22. Hukuk Dairesi 2017/19257 E. , 2018/17037 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/19257 E. , 2018/17037 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; müvekkilinin davalı ... ya ait üretim sahalarında alt işverenler bünyesinde çalışmakta iken iş akdinin haksız bir şekilde 31.12.2014 tarihinde feshedildiğini, müvekkilin sendika üyesi olduğunu, asıl işveren ile alt işverenler arasında muvazaa ilişkisi bulunduğunu, asıl işveren bünyesindeki kadrolu çalışanlar ile müvekkili arasında yaklaşık 3 kat ücret farkı bulunduğunu, bu nedenle müvekkiline ödenen ücretin gerçek ücreti kapsamadığını, müvekkilinin alması gereken gerçek ücretinin tespitini talep ettiklerini, işe giriş tarihinden itibaren son çıkış tarihi olan 31.12.2014 tarihleri arasında kök ücret farkının eksik ödendiğini, bu nedenle fark ücret alacaklanın ödenmesi gerektiğini, yine müvekkilinin kanundan ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ilave tediye alacağının ödenmediğini, hafta tatillerinde ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de dahil olmak üzere l hafta boyunca günlük 24 saat esasına dayalı sürekli ve vardiyalı olarak çalıştığını, 1 hafta dinlendirildiğini, sendikaya üye olduğu tarihin değil işe ilk giriş tarihinden sendikal haklardan yararlandırılması gerektiğini öne sürerek kök ücret, ilave tediye, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili, fazla çalışma, vardiya primi ve ... mesaisi alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili şirketin personeli olmadığını, işe iade davasının derdest olduğunu, müvekkili şirketin personeli olmayan birinin kök ücret alacağının oluşmasının imkansız olduğunu, işe iade davası kabul edilse bile davacının belirsiz süreli hizmet akdi ve toplu iş sözleşmesi kapsamında çalışması gerektiğini, ... iş üyesi olması gerektiğini, davacının petrol iş üyesi olmadığını, eşitlik ilkesinin aynı durumda olanlar bakımından geçerli olduğunu, davacının çalıştığı süre içerisinde sendika üyeliğinin bulunmadığını, bîr kısım işçilerin iş akdinin feshinden sonra petrol iş tarafından üyeliklerinin müvekkiline bildirildiğini, sendikaya onay tarihinin iş akdinin feshinden sonra olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının çalıştığı alt işverenler ile davalı ... arasındaki ilişkinin muvazaalı bulunduğu, davacının ilk işe girdiği tarihten itibaren davalı ... işçisi olduğu ve kök ücretinin buna göre belirlenmesi gerektiği, davacının ... işçisi olarak dikkate alınması gerekirken müteahhit elemanı olarak dikkate alındığından davacının kök ücret fark alacağının bulunduğu anlaşılmış, aynı zamanda davalı işyerinin 6772 sayılı Yasa kapsamında kalan bir işyeri olduğu ve davacının ilave tediye alacağına da hak kazandığı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatillerde ve hafta tatillerinde çalışma ücreti alacaklarının bulunduğu, davacı her ne kadar vardiye primi ve ... mesaisi alacağı talep etmişse de davacının çalışma süresi içinde sendika üyesi olmadığı, sendika üyeliğinin işverene fesihten sonra bildirildiği, sendika üyesi olmayan birisinin ... hükümlerinden faydalanmasının mümkün olmadığı, talep edilen vardiye primi ve ... mesaisi alacaklarının ...'ten kaynaklanan alacaklar olduğu, bu nedenlerle davacının vardiye primi ve ... mesaisi alacağı taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının kök ücret ve buna bağlı fark alacak talep edip edemeyeceği uyuşmazlık konusudur.
