Kıymet Takdiri Kesinleştikten Sonra Yürürlüğe Giren İİK'nın 111/a Maddesi Gereğince Satış Yetkisi

[Hepsihukuk]

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/290
KARAR NO : 2022/300
TARİHİ :15/02/2022


..............

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kıymet takdir raporunun borçlulara 10/07/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, 7 günlük süre içinde rızaen satış yetkisi verilmesi için talepte bulunmadığını, kıymet takdirinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde rızaen satış talebinde bulunmayan borçluya 15 günlük süre verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, madde 111/a – borçlu kıymet takdirinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde haczedilen malının rızaen satışı için kendisine yetki verilmesini talep edebileceğini, kıymet takdiri yapılmadığı durumlarda da borçlunun kıymet takdiri yapılmasını isteyebileceğini, icra müdürünün kıymet takdirinin kesinleşmesinden sonra cebrî satış işlemlerini durdurarak borçluya on beş günlük süre verebileceğini, borçluya verilen sürenin başlangıcından üçüncü fıkra uyarınca verilen icra mahkemesinin kararına kadar geçen sürede alacaklı bakımından satış isteme süresinin işlemeyeceğini, bunların göz ardı edilerek davacının borçlunun şikayetinin kabulüne karar verildiğini, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davacı borçlunun Kayseri Gayrimenkul Satış Müdürlüğü'nün 2021/*** Esas sayılı dosyasında icra dairesinin 22/12/2021 tarihli kararı ile rızaen satış için yetki verilmesine ilişkin talebin reddine dair kararın iptali istemli iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır.

30/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren 7543 Sayılı Kanunun 12 Maddesiyle değişik 2004 Sayılı Kanunun 111/a maddesinde borçluya satış yetkisi verilmesinin düzenlendiği, aynı maddenin son fıkrasında ise " bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığı'nca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir." hükmü uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından İİK'nın 111/a maddesi hükmünün uygulanabilmesi için yönetmeliğin çıkarılmadığı, bu yönetmelik çıkarılmadan kanun hükmünün uygulanmasının mümkün olmadığı, kıymet takdiri raporunun tebliğinden sonra yasal mevzuatta değişikliğe gidildiği, kanunların geçmişe yürümezliği prensibi gereğince davacı borçluya satış için yetki verilmesinin söz konusu olmadığı dikkate alındığında mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken....