21. Hukuk Dairesi 2019/628 E. , 2019/7995 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

21. Hukuk Dairesi 2019/628 E. , 2019/7995 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA

KARAR
A)Davacı İstemi;
Davacı, 21/09/2001 tarihinde terör mağduru olarak ... Belediyesi bünyesinde işe başladığını, davacının 3713 Sayılı Yasa kapsamında vazife malulü aylığı almakta olduğunu, işverenin 2001-2012 yılları arasında davacının bu hukuki statüsünü dikkate almaksızın 506 Sayılı Kanunun 3/II-C maddesindeki, 'kanunla kurulu sosyal güvenlik kurumlarından malullük ve emekli aylığı almakta iken bu kanuna tabi sigortalı bir işte çalışanların 78. maddeye göre tespit edilen prime esas kazançları üzerinden 63. maddeye göre sosyal güvenlik destek primi kesilir.'' hükmünün yer aldığını, 63. maddenin ise, ''bu kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken çalışmaya başlayanların yazılı talepte bulunmaları halinde yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam olunur. Ancak bunlardan 78. maddeye göre tespit edilen prime esas kazançları üzerinden %30 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir bu primin 1/4'ü sigortalı hissesi ve 3/4'ü ise işveren hissesidir'' hükmü olduğunu, 5510 Sayılı Kanunun 5. maddesinin ise 3713 Sayılı Kanuna göre aylık alan kişilerin aylıkları kesilmeksizin uzun vade sigorta kollarına tabi çalışacaklarını, ancak 4/a kapsamında çalışanlar hakkında sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigorta kollarının uygulanacağını, uzun vade sigorta kollarına tabi olmayı istemeleri halinde isteğin kuruma bildirildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren haklarında uzun vadeli sigorta kolları prim uygulaması yapılacağının düzenlendiğini, 5510 Sayılı Kanunun geçici 14. maddesinde, davacı gibi olanlara sosyal güvenlik destek primi uygulanmaksızın C hükmünün uygulanacağını belirttiğini, 89. maddesinin ise yersiz olarak tahsil edilen primlerin ilgilisine iade edileceğini düzenlediğini, Yozgat İş Mahkemesinin 2014/11 Esas sayılı dosyası ile yanlış ve yersiz tahsil edilen primlerin Yozgat Belediyesinden iadesini talep ettiklerini, ancak husumet yanlış yönetildiğinden dolayı davanın reddedildiğini, akabinde davalı kuruma 09/12/2015 tarihli dilekçe ile dava konusu alacakların iadesi için başvurduklarını, ancak davalı Kurumun 14/12/2015 tarihli yazıları ile taleplerini reddettiğini, bu nedenle, haksız ve yersiz olarak kesilen ve davalıya yatırılan fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 16.100,00 TL'nin yersiz kesilen her bir aylık primin ayrı ayrı davalı kuruma yatırıldığı tarihi (ödemeyi) takip eden aybaşı tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
B)Davalıların Cevapları;Davalı vekilinin 24/02/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Kurumlarınca yapılan işlemlerin yasal düzenlemeler doğrultusunda yapıldığını, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini arz ve talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı; Mahkemece 5510 Sayılı Kanun'un yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihine kadar sosyal güvenlik destek primi, bu tarihten sonra ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulanması ve davacının prime esas kazancından kesilen yaşlılık, malullük ve ölüm sigortası primleri arasındaki farkın iade edilmesi gerektiği gerekçesiyle 'DAVANIN KABULÜ İLE; 1-16.100,00 TL’nin her bir aylık priminin ayrı ayrı davalı kuruma ödendiği tarihi takip eden aybaşı tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE ' karar verilmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı;“Görev malüllüğü aylığı alan davacının 506 sayılı Yasanın 3/II-C maddesi kapsamında uzun vadeli sigorta kollarından yararlanma talebine ilişkin ilk defa 12/01/2012 tarihinde dilekçe verdiği anlaşılmışsa da, davacı adına uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak işe giriş bildirgesi verilmesi ve işe giriş tarihinden itibaren tüm sigorta kollarına tabi prim kesilmesi, uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak konusunda yazılı irade yerine geçeceği kabul edilmelidir. Davacıya ait sigorta hizmet cetvelinde, davacının 03/10/2011 ile 24/01/2012 tarihleri arasında uzun vadeli sigorta kollarından primlerin kesilerek Kuruma yatırıldığı anlaşılmakla, Kurumun sonradan davacının uzun vadeli sigorta kollarına tabi çalışmalarına iptal etmesi Anayasal sosyal güvenlik hakkının ihlali niteliğindedir. 506 sayılı Yasanın 84. Maddesi kapsamında yersiz bir prim ödemesi olmadığı, 506 sayılı Yasa ve 5510 sayılı Yasa kapsımında primlerin toptan ödenmesinin yasal koşulları da bulunmadığından primlerin iadesine dair mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular karşısında davanın reddi gerektiği anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.1-Davalı Kurum vekilinin istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulü ile, 2-Yozgat İş mahkemesinin 31/10/2017 tarih ve 2016/55 esas ve 2017/294 karar sayılı kararının kaldırılmasına, yerine,
3-Davanın reddine,' karar verilmiştir.
E) Temyiz Nedenleri, Davacı vekili;davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, yersiz prim kesintisi nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya 01/10/1998 tarihinden itibaren 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında vazife malulü aylığı bağlandığı, davalı işveren tarafından 03/10/2001 tarihinde işe giriş bildirgesinin Kuruma verildiği, sigorta hizmet cetveline göre davalıya ait işyerinden uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak 1 kodu ile çalışmalarının bildirildiği, davacının 23/02/2012 tarihli dilekçesi ile işe girdiği tarihten itibaren emekli olması için gereken prim kesintilerinin yapılması yönünde iradesini bildirmesi üzerine, 03/10/2001 ile 24/01/2012 tarihleri arası 1 kodu ile yapılan bildirimlerin iptal edilerek anılan dönemde yazılı talebi bulunmadığından SGDP tabi olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.506 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinde; kanunla kurulu sosyal güvenlik kurumlarından malûllük veya emekli aylığı almakta iken bu Kanuna tabi sigortalı bir işte çalışanların 78’inci maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 63’üncü madde hükmüne göre sosyal güvenlik destek primi kesileceği, bunlardan kendi kanunlarına göre görev malûllüğü aylığı bağlanmış olanlar Kurumdan yazılı istemde bulundukları takdirde, haklarında istem gününü izleyen aybaşından itibaren malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının da uygulanacağı öngörülmüş ise de, 5510 sayılı Yasa'nın geçici 14’üncü maddesinin c bendinde yer alan; “c)-2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre veya 5434 sayılı Kanunun 56 ve mülga 64 üncü maddelerine göre vazife malûllüğü aylığı almakta iken; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla çalışmaya devam edenler ile sonradan bu Kanuna tabi çalışmaya başlayacaklar için sosyal güvenlik destek primi uygulanmaksızın bu Kanunun 5'inci maddesinin (c) bendi hükümleri uygulanır.” Hükmü ile aynı kanunun 5”inci maddesinin “c” bendinde yer alan “Harp malûlleri ile 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri veya 08/06/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 56'ncı maddesi uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre vazife malullüğü aylığı bağlanmış malûllerden, 4'üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanların aylıkları kesilmez. Aylıkları kesilmeksizin 4'üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışanlar hakkında uzun vadeli sigorta kolları, 4'üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında çalışanlar hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanır. İş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulananların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayı istemeleri halinde, bu isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren, haklarında uzun vadeli sigorta kolları da uygulanır.” hükmünü içermektedir.Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesince; davacının sigortalılık hakkı üstün tutularak, uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak işe giriş bildirgesi verilmesi ve işe giriş tarihinden itibaren tüm sigorta kollarına tabi prim kesilmesi, uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak konusunda yazılı irade yerine geçeceğinin kabul edileceği ve yersiz prim ödemesi olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine dair verilen karar yerinde ise de, davanın açılmasına davalı kurumun hatalı işlemi neden olduğundan davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması ve usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ :Yukarıda yapılan açıklama gereğince; Yukarıda açıklanan nedenlerle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nin 20/11/2018 tarih 2018/1137 Esas 2018/2170 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin 6 numaralı bendinin tümüyle hükümden silinmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 23/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön