22. Hukuk Dairesi 2016/15653 E. , 2018/22249 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2016/15653 E. , 2018/22249 K.

'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :... Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmesi ve davalı - birleşen dosyada davacı vekili tarafından duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16/10/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı - birleşen dosyada davacı adına vekili ... ile karşı taraf adına vekili ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı-birleşen davanın davalısı ... vekili, müvekkili işçinin ... sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiş; işverence açılan birleşen davanın ise reddini savunmuştur.
Davalı-birleşen davanın davacısı.... vekili, işçi tarafından açılan asıl davanın reddini savunmuş; birleşen davasında ise müvekkili işverence, işçiye borç para verildiğini, müvekkilinin işçiden 34.597,00 TL bakiye alacağının kaldığını ileri sürerek söz konusu alacağın hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, işçi tarafından açılan asıl davanın kısmen kabulüne; işveren tarafından açılan birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının aylık ücret miktarı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacının davalıya ait işyerinde, haddehane montaj ve kurulum işinde usta olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, emsal ücret araştırması neticesinde dosyaya giren cevabi yazılarda gösterilen ücretlerin ortalaması esas alınarak, davacının son aylık ücretinin brüt 3.416,75 TL olduğu kabul edilmiştir. Ne var ki, dosya içeriğindeki emsal ücret araştırmalarına ilişkin cevabi yazılarda gösterilen işçi unvanlarının, davacının fiilen yürüttüğü ... ile ilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Anılan sebeple, davacının haddehane montaj ve kurulum işinde usta olarak çalıştığı dikkate alınarak, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı ... bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile ... İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek aylık ücret miktarı noktasındaki uyuşmazlık çözümlenmelidir.
3-Davacının banka hesabına, 12/07/2013 tarihinde, 4.822,34 TL’nin, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti açıklamasıyla ödendiği anlaşılmaktadır. Dosyaya sunulan işyeri kayıtları ve işçi özlük evraklarında, net 3.097,17 TL kıdem tazminatı, net 1.417,16 TL ihbar tazminatı tahakkuklarının bulunduğu görülmektedir. Bu halde, bankaya yatırılan 4.822,34 TL tutarındaki ödemenin, net 3.097,17 TL’sinin kıdem tazminatı ödemesi, net 1.417,16 TL’sinin ihbar tazminatı ödemesi, bakiye kalan 308,01 TL’nin ise yıllık izin ücreti ödemesi olduğu kabul edilerek, mahsup işleminin yapılması gerekirken; hükme esas alınan bilirkişi raporunda ödemenin sadece kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretine ilişkin olduğunun kabul edilerek sonuca gidilmesi hatalıdır.
4-Dosyaya, davacının 03/09/2012-19/09/2012 tarihleri arasında, yıllık izin kullanmayı talep ettiğine dair, işçi imzalı yıllık izin talep evrakı sunulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde düzenlenen “hakimin davayı aydınlatma ödevi” kapsamında, davacı asil duruşmaya çağrılarak, bahsi geçen talep formunda yazılı yıllık izin süresinin kullandırılıp kullandırılmadığı hususunda beyanının sorulması gereklidir. Mahkemece bu yönde bir işlem yapılmadan söz konusu evrakın dikkate alınmaması hatalıdır.
Diğer taraftan, gerek 506 sayılı ... Kanunu'nun mülga 77. maddesi, gerekse 5510 sayılı ... ve Genel ... Sigortası Kanunu'nun 80. maddesi uygulaması açısından, yıllık izin ücreti, prime esas kazançlar içerisinde olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, işçi payına düşen prim kesintilerinin nazara alınmaksızın, salt damga ve gelir vergisi kesintileriyle yetinilmesi suretiyle, anılan alacağın net tutarının tespit edilmesi de hatalı olmuştur.
5-Fazla çalışma ücreti alacağı bakımından, dava konusu edilen dönemin, ... ... ilçesinde bulunan işyerinde geçen çalışma süresine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bir kısım davacı tanıkları, ...’daki işyerinde çalışırken, iki haftada bir olmak üzere cumartesi günü...’ye gittiklerini,...’de kaldıkları günlerde çalışmadıklarını, ancak...’de geçirdikleri süre kadar ... ...’da ilave çalışma yaptıklarını beyan ettikleri görülmektedir. Hal böyle olmakla birlikte,...’de dinlenilen günler için, ... ...’daki işyerinde, somut olarak ne kadar süre ile ilave çalışma yapıldığı hususunda tanıkların beyanları net değildir. Bu halde, davacı tanıkları yeniden dinlenilerek bahsi geçen yön aydınlatılmalı ve neticeye göre fazla çalışma ücreti bakımından yeniden bir değerlendirme yapılmalıdır. Eksik inceleme ve değerlendirme ile fazla çalışma ücretinin yazılı tutarda hüküm altına alınması yerinde değildir.
2013 yılının mayıs ayına ait ücret bordrosunda fazla çalışma ücreti tahakkuku bulunduğu, bordro imzasız ise de ödemenin banka aracılığıyla yapıldığı anlaşılmakta olup, söz konusu tahakkukun dikkate alınmaması bir diğer hatalı yöndür.
Dosyaya sunulan işyeri kayıtları arasında, davacı adına düzenlenmiş ... raporları bulunduğu görülmektedir. Raporlu olunması sebebiyle fiilen çalışılmayan günlerin fazla çalışma ücreti hesabından dışlanması gerekli olup, Mahkemece belirtilen belgelerin dikkate alınmaması hatalıdır. Ayrıca, yukarıda “4” numaralı bentte bahsi geçen bozma sebebi uyarınca tesis edilecek işlem neticesinde, davacının 03/09/2012-19/09/2012 tarihleri arasında yıllık izinde olduğu sonucuna ulaşılması halinde, bu sürenin de fazla çalışma ücreti hesabından dışlanması gerektiği gözardı edilmemelidir.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davacı-birleşen davanın davalısı ... yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, davalı-birleşen davanın davacısı Akın Haddecilik San. ve Tic. Ltd. Şti. yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 16/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön