22. Hukuk Dairesi 2015/34967 E. , 2018/14385 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti,fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücret alacaklarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulanarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yıllık izin ücreti ile hafta tatili ücret alacaklarının reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacının ücretinin brüt tutarının nasıl tespit edilmesi gerektiği taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta, davacı davalı şirketin ... şantiyesinde boru formeni olarak çalışmıştır. Yurtdışında çalışan işçinin, yurt içinde çalışan işçiler gibi brüt ücretinin belirlenmesi mümkün değildir. Bu noktada özellikle davacı işçinin 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 86. maddesinde düzenlenen topluluk sigortasından yararlanıp yararlanmadığı ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 6. madde hükümleri de dikkate alınarak isteğe bağlı sigortalılık durumunun ne olduğu belirleyici olacaktır. Mahkemece, bu hususlar açıklığa kavuşturulmadan davacının brüt ücretinin yazılı şekilde tespit edilmesi hatalı olmuştur.
3-Davacının fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında da uyuşmazlık mevcuttur.
Davacının fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacaklarına davalı tanığının anlatımları dayanak yapılmışsa da, bu tanığın davacıyı tanımadığını beyan etmesi nedeniyle doğru olmamıştır. Davacı tanığının da davacı ile aynı dönemlerde çalışmadığı ve dosya içinde davacının imzası yer alan Türkçe fazla çalışma ücret ödeme dekontları dikkate alınarak, bu alacak taleplerinin reddi yerine kabulü hatalı olmuştur.
4-Eldeki davaya uygulanacak mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 83. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcu vade veya fiilî ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebilir” hükmü düzenlenmiş olup, alacakların hangi para birimi üzerinden hesaplanacağı ve hüküm altına alınacağı noktasında, davacı tarafın iş yeri kayıtlarına göre ücreti Suudi Riyali olarak ödenmekte olup, Suudi Riyali ve Türk Lirası arasında tercih hakkına sahiptir. Ancak, alacağının ABD Doları üzerinden hesaplanması ve hükme bağlanması talebi yerinde değildir. Mahkemece bu yönün dikkate alınmaması da hatalıdır.
5-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık tazminat hesabına esas alınan giydirilmiş ücret konusundadır.
Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir. Giydirilmiş ücretin tespitinde, 4857 sayılı Kanun'un 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler dikkate alınır.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde üç öğün yemek ve konaklamanın işverence karşılandığını iddia etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının son ücretinin brüt 4.693,30 SR olup bunun brüt 1.960,44 TL'ye karşılık geldiği belirlenmiş, giydirilmiş ücretinin ise aylık 225,00 TL barınma ve 495,00 TL yemek yardımı ilavesi ile 2.680,50 TL brüt olarak belirlemişse de Mahkemece, davacının yemek ve barınma ihtiyacının işverence karşılanıp karşılanmadığı hususu ile buna ilişkin ücretlere ilişkin bir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yemek ve barınma ihtiyaçlarının giydirilmiş ücret hesabına dahil edilmesi hatalıdır.
6-Davacı vekili lehine hükmedilen vekalet ücreti tutarının karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.'nin asgari vekalet ücret tutarı olan 1.500,00 TL'nin altında belirlenmiş olması da hatalıdır.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2015/34967 E. , 2018/14385 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 54 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 45 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 95 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat