satışın durdurulmasına karar verilmesi üzerine, alacaklı vekilinin 16.07.2008 tarihli satış talebinin yeniden kıymet taktiri yapılması gerektiği gerekçesiyle icra müdürlüğünce reddedildiği, 18.08.2009 tarihli satış talebinin de aynı gerekçelerle reddedildiği, 12.07.2010 tarihinde satış istendiği ve en son 08.06.2011 tarihli satış talebi doğrultusunda ihalenin yapıldığı görülmektedir.

İİK.nun 106.maddesinde sürenin duracağı durumlar tahdidi olarak sayılmıştır. Sürenin durması durumunda, satış talebinin reddi ya da ihalenin alıcı çıkmaması nedeniyle düşmesi ya da feshedilmesi halinde düşme veya fesih kararının kesinleştiği tarihten sonra kalan süre kaldığı yerden işlemeye devam eder. Zamanaşımının kesilmesinde olduğu gibi yeni bir süre işlemeye başlamaz. Taşınmaz kıymet takdirine dair istem ve muameleler satıştan önceki satışa hazırlık mahiyetinde birer muamele olup açıkça satış talebi olmadıkça İİK. nun 106.maddesindeki süreyi durdurmaz(HGK. nun 17.5.1989 tarih 1989/12-266 E-1989/368 K sayıl kararı).
Buna göre alacaklı tarafından icra müdürünün satış taleplerini reddine dair kararları da icra mahkemesine şikayet yoluyla iptal ettirilmediğine göre haciz tarihinden sonra İİK.nun 106.maddesinde öngörülen iki yıllık süre geçmiş olduğunda, satış tarihinden önce gayrimenkul üzerindeki haciz, İİK. nun 110.maddesi uyarınca kalkmıştır.
O halde mahkemece açıklanan nedenle ihalenin feshine karar verilmesi yerine yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Satış (ihale) İşlemleri” sayfasına dön