Davalı ...Anonim Ortaklığı Kapsam İçi Personel Ücret ve Görevde Yükselme Yönergesinin “İşe Almada Ücretin Tespiti” başlıklı 6. maddesinde “(1) Personelin daimi veya geçici bir göreve açıktan atanmasında ilk kademe unvanı ve ücreti verilir. (2) İşe alınan personelin başlangıç ücreti; Ortaklık içi, Ortaklık dışı hizmetleri ve öğrenim farkı nedeniyle verilecek ücretin değerlendirilmesini düzenleyen aşağıdaki (a), (b), (c), (ç) bendi esaslarına göre tespit edilir. a) Ortaklık İçi Hizmetler: Daha önce ortaklık içi hizmeti olanların yeniden işe alınmaları halinde, 3. maddenin (c) bendi de dikkate alınarak, son işe alınma tarihi itibariyle geçmiş hizmetlerine göre intisap tarihi bulunur. Bulunan intisap tarihinde yürürlükte bulunan kök ücret tablosuna göre kök ücreti tespit edilir. Kök ücretin üzerine bu maddenin (b) bendi dikkate alınarak kademe farkı ve (c) bendi dikkate alınarak tahsil zammı ilave edilir. İntisap tarihinden son giriş tarihine kadar geçen süre içinde yürürlüğe giren toplu iş sözleşmesi zamları ilave edilmek suretiyle başlangıç ücreti tespit edilir. Ücretleri bu şekilde tespit edilenlere, geçmiş iç hizmetleri için ayrıca kademe farkı verilmez. Bu işlem iş akdi yenilenen personele uygulanmaz” hükmüne yer verilmiştir.
Davalı Ortaklığın Kapsam İçi Personel Ücret ve Görevde Yükselme Yönergesinin 1. maddesinde yönergenin, kapsam içi personelin işe başlama ücretleri ile nakil ve görevde yükselmelerinde uygulanacak esasların belirlenmesinin amaçlandığı; yönergenin Ortaklık işyerlerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan ve toplu iş sözleşmesi kapsamında olan kapsam içi personele uygulanacağı belirtilmiştir.
6356 sayılı Sendikalar Kanunu ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun Toplu İş Sözleşmesinden yararlanma başlıklı 39. maddesinde; (1) Toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanır.
(2) Toplu iş sözleşmesinden, sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanır. (3) Toplu iş sözleşmesinin imza tarihi ile yürürlük tarihi arasında iş sözleşmesi sona ... üyeler de iş sözleşmelerinin sona erdiği tarihe kadar toplu iş sözleşmesinden yararlanır. (4) Toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye olmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye olup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bunun için işçi sendikasının onayı aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma, talep tarihinden geçerlidir. İmza tarihinden önceki talepler imza tarihi itibarıyla hüküm doğurur.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının dava dışı şirketler bünyesinde çalışırken iş akdine 31.12.2014 tarihinde son verildiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde davacının fesih tarihinden önce sendikaya üye olarak üyeliğinin onaylandığını gösteren herhangi bir belgeye rastlanılmamıştır. Davacının Toplu Iş Sözleşmesi'nden kaynaklanan alacaklarının da bu nedenle reddine karar verildiği ve bu kararın davacı tarafça temyiz edilmediği görülmektedir. İşyerinde uygulanmakta olan kök ücrete ilişkin Kapsam İçi Personel Yönergesi 1. maddesinde yönergenin belirsiz iş sözleşmesi ile çalışan ve toplu iş sözleşmesi kapsamında olan personele uygulanacağı düzenlenmiştir. Hal böyle olunca, davacının çalıştığı alt işverenler ile davalı arasındaki muvazaalı ilişki sabit olmakla birlikte fesih tarihinde davacı, toplu iş sözleşmesi kapsamında bir işçi olmadığından eşit işlem borcu gereği sendikalı olmadığı halde kök ücret uygulamasından yararlandırılan işçi bulunup bulunmadığı belirlenerek bu şekilde bir işçi olmadığının tespiti halinde kök ücret alacağı ve ücrete bağlı fark alacak taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken davacının çalışmasının başlangıcından beri ... işçisi olmasına karşın muvazaalı olarak alt işveren işçisi olarak gösterildiği gerekçesiyle talebin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.









Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön