22. Hukuk Dairesi 2018/14169 E. , 2018/22918 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2018/14169 E. , 2018/22918 K.

'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :... Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi dahili davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının su dağıtım görevlisi olarak 28.04.2004 tarihinde çalışmaya başladığını, ... Sendikasına üye olduğunu, işverence ücret ve bir takım haklarının ödenmediğini veya eksik ödendiğini beyanla ödenmeyen işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Sulama Birliği vekili; davacının mevsimlik işte çalıştığını yaz mevsimi dışında fiilen çalışmadığını, 08:00-17:00 ve 20:00-04:00 arası 2’li vardiya sistemiyle çalıştığından fazla çalışması ile hafta tatili ve genel tatillerde çalışma olmadığını, birliğin ekonomik olarak ödeme güçlüğü içerisinde bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Dahili davalı ... vekili ise sulama birliklerinin ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olduğunu, hak ve borçlarından müvekkili kurumun sorumlu olmadığını, 5355 sayılı mahalli idare birlikleri yasasına tabi olarak kurulduğunu, yasada fesih ve tasfiyeden bahsedilmediğini, bunun birlik tüzüğüne bırakıldığını, birlik tüzüğünde valilik onayıyla yapılan “birliğin her türlü mal varlığının ... genel müdürlüğüne devredileceği yönünde konulan hükmün geçersiz olduğunu zira zaten sulama kanalları ile mevcut yapıların ...’ne ait olup birliğe devredildiğini, ayrıca 6172 sayılı sulama birlikleri kanununa göre bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren durumlarını 18 ay içerisinde bu yasaya uyumlu hale getirmeyen tüzel kişilerin tüzel kişiliklerini kaybederek tasfiye sürecine gireceğini, yasada tasfiyenin 2 ay içerisinde sonuçlandırılacağı belirtilmesine karşın tasfiye sürecinin de sonuçlandırılmadığını beyanla davanın husumet yönünden reddini talep etmiştir.


Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı Karakeçili Akkoşan Sulama Birliğinin dava açıldıktan sonra 22.09.2012 tarihinde tüzel kişiliği sona erdiğinden açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, ... Genel Müdürlüğüne karşı açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık; tüzel kişiliği yasa gereği sona ... davalı Karakeçili Akkoşan Sulama Birliğinin hak ve borçlarından hangi idare veya tüzel kişinin sorumlu olduğu noktasında toplanmaktadır.
Dosya temyiz aşamasında bu hususun ... Bakanlığı Mahalli İdareler Kurulu’ndan araştırılması için mahalline geri çevrilmişse de Mahkemece bu konuda ... Bakanlığına yazılan yazının Bakanlıklar/... adresi olarak Kırıkkkale İl Özel İdaresine gönderildiği, ... İl Özel İdaresi ... ve Ulaşım Müdürlüğünce verilen cevapta henüz tasfiye tamamlanmadığından tasfiye sonrası hak ve borçlardan sorumluluğun belirlenemediği yönünde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Yeniden ... Bakanlığı Mahalli İdareler Kuruluna Bakanlıklar/... olarak müzekkere yazılarak ... çapında 5355 sayılı yasaya göre kurulup ta 6172 sayılı yasa gereği durumlarını bu yasaya uygun hale getirmediğinden tasfiye sürecine giren Sulama Birliklerinin hak ve borçlarından kimin sorumlu olduğunun sorulmasına ayrıca tasfiye sürecinin 6172 sayılı yasa gereği 2 ay içerisinde sonuçlandırılacağının da ... İl Özel İdaresine bildirilmesine ve sonucunda yazı cevaplarına göre hak ve borçların devredildiği idareye husumet tevcihi gerekmektedir.
3- Davacı işçinin hafta tatillerinde çalışıp çalışmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını ve hafta tatilinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ve hafta tatilinin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma ve hafta talili çalışmasının olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında belirtilen ücretlerin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma ve hafta tatili alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı ve hafta tatili çalışmasını yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti ve hafta tatili tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma ve hafta tatili yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının tüm hafta tatillerinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacı mevsimlik işte çalışmıştır. Dosya kapsamına göre ... ilinde sulama sezonunun Haziran-Temmuz-Ağustos aylarında olduğu kabul edilerek fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmıştır. Yine bu dönemde davacının hafta tatillerinde çalıştığının kabulü ile alacağının hesaplanması gerekirken tüm yıl boyunca hafta tatilinde çalışmasının hayatın olağan akışına ve işin niteliğine uygun olmadığı gözetilmeksizin hesaplama yapılarak hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.10.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.










Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön