22. Hukuk Dairesi 2017/15244 E. , 2018/22296 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/15244 E. , 2018/22296 K.

'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :... Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ö. ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işveren nezdinde 15.09.2009-15.01.2014 tarihleri arasında uzun ... tır şoförü olarak gerek yurtiçinde gerekse de yurtdışındaki seferlerde çalıştığını, ücretinin kesintiler nedeniyle sürekli olarak düştüğünü, bu sebeple davacının ... akdini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek birkısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, ücrette keyfi bir kesinti yapılmadığını, faturlandırılmayan harcamaların kesildiğini, davacının talep konusu alacaklara hak kazanmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının hafta tatilinde çalışıp çalışmadığı ve fazla mesai yapıp yapmadığı noktasında uyuşmazlık vardır.
Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 98/A. maddesinde, 'Ticari amaçla yük taşımacılığı yapan ve azami ağırlığı 3,5 tonu geçen araçların şoförleri ile ticari amaçla yolcu taşımacılığı yapan ve taşıma kapasitesi şoförü dahil 9 kişiyi geçen araçların şoförlerinin 24 saatlik herhangi bir süre içinde toplam olarak 9 saatten ve devamlı olarak 4,5 saatten fazla araç sürmelerinin yasak olduğu,” belirlenmiştir.
Somut olayda; davacı gerek yurtiçinde gerekse de yurtdışında tır şoförü olarak çalıştığını beyan etmiş olmasına rağmen, mahkemece davacının yalnızca yurt dışı tır şoförü olduğu kabul edilmek suretiyle, Yargıtayın kararlılık kazanmış olan uygulamasına göre yurt dışında çalışan davacının salt tanık deliline dayanarak fazla çalışma ücreti talep etmesinin mümkün olmadığı, ... ülkelerinde hafta tatili günlerinde tır trafiği yasak olduğu için tanık beyanlarıyla hafta tatili çalışmalarının ispatlanamayacağı, bu iddiaların yazılı delille ispat edileceği, somut olayda davacı tarafından bu hususta yazılı delil ibraz edilemediği gerekçeleriyle fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarının reddine karar verilmiştir. Ancak gerek davacı gerekse de davalı tanıkları davalı işveren nezdinde hem yurt içi hem de yurt dışı seferlerine çıkıldığını belirtmişlerdir. Ayrıca dosya kapsamında yer alan davacıya ait yurtdışına giriş çıkış kayıtları ve sosyal güvenlik kayıtları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, iki yurtdışı sefer arasında kimi zaman üç ay gibi uzun sürelerin bulunduğu; ancak bu sürelerde dahi davalı işveren tarafından sigorta primlerinin kesintisiz ve tam olarak yatırıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla tanık beyanları ve dosya kapsamındaki kayıtlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının hem yurt dışında hem de yurt içinde tır şoförü olarak çalıştığı sabittir. Ancak tanıkların yurt içi çalışma düzenine ilişkin beyanları net değildir. Bu sebeple Karayolları Trafik Kanununun ilgili düzenlemeleri de göz önünde bulundurulmak suretiyle, taraf tanıkları yeniden dinlenilerek yurt içi çalışma koşulları tespit edimeli; davacının hafta tatillerinde çalışıp çalışmadığı ve fazla çalışma yapıp yapmadığı tespit edilmelidir. Bu yön gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de, Mahkemece verilen 19.08.2015 tarihli tashih kararında; bozmaya konu mahkemenin 11/06/2015 tarih 2014/559 esas, 2015/638 karar sayılı ilamının hüküm kısmının 1 numaralı bendindeki 'kıdem tazminatının fesih tarihi olan 15/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek' şeklindeki kısmın 'kıdem tazminatının fesih tarihi olan 15/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek' şeklinde, 2 numaralı bendindeki 'yıllık izin alacağının fesih tarihi olan 15/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek' şeklindeki kısmın 'yıllık izin alacağının fesih tarihi olan 15/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek' şeklinde tashihine karar verilmiş ise de; fesih tarihinin 15.01.2014 olduğu anlaşılmakla hüküm kısmının 1 numaralı bendindeki 'kıdem tazminatının fesih tarihi olan 15/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek' şeklindeki kısmın 'kıdem tazminatının fesih tarihi olan 15/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek' şeklinde, 2 numaralı bendindeki 'yıllık izin alacağının fesih tarihi olan 15/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek' şeklindeki kısmın 'yıllık izin alacağının fesih tarihi olan 15/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek' şeklinde hüküm kurulması gerekir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.10.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.






...


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön