22. Hukuk Dairesi 2017/14150 E. , 2018/15894 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/14150 E. , 2018/15894 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... bünyesinde itfaiye eri ve şoförü olarak çalıştığını, iş akdinin 22.10.2013 tarihinde emeklilik sebebi ile sona erdiğini beyanla, gece zammı alacağı ile fazla çalışma ücretinin hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre; davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla mesai çalışması yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtayca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre takdir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir.
Somut olayda, Mahkemece 'tanık anlatımlarına dayalı olarak hesaplama yapılmadığından bilirkişi hesap tutarları üzerinden takdiri (%30) hakkaniyet indirimi yapılmamış' gerekçesine yer verilerek fazla çalışma ücret alacağı hüküm altına alınmış ise de, hesaplama döneminin 10.06.2003- 22.10.2013 dönemlerini kapsadığı, sadece 2005 ve 2006 yıllarına ait bazı aylarda çalışılan günlere ilişkin kayıt sunulduğu anlaşılmaktadır. Fazla çalışma ücretinin hesabında bu kayıtların değerlendirilip değerlendirilmediği anlaşılamamakla birlikte, kayıt olan dönem için kayda itibar edilerek ve hakkaniyet indirimine gidilmeksizin, kayıt sunulmayan dönemler bakımından da tanık beyanlarına itibarla çıkacak sonuca uygun bir hakkaniyet indirimi de yapılarak fazla çalışma ücreti talebi konusunda hüküm tesis edilmelidir. Mahkemece, yazılı gerekçeyle söz konusu alacağa hakkaniyet indirimi yapılmaksızın hükmedilmesi hatalı olup, kararın bozulmasını gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 26.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön