21. Hukuk Dairesi 2019/2846 E. , 2019/8138 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

21. Hukuk Dairesi 2019/2846 E. , 2019/8138 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA

KARAR
A)Davacı İstemi ;
Dava, davacının davalı Üniversite Rektörülüğü nezdinde 2006/06-2009/11. ayları arasında kesintisiz ve sürekli çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
B)Davalı Cevabı ;
Davalı Üniversite Rektörülüğü vekili ve Feri Müdahil Kurum vekili davanın reddini savunmuştur.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararı ;
İlk derece Mahkemesince davalı Üniversite Rektörülüğünce Kuruma bildirilen süreler dışlanmak suretiyle “davanın kısmen kabulüne, davacının 04/06/2006-14/11/2009 tarihleri arasında davalı Üniversite’de 462 gün asgari ücretli çalışmasının olduğunun tespitine,” karar verilmiştir.
D) Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ;
Bölge Adliye Mahkemesince, “ tanık anlatımlarında davacının bir dönem 'memur gibi', 'büro elamanı olarak' çalıştığına dair beyanlarda bulunulmuş ise de, ilgili büroda bu şekilde bulunuşun münhasıran hangi hizmeti görmek için gerçekleştirildiği belirgin değildir. 2005 yılında kaydolup 2013 yılında mezun olduğu Açık Öğrenim fakültesinde öğrenci olmanın, derslere devam zorunluluğunda bulunmamanın verdiği görece rahatlıkla, aslında ilgili sözleşmelerde yer alan 'haftada otuz saati geçmemek üzere çalışma ' koşuluna aykırı şekilde, hizmet akdinin unsurlarını taşımayan büroda bulunuşun, davacının çalışmalarının kısmi zamanlı olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği, zaten davacı hakkında bildirimlerin buna göre yapıldığı, iş kazası ve meslek hastalığı sigortası kapsamında kaldığı kabul edilmelidir.’ gerekçesine dayanılarak sonuç olarak; “davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/ 1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, davalı ve fer'i müdahil vekillerinin istinaf istemlerinin HMK'nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulüne, Eskişehir 1.İş Mahkemesinin 08.11.2016 gün ve 2014/896 Esas, 2016/1142 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, yerine, davanın reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
E) Dairemiz Kararı ;
Dairemizce davacının nizalı dönem içerisinde davalı Rektörülük tarafından tam zamanlı “Büro Elemanı” olarak çalıştırıldığı yönündeki kamu tanıklarının beyanlarına itibar edilerek ilk derece Mahkemesince verilen “davanın kısmen kabulü” kararı yerinde bulunmuş ve Bölge Adliye Mahkemesinin “davanın reddine” şeklindeki yeni kararının bozulmasına karar verilmiştir.
F) Bölge Adliye Mahkemesi Kararı,
Bölge Adliye Mahkemesince Dairemizin bozma ilamına karşı “uyma” kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda “6100 sayılı HMK'nın 356 ve 359. Maddeleri uyarınca davacı, davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilinin istinaf istemlerinin esastan reddine” karar verilmiştir.
G) Temyiz Talepleri;
Davacı vekili tarafından sunulan dilekçe ile davalarının Eylül 2006 dan - Kasım 2019 ya kadar kesintisiz bilfiil çalıştığının tespitine yönelik olup bu durumun toplanan dava delilleriyle sübuta erdiği, haklı davalarının kabülüne karar verilmesi gerekir iken kısmen kabulüne şeklinde verilen kararın hatalı olduğu belirtilerek kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
Davalı Üniversite Rektörlüğü vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile husumet itirazlarının dikkate alınmadığı, davacının 28/08/2006 tarihli dilekçesiyle 2547 sayılı Kanunun 46. Maddesince kısmi zamanlı öğrenci olarak çalışma talebinde bulunduğu, bu şekilde çalıştığı, sadece iş kazası ve meslek hastalıkları sigorta priminin yaıtrıldığı, bu öğrencilerin yasa gereği işçi olarak kabul edilemeyecekleri, tanık ifadelerinde yer alan ve davacının bir tarihten sonra 'yarım gün', 'günde üç saat' çalışıldığına dair beyanların dikkate alınmadığı, emsal kararlarda ise çalışanların kısmi zamanlı olduğunun kabulü ile sonuca gidildiği özet olarak belirtilmiş ve kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.Feri müdahil Kurum vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile Kurum kayıtlarının gerçek durumu yansıtmakta olup resmi belge niteliğinde olduğu gibi davalı Üniversitenin de resmi kurum olduğu birlikte değerlendirildiğinde davacının tam zamanlı çalıştığını hiçbir tereddüde mahal kalmayacak şekilde eşdeğer kanıtlarla ispatlayabileceğinden davacı iddiasının ve kurulan hükmün doğru olmadığı, tanık anlatımlarında bulunan çelişkiler, bilirkişi raporlarında ve kurulan hükümde göz ardı edilerek hukuka aykırı bir hüküm oluşturulduğu belirtilerek kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
H)Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe ;
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre Dairemizin 25/10/2018 tarihli kararında “ilk derece Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulü şeklindeki kararının yerinde olduğu” belirtilmiş ise de bozma kararının bu bölümünün açıkça maddi yanılgıya dayandığının anlaşılmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararına uyulmasının karşı taraf lehine usuli hak durumu oluşturmayacağından davalıların tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,Kural olarak davayı kaybeden taraf yargılama giderleri ve avukatlık ücretinden sorumludur. Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa mahkemenin yargılama giderlerini taraflar arasında paylaştırması gerekir.
Somut olayda, davacının istemi davalı işyerinde kesintisiz geçen ancak Kuruma eksik bildirilen sigortalı çalışmalarının tespitine yönelik olup Mahkemece davacının kesintisiz çalıştığı kabul edilerek Kuruma eksik bildirilen sigortalı çalışmaların davacı talebi gibi tespitine karar verilmesi ve davacının isteminin reddine karar verilen herhangi bir bölümünün bulunmaması nedeniyle dava kabul edildiği halde davanın kısmen kabul edildiği düşüncesiyle davacı aleyhine yargılama gideri ve avukatlık ücretine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bu durum bozma nedenidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.M.K. 370/2. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi’nin 30/01/2019 tarihli hükmünün tümüyle silinmesine ve hükme sırasıyla ;
“1- Davalı Üniversite Rektörlüğü ve Feri Müdahil vekillerinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/ 1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf istemlerinin HMK'nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca KABULÜ'ne
3-Eskişehir 1.İş Mahkemesinin 08/11/2016 gün ve 2014/896 Esas, 2016/1142 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, yerine,
4-Davanın Kabulü ile davacının 04/06/2006-14/11/2009 tarihleri arasında davalı Üniversite nezdinde sürekli ve kesintisiz olarak asgari ücret üzerinden çalıştığının tespitine,
5- Fer'i müdahil Kurum harç giderinden muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
6-Davalı ... harç giderinden muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
7-Davacının yatırdığı peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalı Üniversite Rektörülüğü’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yapılan 250,00 TL bilirkişi ücreti, 80,00 TL tanık ücreti ve 230,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 560,00 TL yargılama giderinin davalı Üniversite Rektörülüğü’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
10- Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının dosyanın kesinleşmesi halinde davacı tarafa iadesine,
11) Davalı Üniversite ve Feri Müdahil Kurumun yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN;
12- Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL maktu istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
13- Fer'i müdahil Kurum harç giderinden muaf olduğundan bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
14-Davalı ... harç giderinden muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
15-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
16-İstinaf yoluna başvuran taraflarca yapılan 27,40 TL posta giderinin takdiren üzerlerinde bırakılmasına,
17- Dava ve istinaf gider avanslarından arta kalanın karar kesinleştiğinde, yatıran tarafa iadesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 26/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön