Borçluya Satış İlanı Tebliğ Edilmediğinden Bahisle İhale İcra Müdürü Tarafından Resen İptal Edilemez


İcra ve İflas Hukukunda İhale İşlemleri, Sıra Cetveli ve Paraların Paylaştırılması, İhale Bedelinin Nemalandırılması, İhalenin Feshi
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2280
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

4. Hukuk Dairesi 2014/16815 E. , 2015/1899 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Keşan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/10/2012
NUMARASI : 2012/80-2012/336

Davacı A.. G.. vekili Avukat Ayşe tarafından, davalı A.. B.. aleyhine 25/04/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 31/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava, icra memurunun kusurlu eylem ve işlemi nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, icra müdürünün ihaleyi resen iptal yetkisi olmadığı halde borçluya tebligat yapılmadığı ve muhtarlıkça ilan edilmediği gerekçesiyle satışı resen iptal ettiğini, bu nedenle ikinci kez satış masrafı yapmak zorunda kaldıklarını belirterek, fazladan yapmak zorunda kaldıkları giderlerin ödetilmesi isteminde bulunmuştur.

Mahkemece, satış ilanının borçluya tebliğ edilmemesi durumunda icra müdürünün ihaleyi resen iptal yetkisinin bulunduğu, bu bakımdan kusurlu bir eyleminin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İİK'nun 134/2. maddesi gereğince ihalenin feshini, yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler isteyebilir. İİK'nun 133. maddesinde ise, taşınmaz kendisine ihale olunan kimse, derhal veya verilen süre içinde parayı vermezse, ihale kararı icra memuru tarafından kaldırılır.

İcra müdürü, ancak İİK'nun 133. maddesinde belirtilen koşulun gerçekleşmemesi halinde ihaleyi kaldırır. Bir başka anlatımla icra müdürünün ihaleyi kaldırma yetkisi 133. madde ile sınırlıdır. Bunun dışında borçluya tebligat yapılıp yapılmadığını, yapılan tebligatın usulsüz olup olmadığını, muhtarlıkça ilan edilip edilmediğini inceleme yetkisi yoktur. Anılan hususlardaki eksiklik ya da usulsüzlük, ancak ilgilisi tarafından icra mahkemesine açılacak ihalenin feshi davasında incelenir. Yani bu durumlarda ihale icra müdürü tarafından resen iptal edilemez. Nitekim, İcra Mahkemesince bu nedenle satışın kaldırılmasına dair icra müdürü işleminin iptaline karar verilmiştir.

Şu halde, işin esasına girilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.





T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2019/2876
KARAR NO: 2019/5011



Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı Keziban Arslan tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Davacı Hatice Urlu'nun, diğer fesih nedenleri yanında, satış ilanının, ortaklığın giderilmesi davasının davacıları olan Serpil U ile Savaş U vekiline usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek dört adet taşınmaza ilişkin ihalenin feshi istemiyle sulh hukuk mahkemesine başvurduğu, mahkemece, hissedarlar Serpil U ile Savaş U.nun vekiline çıkartılan tebligatın usulsüz olduğu ve taşınmazların eski ada - parsel numaraları ile satışa çıkarıldığı gerekçeleriyle davanın kabulüne ve 09.5.2014 tarihli taşınmazların ihalelerinin feshine karar verildiği görülmektedir.

Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen davacı hissedar Hatice U, kendisi dışındaki diğer ilgililere, satış ilanının tebliğ edilmediği ya da usulsüz tebliğ edildiği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. Bu nedenle mahkemenin bu yöne ilişkin fesih gerekçesi yerinde değildir.

Öte yandan, taşınmazların ada ve parsel numaralarına ilişkin değişikliklerin 11.02.2013 günü tapuya tescil edildiği, 25.02.2014 günü alınan satış kararı üzerine hazırlanan satış ilanının, taşınmazların eski ada ve parsel numaralarına göre hazırlandığı, söz konusu ilanın davacıya 01.3.2014 günü tebliğ edildiği, davacının tebliğe ilişkin usulsüzlük iddiasının bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda, taşınmazların eski ada ve parsel numaraları ile satışa çıkarıldığına, davacı en geç satış ilanı tebligatı ile muttali olduğundan ve satış ilanı tebliğ tarihi olan 01.3.2014 tarihinden itibaren de yedi gün içinde satış ilanına karşı şikayet yoluna başvurmadığı gibi, esasen bu değişiklik taşınmazın esaslı vasıflarına ilişkin de olmadığından, ihalenin feshi nedeni olarak kabul edilemez.

Hal böyle olunca; başkaca fesih nedeni de olmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir
.
SONUÇ : Davalı Keziban Arslan'ın temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Satış (ihale) İşlemleri” sayfasına dön