22. Hukuk Dairesi 2017/14999 E. , 2018/20853 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/14999 E. , 2018/20853 K.

'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... Belediye Başkanılığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacılar vekili, davacıların murisinin davalı Belediyeye ait vefat edene kadar aralıksız çalıştığını, kıdem tazminatı, son yedi aya ait ücret alacağı ile kullanılmayan yıllık izinlere ait yıllık izin ücreti alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, söz konusu alacakların hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Belediye, davanın reddi gerektiğini savunmuştur
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davalı ... Belediye Başkanlığı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasında davacıların murisinin hak kazandığı ve kullanmadığı yıllık izin süresi ile yıllık izin ücreti alacağının belirlenmesi noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacılar, müteveffa işçinin... Belediyesi bünyesinde, 02.02.1998 tarihinden vefat tarihi olan 13.12.2011 tarihine kadar aralıksız olarak çalıştığını, hak kazandığı yıllık ücretli izinleri kullanamadığını ileri sürerek izin ücreti talep etmiştir. Mahkemece davacının aralıklı çalıştığı, böylece toplu ... sözleşmesinin 21. maddesi çerçevesinde toplam 385 gün izne hak kazandığı kabul edilerek, kullanılan izinlerin mahsubundan sonra hesaplanan yıllık izin ücreti alacağı hüküm altına alınmış ise de, mahkemece yapılan inceleme ve araştırma eksiktir. Somut olayda, davalı taraf davacının 2008 yılına kadar mevsimlik işçi olarak çalıştığını ileri sürmüş olup, davacının 1998-2011 yılları arasında aralıklı çalıştığı kabul edilerek sonuca gidilmiştir. Davacının çalışmasının aralıklı mı, yoksa mevsimlik mi olduğu hususunun yeterince araştırılmaması hatalıdır. Mahkemece bu husus açıklığa kavuşturulduktan sonra oluşacak sonuca göre yıllık ücretli izin süresinin belirlenmesi gerekmektedir.
Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda, Belediye ... Sendikası ile... Belediyesi arasında bağıtlanan 01.03.2011-28.02.2013 dönemine ilişkin toplu ... sözleşmesinin 21. maddesinde yer alan, 1-5 yıl arası kıdemi bulunanların 33 gün, 5-10 yıl arası kıdemi bulunanların 35 gün, 10-15 yıl arası kıdemi bulunanların ise 41 gün yıllık ücretli izne hak kazanacaklarına ilişkin düzenleme gereği on bir tam yıl çalışması bulunan davacının 385 gün izne hak kazandığı belirlenmiş ise de, dosyada sadece 2011-2013 dönemine ilişkin toplu ... sözleşmesinin bulunduğu tespit edilmiştir. Dosyada mevcut bir kısım ücret bordrolarında sendika aidatı kesintisi bulunduğu görülmekte ise de, davacının toplu ... sözleşmesine taraf sendikaya üye olup olmadığı, hangi tarihte sendikaya üye olduğu, toplu ... sözleşmesi kapsamında olup olmadığı, dosya kapsamındaki bir başka eksik noktadır. Davacının hangi tarihten itibaren toplu ... sözleşmesinden yararlanma şartlarını taşıdığı araştırılmalı, varsa tüm çalışma dönemine ilişkin toplu ... sözleşmeleri celbedilmeli ve buna göre davacının hak kazandığı yıllık izin süresi belirlenmelidir. Bu değerlendirme sırasında toplu ... sözleşmesi bulunmayan veya davacının toplu ... sözleşmesinden yararlanma şartlarını taşımadığı dönemler yönünden 4857 sayılı ... Kanunu’na göre izin süresinin belirlenmesi gerekeceği göz önünde bulundurulmalıdır. Mahkemece bu yönler dikkate alınmadan eksik araştırma ve inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık ücret alacağına uygulanacak faiz noktasındadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacılar vekili dava dilekçesinde ettiği ücret alacağının yasal faizi uygulanarak davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesinde ise ücret alacağına en yüksek mevduat faizi uygulanmasını talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafın talebi olmadığı halde dava dilekçesi ile talep edilen ücret alacağı yönünden de en yüksek mevduat faizine hükmedilmesi yerinde değildir. Kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
3-Husumet noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacılar davayı... Belediyesine yönelttikleri halde, mahkemece ilgili Belediyenin kapandığından bahisle, Aladağ Belediyesine tebligat yapılmış, davayı ... vekili takip etmiştir. Mahkemece gerekçeli kararda hem... Belediyesi hem de Aladağ Belediyesinin davalı olarak belirtilmesi yerinde olmayıp, öncelikle davacıların husumet yönelttiği Belediyenin kapanıp kapanmadığı, diğer Belediyeye devir olup olmadığı gibi hususlar da yöntemince araştırılarak doğru hasmın belirlenmesi ve davanın buna göre sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle temyiz edilen kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02/10/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön