21. Hukuk Dairesi 2019/526 E. , 2019/7740 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

21. Hukuk Dairesi 2019/526 E. , 2019/7740 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA

KARAR
A)DAVACININ TALEBİ :
Dava, davacının 22/06/2007- 21/06/2012 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptali istemine ilişkindir.
B)DAVALI KURUMUN CEVABI :
Davalı Sosyal Güvenlik Kurum vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ile “ 6552 Sayılı Kanun ile davacı tarafın dava açılmadan önce Kuruma müracaat etmesinin dava şartı olduğu, Kuruma müracaat etmeden açılan davaların dava şartı yokluğundan reddi gerektiği, Kurum nezdinde gerek Bağ-Kur kapsamında olsun gerekse SSK kapsamında olsun yapılan hizmetlere karşı doğan prim borcundan veya Kurum nezdinde kaydı tutulan hizmetlerden vazgeçilmesi diye bir durumun hukuken mümkün olmadığı” özet olarak belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep ve beyan edilmiştir.
C)İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
İlk derece Mahkemesince; davacının ihtilaf konusu dönem içerisinde zorunlu Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatiyle “davanın reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
D)İSTİNAF MAHKEMESİNİN KARARI :
Davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme ve denetim neticesi davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı belirtilmiş, “ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılması” ile belirtilen nedenle “davanın reddine,” şeklinde yeni bir karar verilmiştir.
E)TEMYİZ BAŞVURUSU :
Davacı vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile davalı Kurumun anılan döneme ilişkin Tarım Bağ Kur sigortalılığının varlığını kabul ederek davacıya borç çıkarttığı,... 6. İcra Müdürlüğünün 2013/8263 e. Sayılı icra dosyası ile davacı aleyhine icra takibi açmış olup dosyanın halen derdest olduğu, davalı Kurumun bu takipten halen vazgeçmediği, bu nedenle davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tespiti isteminde hukuki yararının bulunduğu belirtilerek kurulan Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
F) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır. Somut olayda, davacının 25/12/2015 tarihinde davasını açtığı, Kurum tarafından verilen 19/02/2016 tarihli yazı cevabı ile “ davacının 1479 sayılı Kanun, 506 sayılı Kanun ve 5510 Sayılı Kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalılığının bulunmadığının tespit edildiği, 01/ 06 / 2007 tescil tarihli 4/ b( Tarım ) Bağ-kur sigortalılığının 5510 sayılı Kanunun Geçici 63. maddesi kapsamında tescil tarihi itibariyle sonlandırıldığı” belirtilmekle Mahkemece “konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması gerekir iken belirtilen gerekçeyle “davanın reddine,” şeklinde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Öte yandan, davanın konusuz kalması halinde, Mahkemece yargılamaya devam edilerek, davanın açıldığı tarih itibariyle hangi tarafın haksız olduğu tespit edilip o tarafın yargılama giderlerine ve vekalet ücretine mahkum edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle davalı Kurumun dava açılmasına neden olduğu ve davacının davasında haklığı olduğu anlaşılmakla davacı yararına avukatlık ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesi ve peşin alınan harcın iadesine karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmayı gerektirmediğinden H.M.K. 370/2. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesin hükmünün tümüyle silinmesine ve hükme sırasıyla ;
“1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen sebep açısından kabulü ile, ... İş Mahkeme'nin 2015/661 Esas, 2017/249 Karar Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-2 hükmü gereğince KALDIRILMASINA,
2 - a) Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
b) Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
c) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı Kurumdan alınarak davacıya ödenmesine,
d) Davacı tarafından Uyap üzerinden yapıldığı görülen toplam 667,00-TL yargılama giderinin davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine,
e) Davalı Kurum tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3- İstinaf İncelemesi Yönünden;
a)Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL maktu istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
b) Davalı harçtan muaf olduğundan karar verilmesine yer olmadığına
c) Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d) Dava ve istinaf gider avanslarından arta kalanın karar kesinleştiğinde, yatıran tarafa iadesine,” yazılmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine
12/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön